CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SÖZCÜ TV’de İpek Özbey'in konuğu oldu. Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu adaylık konusunda, ''Hayır, ben bir sefer oldum zaten.'' dedi.
''Bu dedikodu ve magazindir!''
Gülşah Durbay iddiaları hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, ''Bu dedikodu ve magazinin siyasette kullanılması kadar yanlış bir şey yok. Ben hayatım boyunca iktidar kanadı da dahil bu tür olayların hiçbirisine itibar etmedim ve asla dillendirmedim. Bu konuda çok duyarlıyım. Bu tür olaylar söylendiği andan itibaren derhal dava açılması lazım.'' ifadelerini kullandı.
Süleyman Soylu'ya karşı açtı ağzını yumdu gözünü!
Süleyman Soylu'yu sert bir şekilde eleştiren Kılıçdaroğlu, ''Bunu Savcı Sayan ilk dillendirenlerden birisi, Gökçen Enç birisi… Süleyman Soylu bunları dile getirdi. Ben de siyasetçiyim, eleştirilebiliriz ama iftira veya hakaret olduğu zaman hemen avukat arkadaşıma ‘dava aç’ derim. Süleyman Soylu gibi bir adam bunu dillendiriyorsa… ‘Bunu yapıyorsan ve bildiklerini açıklamıyorsan sen şeref yoksunusun’ demek lazım.
Baştan kesmek lazım. Belediye başkanı benim evladım, CHP Gençlik Kolları’ndan gelme. Bu tür iftiralar doğru değil. Zamanında müdahale edilseydi ve dava açılsaydı bunlar olmazdı. İftira kadar kötü bir şey yoktur.'' dedi.
Özgür Özel konusunda ne dedi?
İpek Özbey'in ''Özel’e yapılan her hamlede neden adınız öne çıkıyor? Aranızda bir şey mi var?'' sorunu yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, Sosyal medya çok kirli bir yer. Bir sürü yalan, yanlış haberler… Bu yeni de değil. Eskiden beri bu tür şeyler oluyor. Bir ara bir haber çıkmıştı, işte ben Almanya’da gazinoya gitmişim, çıktıktan sonra bizim polis yakalamış, terör örgütü mensuplarıyla bir şey olmuş…
Bunu da ciddi ciddi iktidar medyası söylüyor. Bereket versin ben o tarihte Ankara’dan İstanbul’a uçakla gidiyorum. Biletimiz olmasa belki ispat da edemeyeceğiz. Sonunda dava açıp kazandık. Bu iftirayı atanların yargıda hesap vermesi lazım.''
Normalleşme ve çözüm süreci
Normalleşme ve çözüm süreci hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, ''Normalleşme, neyin normalleşmesi? Normalleşmenin karşılığı anormalleşmedir. Anormal olan birisiyle normalleşmem lazım değil mi? Saray ile neyin normalleşmesini yapacağım? Adam AYM kararını uygulamam diyor, ne yapacaksınız? Her türlü hakareti ediyor, ne yapacaksınız? Bunlar partiye zarar verir. Biz CHP’yiz, devleti kuran partiyiz. Eğer biz mücadele ettiğimiz içindir ki seçimlerde birinci parti olduk. Biz bu mücadeleyi vermek zorundayız. Milletin anası ağlıyor, siz neyin normalleşmesini yapacaksınız? Özgür Özel ile normalleşme konuşuldu mu?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Pek şey konuştuk ama konu açılmadığı için konuşmadık. Düşüncelerimi zaman zaman ifade ediyorum. Zorunlu olmadıkça kamuoyuna bir açıklama yapmıyorum"
''Erdoğan olayları kapatmak için, o konularda mahirdir… Piyasalarda ateş var, işsizlik var. Olayları kapatmak, toplumun dikkati başka yere çekmek, işte oturalım, normalleşelim, dertleşelim, şunu yapalım… ‘Bak ben paşaları hapishaneden çıkardım, bu normalleşmenin sonucudur.’ Hayır efendim, zaten çıkacak onlar. Boşuna aldılar o insanları. Ya Adli Tıp kurumunun raporu var. Zaten bırakmak zorundasınız. Hapishaneler tıka basa dolu. Türkiye’yi yarı açık cezaevine çevirdi bunlar. Kimse korkudan bir şey söyleyemiyor. Ülkeyi bu bataklığa sürükleyen birisi bu ülkenin sorunları çözemez. O kendi sorunlarını çözmek istiyor.''
Aday olacak mı?
Yeniden Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı konusundaki belirsizliklere de açıklık getiren Kılıçdaroğlu, ''Cumhurbaşkanlığı’na mı? Hayır, ben bir sefer oldum zaten. Partimizin yetkili organları var, yeni adaylar çıkacaktır ortaya." ifadelerini kullandı.
''Erdoğan kendi halkına hakaret ediyor!''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında da açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, ''Erdoğan kendi halkına hakaret eden birisi. Bu ülkenin kadınlarına ‘sürtük’ dedi. Ettiği yeminin gereğini yaptı mı? Ben tarafsız davranacağıma dair namusum ve şerefim üzerine and içerim diye TBMM’de yemin etti. Erdoğan tarafsız mı? Hala AK Parti’nin genel başkanı. Bu ülkede hakaret etmediği kişi, kurum, partili kalmadı. İki büyük kurucusuna ‘iki ayyaş’ suçlaması yaptı. Ben o kişinin önünde neden ayağa kalkacağım? AK Parti’nin genel başkanı olmadığı dönemde, cumhurbaşkanıyken geldi, kalktık, alkışlamadık. Ama AK Parti’nin genel başkanı olduktan sonra kalkmadık. Yapmadığı hakaret kalmadı. Bir sahtekarın önünde ayağa mı kalkılır. Erdoğan olayları kapatmak için, o konularda mahirdir… Piyasalarda ateş var, işsizlik var. Olayları kapatmak, toplumun dikkati başka yere çekmek, işte oturalım, normalleşelim, dertleşelim, şunu yapalım…
‘Bak ben paşaları hapishaneden çıkardım, bu normalleşmenin sonucudur.’ Hayır efendim, zaten çıkacak onlar. Boşuna aldılar o insanları. Ya Adli Tıp kurumunun raporu var. Zaten bırakmak zorundasınız. Hapishaneler tıka basa dolu. Türkiye’yi yarı açık cezaevine çevirdi bunlar. Kimse korkudan bir şey söyleyemiyor. Ülkeyi bu bataklığa sürükleyen birisi bu ülkenin sorunları çözemez. O kendi sorunlarını çözmek istiyor.'' dedi.