DENİZLİ HABERLERİ

Kazıkbeli Savaşı’nın 877. yıl dönümü Denizli’de coşkuyla anıldı

Denizli Büyükşehir Belediyesi, Kazıkbeli Savaşı’nın 877. yıl dönümünü düzenlediği anma programı ile kutladı. Etkinlikte Türk tarihine damga vuran zaferin önemi vurgulandı.

Denizli Büyükşehir Belediyesi, Anadolu'nun Türk vatanı olmasında büyük öneme sahip olan ve 877 yıl önce Denizli’de yaşanan Kazıkbeli Savaşı’nın yıl dönümünü anma programıyla kutladı. 7-8 Ocak 1148’deki tarihi zafer, Cankurtaran Milli Parkı Piknik Alanı'nda düzenlenen etkinliklerle anıldı.

Kazıkbeli Zaferi için Saygı Yürüyüşü ve Etkinlikler Düzenlendi

Anma programı, Denizli Büyükşehir Belediyesi Bando Takımı’nın kahramanlık marşları eşliğinde şehitler için yapılan saygı yürüyüşüyle başladı. Katılımcılar, saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı'nı okudu. Programda, Kazıkbeli Savaşı ile ilgili Türk Ocağı Denizli Şube Başkanı Prof. Dr. Turgut Tok’un sunumu da ilgiyle dinlendi.

Ressam Orhun Kara’dan Tarihi Sergi: Kazıkbeli Savaşı ve Türk Tarihine Damga Vuran Olaylar

Etkinlikte ressam Orhun Kara tarafından hazırlanan Kazıkbeli Savaşı ve Türk tarihine damga vuran önemli olayları anlatan resim sergisi katılımcılara sunuldu. Ayrıca, Kazıkbeli Savaş Kalıntıları Sergisi de büyük ilgi gördü.

Başkan Çavuşoğlu: "Toplumsal Birliği Büyütme Gayreti Göstermeliyiz"

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Kazıkbeli Savaşı'nın tarihsel önemine değinerek, Türk milletinin bu coğrafyada kendi bağımsızlığını kazanmasının en önemli yollarından birinin kendi kendine yeten ve üreten bir toplum olmaktan geçtiğini vurguladı.

Çavuşoğlu, “Bu mirası bize bırakan atalarımız gibi biz de toplumsal birliği ve dayanışmayı büyütecek gayreti göstermeliyiz” dedi.

Başkan Çavuşoğlu’ndan birlik ve dayanışma vurgusu

Geçmişten bugüne milletin birlik ve beraberliğine göz koyanlara destek olan ve içeriden işbirliği yapanların olduğunu hatırlatan Başkan Çavuşoğlu, “Geleceğe, huzurlu günler yolculuğuna çıkanlarla omuz omuza dayanışmamız gerekiyor.

Belimize kılıç takıp savaşa gitmek değil, ilimiyle, bilimiyle kendi kendine yeten, başkalarına muhtaç olmayan bir toplumu inşa etmek ve hep beraber üretmek ve dayanışmak zorundayız.

Bizleri rengimize, dilimize, dinimize, mezhebimize ayırmaya çalışanlara inat, sadece birbirimizi insan olarak görüp Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kardeşçe yaşamaya çalışmak en büyük sorumluluklarımızdan biridir.

Umut edelim, dileğimiz bundan sonra bir daha kılıç kuşanılmasın, silah sıkmak zorunda kalmayalım. Allah, bizi bir daha Kurtuluş Savaşı vermek zorunda bırakmasın”