CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, hazırladıkları "Kadın Cinayetlerinde Öldürülen Çocuklar Raporu" verilerini paylaşarak, Türkiye’de şiddetin en tehlikeli boyutlara ulaştığını belirtti. "Türkiye'de vahşet, şiddet en tehlikeli boyutlara ulaştı. Kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, hayvan katliamları... Şiddet sarmalı, önüne gelen her şeyi yutup büyüterek her yeri kasıp kavuruyor" diyen Kılıç, mevcut iktidarın bu durumu engellemekte yetersiz kaldığını ifade etti.
Çocuk cinayetleri ve şiddetin kaynağı
Kılıç’ın verdiği bilgilere göre, 2024 yılının ilk dokuz ayında, erkeklerin kadın cinayetleri kapsamında öldürdüğü çocukların yaşları 2’ye kadar düşüyor. "2024 yılının ilk 9 ayında işlenen kadın cinayetleri kapsamında 2 yaşından 16 yaşına kadar her yaştan çocuk öldürülmüştür. Faillerin kimliğine bakacak olursak; bu cinayetlerde kaybettiklerimizin 26'sının faili babaları oldu" şeklinde konuştu. Kılıç, bu cinayetlerin genellikle ev içinde veya evin önündeki sokakta meydana geldiğini belirterek, "Olaylar, genelde erkeklerin kadınlardan intikam almak için kendi çocuklarını da öldürdüklerini ortaya koymaktadır" dedi.
Kılıç, cinayetlerin nasıl işlendiğine de dikkat çekerek, "Uyarılarımıza rağmen çoğunu ateşli silahlar oluşturmuştur. Maktullerin 20’si tabanca, 6’sı tüfek ile öldürülmüştür. 4’ü bıçaklanarak, 5’i ise boğularak, hayatını kaybetmiştir" ifadelerini kullandı. Bu durumun, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve şiddet kültürünün bir yansıması olduğunu vurguladı.
Adalet sistemindeki eksiklikler
Kılıç, Türkiye'deki adalet sisteminin işleyişine de eleştirilerde bulundu. "Bahsettiklerim faili belli olan çocuklardı. Ama bir de henüz faili belli olmayan çocuk katliamları var. İşte Narin Güran. Narin, 21 Ağustos tarihinde kayboldu; 19 gün sonra cansız bedeni bir çuvalın içinde bulundu. Bakın, 16 Ekim’deyiz hala faili bulunabilmiş değil" dedi. Adalet Bakanlığı’nın kendilerini oyaladığını savunan Kılıç, "Bir aile adalet sistemiyle dalga geçer gibi süreci yürütüyor" ifadesini kullandı.
Daha önce kurulan komisyonların etkinliğine de değinen Kılıç, "Geçen dönem kurulan Rabia Naz ve şüpheli çocuk ölümleri komisyonunun üyesiydim. Bu komisyon raporunda geçen bir öneri bile yasalaşmadı, bir tanecik düzenleme yürürlüğe sokulmadı" dedi. "İşte biz hala şüpheli çocuk ölümlerini konuşuyoruz" diyerek, bu durumun aciliyetine dikkat çekti.
Son olarak, Kılıç, yaşanan olayların sadece kadınları değil, toplumun tüm kesimlerini etkilediğini belirterek, "Kadın cinayetlerini durduramayanların ülkesinde çocuk cinayetlerini konuşuyoruz. Bahsettiklerim faili belli olan çocuklardı, bir de henüz faili belli olmayan çocuk katliamları var" dedi.
Kılıç, toplumun geleceği için her bireyin sesini yükseltmesi gerektiğini vurgulayarak, "Artık bir eksik kalmaya tahammülümüz kalmadı. Hep aynı şeyleri konuşuyoruz belki ama kimse kusura bakmasın… Biz susmayacağız. Biz susarsak bütün kadınların umutları kırılır. Biz susarsak bu karanlık daha da koyulaşır. Biz susarsak hayaller daha doğmadan ölür" dedi.
Kılıç, İstanbul Sözleşmesi’ne dönüş çağrısında bulunarak, "Sesimiz, susturulmak istenen tüm kadınların ve çocukların sesi olacak. Bu cinayetlerle, tacizlerle, tecavüzlerle, istismarlarla iktidarın ortaklığı bitene kadar haykırmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.