İzmir’de yaşayan 52 yaşındaki iki çocuk annesi Meral Coşkun, uzun yıllar belirti vermeyen ve tanısı koyulamayan yumurtalık kanserinin metastaz yaparak "Peritaneal Karsinomatozis" adı verilen karın zarı kanserine dönüşmesi sonucu büyük bir tehlike atlattı. Karnından çıkarılan 30 santimetre çapında ve 9,5 kilogram ağırlığında tümör, hem Coşkun’u hem de ailesini derinden sarstı. Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Cem Terzi, “Kitle o kadar büyümüş ki karın içi organlara bası yapıyordu, bu nedenle hayati risk taşıyan bir ameliyat gerçekleştirdik. Tümörü çıkardık, şimdi yeni bir tedavi programı belirleyeceğiz” dedi.

İHA’nın haberine göre, Meral Coşkun, nisan ayında halsizlik, gaz, hazımsızlık ve şişkinlik gibi şikayetler yaşamaya başladı. Başlangıçta bu belirtileri önemsemeyen Coşkun, temmuz sonunda karnındaki şişliğin artması üzerine doktora başvurdu. Yapılan tetkikler sonucunda yumurtalıkta kitle tanısı kondu. Coşkun’un çocukları Müzeyyen ve Tahsin, anneleri için tedavi arayışına girdi. Yumurtalıkta başlayan ve karın içinde yayılan tümör, hızla büyüyerek sıvı toplanmasına neden oldu ve Meral Coşkun’un sağlığında ciddi sorunlar ortaya çıkardı. En sonunda, Acıbadem Kent Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cem Terzi’ye başvurarak, hayati risk taşıyan bir ameliyat geçirdi.

"Sorunsuz atlattık"

Bu boyuttaki tümörlerin sıkça karşılaşan bir durum olmadığını söyleyen Prof. Dr. Cem Terzi, “Yumurtalıkta başlamış ve karın zarına yayılmış. Biz buna Peritaneal Karsinomatozis diyoruz. Hasta bize başvurduğunda kan değerleri kötü durumdaydı ve tümör iç organlara baskı yapıyordu. Kan pıhtılaşma değerleri bozuk olduğu için hematoloji uzmanı tarafından değerlendirildi ve ameliyata hazırlandı. Ayrıca böbreklerine baskı olduğu için idrar yapamıyordu, bu nedenle nefroloji uzmanı da devreye girdi. Yoğun bakım ve anestezi ekipleri de değerlendirildi. Akciğerlerine baskı yaptığı için göğüs hastalıkları uzmanı tedavi uyguladı. En az altı farklı branştan uzman hekim ameliyat öncesi hazırlıklara katıldı. Yumurtalıktan kaynaklanan bir tümör olması dolayısıyla, Prof. Dr. Coşan Terek ile birlikte ameliyata girdik. Tümör 30x30 çapında, 20 santimetre yüksekliğinde ve 9,520 gram ağırlığındaydı; sorunsuz bir şekilde çıkardık. Ameliyat sonrası geri kalan küçük tümörleri temizleyip karın içine sıcak kemoterapi uyguladık. Medikal onkoloji uzmanımız ilaç seçimini yaptı ve 1,5 saat boyunca karın içini 41 derece santigratta sıcak kemoterapi ile yıkadık, böylece gözle görülmeyen kanser hücrelerinin kalmaması sağlandı. Ameliyattan sonra hasta bir gece yoğun bakımda kaldı ve toplamda altı gün hastanede yattı. Ameliyat sonrası herhangi bir komplikasyon yaşanmadı” dedi.

"Tümörün 3-5 yıllık geçmişi var"

Vücutlarındaki değişiklikleri fark etmeleri ve rutin kontrolleri aksatmamaları, erken tanı için kritik bir öneme sahiptir diyen Prof. Dr. Terzi, "Bu vaka bize iki önemli gerçeği gösterdi; ilki, bu tür bir operasyonun multidisipliner bir yaklaşımla gerçekleştirilebileceğidir. Büyük ve zorlu bir vaka olması nedeniyle yüksek ölüm riski taşıyordu ve bu başarı ekip çalışmasıyla sağlandı. İkincisi ise, kanserde erken tanının önemidir; kadınların vücutlarındaki değişiklikleri dikkatle gözlemlemeleri gerekiyor. Ne yazık ki, yumurtalık kanserine sıklıkla geç tanı konuluyor. Ameliyat sırasında hastanın ve ailesinin, hayatını kaybetme riskini tartışmak zorunda kalması durumuyla karşılaştık. Bu tümörün 3-5 yıllık bir geçmişi vardı. Belirtiler vermeyebilir, ancak bu kitle 1-2 santimetre boyutundayken tanı konulabilirdi. Yıllık rutin kontroller sayesinde bu tür durumlar erken teşhis edilebilir ve tedavi süreci bu kadar karmaşık hale gelmeden yönetilebilir. Kadınların hangi tümörlerin sık görüldüğünü bilmesi, kendi meme kontrollerini düzenli yapmaları önemlidir. Ayrıca, jinekolojik sağlık açısından rahim ve yumurtalık kanserine karşı her yıl kadın doğum kontrollerini ihmal etmemelidirler" ifadelerine yer verdi.

"Kontrollerinizi ihmal etmeyin"

Karnından 9,5 kilo ağırlığında bir tümör çıkarılmasının şaşkınlığını henüz üzerinden atamayan Meral Coşkun, ameliyat öncesi nefes almakta bile zorlandığı sorunlardan kurtulmanın mutluluğunu yaşıyor. Coşkun, “Şikayetlerimi önemsememiş, hafife almıştım. Hazımsızlık nedeniyle karnımın şiştiğini sanıyordum. Yumurtalık kanserinin belirtilerini bilmiyordum; bilseydim daha önce doktora giderdim. İşin bu noktaya geleceği hiç aklıma gelmemişti, ölümden döndüm. Çok zor günler geçirdim; eşim ve çocuklarım perişan oldu. Şimdi rahat nefes almanın ve yürüyebilmenin sevincini yaşıyorum. Ailemin de yüzü gülüyor. Ameliyattan sonra şimdi de onkoloji tedavim başlayacak. Gerçekten sağlık her şeyin başı. Bu durumu yaşadıktan sonra tüm kadınlara kontrollerinizi ihmal etmeyin diyorum. Doktorlarıma sonsuz teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY