Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son enflasyon oranı %49,38 olarak belirlenirken, asgari ücrete herhangi bir ara zam yapılmaması, işsizliğin giderek artması ve genç nüfusun istihdam sorunları gibi birçok olumsuz durumu gündeme getirdi. Üniversite sezonunun açılmasıyla birlikte şehir değiştiren üniversite öğrencileri, yurt sorunuyla baş başa kalırken, kira fiyatlarının artışı da hayatı daha da zorlaştırdı. TÜİK’in verilerine göre, ev ve işyerleri kiralarına uygulanacak tavan zam oranı %63,47 olarak gerçekleşti. Bu durum, gençlerin ev bulmasını ve buldukları evde yaşamayı daha da imkânsız hale getiriyor.
Ailelerinden maddi destek alamayan veya geçim derdine düşen öğrenciler, ek iş yapmaya yöneliyor. Ancak part-time işlerin düşük ücretleri, onları en yüksek maaşlı işleri düşünmeden seçmeye zorluyor. Hem okumak hem de çalışmak zorunda kalan gençler, sosyal hayatlarına vakit ayırmayı başaramıyor. Yemek yiyecek bir yer bulmak bile neredeyse bir servet gerektirirken, üniversite öğrencileri sosyal çevrelerini oluşturmakta zorluk çekiyor.
İşletmeler de en az öğrenciler kadar zorda
İşletmeler ise artan girdi maliyetleri ve azalan müşteri potansiyeli nedeniyle ciddi sorunlar yaşıyor. Yabancı turistler Yunanistan, İspanya ve İtalya gibi alternatif destinasyonları tercih ederken, yerli turistler de evde kalmayı tercih ediyor. Bu durum, kafe ve restoranların boş kalmasına sebep oluyor. Boş mekanlar, dışarıdan bakanlara "sosyalleşebilecek kadar parası olan" vatandaşların girmediği izlenimini veriyor. İşletme sahipleri, "boş kafeye kimse gelmez" kuralını benimseyerek çözüm arayışlarına yöneldi.
Dublör Müşteri uygulaması iki tarafa da umut oldu
Bu sorunlara karşı üniversite öğrencileri ile işletmelerin bulduğu yeni çözüm, “dublör müşteri” uygulaması oldu. Sosyal medyada ve iş arama sitelerinde yayılan ilanlar, hem işletmelerin mekanlarını dolu gösterebilmesi hem de öğrencilerin ek gelir elde edebilmesi için bir fırsat sunuyor. Öğrenciler, belirtilen saat aralıklarında kafe veya restoranlarda oturarak, içecek veya servis hizmeti alarak, belirli bir ücret karşılığında çalışıyorlar. Bu ilanlara olan ilgi, öğrencilerin para vermeden sosyalleşebilecekleri düşüncesiyle daha da artıyor.
Dublör müşteri ilanlarında, kadın erkek eşitliğine dikkat edildiği ve günlük ücretlerin 800 TL ile 1200 TL arasında değiştiği belirtiliyor. Bu, gençlerin ilgisini çeken cazip bir fırsat sunuyor. Özellikle Çeşme gibi turistik bölgelerde, işletmelerin dublör müşteri arayışında olduğu ve bu uygulamanın kış döneminde de şehir içinde yaygınlaştığı gözlemleniyor.
Dublör müşteri olmak: Bir umut mu, çıkış yolu mu?
Turizm sezonunda Çeşme’deki bir işletme tarafından başlatılan bu uygulama sosyal medyada gündem olan bir ilanla 4 saatliğine sahte müşterilere 1500 TL ücret teklif etmesi ile başlamıştı. Bu tür ilanlar çoğu, gençlerin dikkatini çekti ve birçok öğrenci, bu fırsatları değerlendirmek için başvuruda bulundu. Süreç ilerleyerek şehir içine kadar ulaştı. Artık dublör müşteri olmak yeni trend iş sektörü haline gelecek mi bilinmez. Fakat durum buyken Türkiye’de dublör müşteri olmak, gençler için bir umut kapısı mı yoksa bir çıkış yolu mu, bu durum düşündürücü. Gençler, geçim derdini aşmaya çalışırken, işletmeler de müşteri bulma konusunda yeni yollar aramak zorunda kalıyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu ekonomik tablo, hem gençlerin hem de işletmelerin yaşamlarını yeniden şekillendiriyor.