Kış aylarında vücudumuzun soğuk havalara uyum sağlamak için daha fazla enerji harcadığını belirten Ongan, “Bu da yağ dokusunun artmasına neden olabilir. Özellikle güneş ışığından mahrum kalmak, vücutta serotonin hormonunun düşmesine yol açar. Serotonin düşüklüğü, iştahı artırırken ruh halini de olumsuz etkileyebilir. Bu da insanların kış aylarında daha fazla yemek yeme eğiliminde olmasına neden olur.” dedi.
Bu kış kilo alımını önlemek için Ongan, sağlıklı ve dengeli beslenmeye odaklanmanın önemine vurgu yaptı. “Dengeli bir diyet, yalnızca kilo kontrolü için değil, aynı zamanda ruh sağlığı için de kritik öneme sahiptir.” diye ekledi.
Serotonini artıran beslenme önerileri
Diyetisyen Ongan, serotonin seviyesini artırmanın basit ama etkili yolları olduğuna dikkat çekti ve “Sağlıklı karbonhidratlar, serotonin seviyesini dengelemekte kilit rol oynar. Özellikle tam tahıllı ekmekler, yulaf ve kurubaklagiller bu süreçte oldukça faydalıdır. Bunun yanı sıra, yumurta, peynir, fındık ve somon gibi besinler de serotonin seviyesinin yükselmesini destekler.” dedi.
Ayrıca, “Gün içinde güneş ışığından faydalanmak, D vitamini alımını artırarak serotonin üretimini destekler. Haftada en az 5 gün 30 dakikalık düzenli fiziksel aktivite yapmak serotonin seviyelerini dengeler ve kilo kontrolüne yardımcı olur.” şeklinde konuştu.
Bağışıklık sistemini güçlendiren gıdalar
Kış mevsiminde bağışıklık sistemini güçlü tutmanın anahtarının dengeli beslenmeden geçtiğini vurgulayan Ongan, “Hiçbir gıda tek başına mucize yaratmaz, ancak yeterli ve dengeli beslenme bağışıklığı önemli ölçüde güçlendirir,” dedi. Bağışıklık sistemine katkı sağlayan besinler arasında C vitamini açısından zengin gıdalar ön plana çıkıyor. Ongan, “Günlük C vitamini ihtiyacını karşılamak için turunçgiller, kırmızı ve yeşil biber, karnabahar ve lahana gibi sebzeler tercih edilmelidir. Vücut hastalık dönemlerinde bu vitaminlere daha fazla ihtiyaç duyar, dolayısıyla hastalık dönemlerinde C vitamini alımını artırmak önemlidir.” diye ekledi.
Çinko ve Omega-3: Bağışıklığın temel taşları
Çinko mineralinin vücudun enfeksiyonlarla savaşmasındaki önemini vurgulayan Ongan, “Balık, yumurta, et ve süt ürünleri çinko açısından zengin besinlerdir ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olurlar. Kış aylarında omega-3 yağ asitleri de kritik öneme sahiptir. Balık tüketimi, bağışıklığı desteklemenin yanı sıra genel sağlık için de vazgeçilmezdir.” şeklinde konuştu.
Bağırsak sağlığı ve probiyotiklerin rolü
Bağışıklık sisteminin büyük bir kısmının bağırsaklarda şekillendiğine dikkat çeken Ongan, “Probiyotikler, bağırsak florasının dengede kalması ve enfeksiyonlara karşı koruyucu bir rol üstlenir. Kefir, probiyotik açısından zengin bir besindir ve mutlaka tüketilmelidir. Aynı şekilde prebiyotik içeren yulaf, muz ve kurubaklagiller de bu süreci destekler.” dedi.
Su Tüketimi: Bağışıklık için hayati öneme sahip
Ongan, soğuk havalarda susama hissinin azaldığını, ancak su tüketiminin bağışıklık sistemini güçlü tutmak için vazgeçilmez olduğunu belirtti. “Vücudun su ihtiyacı mevsimlere bağlı olarak değişmez. Özellikle toksinlerin atılması, vücut ısısının dengede tutulması ve hücrelerin sağlıklı çalışması için günde en az 8-10 bardak su içilmelidir.” diye vurguladı.