İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada, dijital bankacılık ve e-ticaretle ilgili mevcut düzenlemeleri eleştirdi. Tüketici kredilerine erişim konusunda getirilen değişikliklerin yeterince koruyucu olmadığını belirten Kırkpınar, bankaların tüketicilere uyguladığı haksız ücretlendirmelere dikkat çekti. Ayrıca, e-ticaret firmalarına yönelik lisans ücretleri ve ekonomik eşitsizlikler konusunda hükümetin yaklaşımını sorguladı. Kırkpınar, Türkiye’nin ekonomik durumuna dair kaygılarını dile getirirken, devletin ciddiyetinin yeniden tesis edilmesi gerektiğini vurguladı.
"Dijital bankacılıktaki riskler teklifte göz ardı edilmiştir"
İYİ Partili Kırkpınar "Tüketici kredilerine uzaktan iletişim araçlarıyla ulaşım sağlamak maksadıyla, 6502 sayılı Kanun’da değişiklik öngörülmektedir. Mobil bankacılık yoluyla kredi kullanan milyonlarca tüketiciye, finansmana erişimlerinde her ne kadar kolaylık sağlasa da dijital bankacılıktaki riskler ve tehlikeler teklifte göz ardı edilmiştir Bankaların, haksız kazanç sağlamak adına başta kredi kartları olmak üzere, yaptığı finansal işlemlerden tüketiciye bedel ödetildiği unutulmamalıdır. Bu madde için teklifin bizce eksik tarafı; mevzuata aykırı davrananlar veya tüketicinin bilgisizliğinden menfaat sağlamaya çalışanlar için uygulanacak yaptırımlardan bahsedilmemiş olmasıdır. Tüketicinin kredi borcunun bitmesiyle, hesabının da kapatılması esas olandır" dedi.
"5,1 trilyonluk vergi ödedik ama yetiremedik"
Teklifin geneline baktığımızda, 2022 yılında görüşülen kanunla, e-ticaret firmaları için belli ölçüde lisans ücreti ödemesi kararı alınmış. Bunu, adil ticaretin sağlanması ve e-ticaret alanından gelir elde etmek için kayda değer bir gelişme olarak görebiliriz diyen Kırkpınar, "Tesadüf odur ki tam da ödeme yapacakları bu yıl, “ihracatı teşvik ediyoruz” gerekçesiyle, bu firmalara, ihracatlarının 4 katı kadar bir kolaylık sağlanmak isteniyor. Mevcut kanunda ihracatı zaten lisans ücretinden düşebiliyorken, e-ticaret devlerinden alınacak paydan feragat edilmek isteniyor. Millet geçim derdiyle, haksızlıklarla ve gelecek endişesiyle boğuşurken gündeme getirilen teklifin sakıncalı maddeleri, aslında bir ihtiyaçtan kaynaklanmıyor. Toplamda, ilk dokuz ayda 5,1 trilyon lira ülkece zaten vergi ödedik. Ödedik ama yine de yetiremedik. İlk dokuz aylık açık 1 trilyon 74 milyar lira oldu!" diye konuştu.
"Çöküşün faturasını İsrail'in savaş tehdidine bağlıyorsunuz"
Bir taraftan, vatandaştan verginin vergisi alınırken, holdinglerin vergi borcu siliniyor diyerek tepki gösteren Kırkpınar sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
"Emekliye, asgari ücretliye zam yapılmazken, müteahhitlerin Hazine garantili projelerine zamlar yağıyor. Çin markası BYD’ye yapılan 132 milyar TL teşvikten sonra şimdi de Çinli e-ticaret devine milyar dolarlık kıyak geçilmek isteniyor. Değerli Milletvekilleri, “Biz beceremedik ekonomiyi mahvettik!" dememek için çöküşün faturasını, İsrail'in savaş tehdidine bağlayarak aklımızla alay ediyorsunuz! Siz evi olmayandan, olma ihtimaline karşı konut vergisi, arabası olmayandan ilk el araç alımlarında 3 bin TL, ikinci elde 1.500 TL tescil ücreti alın ki Türkiye şahlansın! Gerçekten ciddi bir güvenlik tehdidi olsa, bu millet daha önce yaptığı gibi her türlü fedakarlığı yine yapar. Maksadınızda samimiyseniz, e-ticaret şirketlerinin, gelirleri üzerinden bir lisans ücreti alınması ve sadece pazar yerlerinin değil, tüm ticaret sektörünün pazar payının hesaplanması için bir düzenleme getirin. Böylece e-ticaret firmaları çok yüksek oranlarda lisans ücreti ödemekten kurtulur ve e-ticaret şirketlerinin hacmine dair belirsizlikte ortadan kalkmış olur. Her konuda olduğu gibi bu konuda da devlet ciddiyeti yok. Alınacak tedbir nedir? Bana sorarsanız alınacak tedbir, ilk başta devlet ciddiyetini yeniden tesis etmektir. “