Son Mühür- Berivan Kaya/ Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, dün sosyal medya hesabından Halk Konut Projesi'nin devam etmesi gerektiğini ve kooperatifçilik modelinin Türkiye için örnek teşkil etmesini istediğini dile getirdi. Soyer'in açıklamalarına Gazicity İş İnsanları Gaziemir Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Alpyavuz'dan tepki geldi.
Proje değil hukuksuzluk!
Soyer'in sözlerini yalanlayan Alpyavuz açıklamasında, "Tunç Soyer’in anlatmaya çalıştığı gibi bir “başarı” yoktur. Ortada bir proje değil; hukuksuzluk vardır. Bu nedenle kooperatifimiz, diğer kooperatifler ve bazı birleşen kooperatif üyeleri savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Elimizde belgelerimizle, bu kirli düzenin ortaya çıkması için mücadele etmeye kararlıyız. Tunç Soyer’in bahsettiği gibi müteahhit karı ortadan kaldırılmamış, kooperatif yönetimlerince hiçbir iş bitirme tecrübesi ve yeterliliği bulunmayan çevre siyasilerin eş, dost akrabalarına kooperatiflerin kuruluş tarihlerinde kurdurulmuş şirketler ile kapalı ihaleler yapılarak işler verilmiş, kooperatif üyeleri ve hak sahipleri mağdur edilmiştir" ifadelerine yer verdi.
Derin mağduriyet gizli...
Kooperatifçiliğin altında karanlık bir tablo yattığını ileri süren Ali Alpyavuz açıklamasında, "Tunç Soyer, 10.04.2025 tarihinde kendi Instagram ve X hesabında yayınladığı videoda, kooperatifleşme sayesinde müteahhit karının ortadan kalktığından , KDV indiriminden yararlanma ile maliyetlerin %50 düşürüldüğünden, çift kontrol mekanizması ile rantın ortadan kalktığı , şeffaf , hesap verilebilir , kontrol edilebilir bir modelden bahsetmektedir. Şenol Aslanoğlu , Büyükşehir Belediyesi’nin yeni konut projesini “Helal Olsun” sözleriyle övüp kooperatif üyeleri ile ilgili “ödeyebileceği uygun şartlarda ödeme imkanı sunarak verilmesini çok kıymetli buluyorum” demiştir. Tunç Soyer ve Şenol Aslanoğlu’nun adının geçtiği her projede derin bir mağduriyet gizlidir. Bugün geldiğimiz noktada, bu iki ismin "İzmir için çalıştık" diyerek anlattıkları masalların ardında, karanlık bir tablo yatmaktadır" dedi.
Mağdurlarla alay ediyorlar
Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarına dikkat çeken Yönetim Kurulu Başkanı Alpyavuz, "İzmir halkı, Tunç Soyer’in, Şenol Aslanoğlu ve kendini iş insanı diye nitelendiren bazı İZTO ve İZSİAD üyelerinin yönlendirmesiyle kurulan kooperatifler aracılığıyla "Depreme Dayanıklı Konut" vaadiyle kandırılmış, yaşam hayalleri ellerinden alınmıştır. Bu kişiler, yanlarına bazı siyasetçi ve iş insanlarını da alarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON’UN kurumsal kimliğini ve logolarını kullanarak halka güven verip ardından onları hukuksuzluk ve belirsizlik içinde yüzüstü bırakmıştır. Şimdi ise, sosyal medya üzerinden "başarı hikayesi" anlatılır hale gelmiştir. Bu, mağdurlarla açıkça alay etmektir. Tunç Soyer’in anlatmaya çalıştığı gibi bir “başarı” yoktur. Ortada bir proje değil; hukuksuzluk vardır. Bu nedenle kooperatifimiz, diğer kooperatifler ve bazı birleşen kooperatif üyeleri savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Elimizde belgelerimizle, bu kirli düzenin ortaya çıkması için mücadele etmeye kararlıyız" ifadelerini kullandı" ifadelerine yer verdi.
Bu tiyatroyu izlemeyeceğiz
Soyer'in kooperatifçilik üzerinden açıklamalarını yalanlayan Alpyavuz, "Tunç Soyer’in bahsettiği gibi müteahhit karı ortadan kaldırılmamış, kooperatif yönetimlerince hiçbir iş bitirme tecrübesi ve yeterliliği bulunmayan çevre siyasilerin eş, dost akrabalarına kooperatiflerin kuruluş tarihlerinde kurdurulmuş şirketler ile kapalı ihaleler yapılarak işler verilmiş, kooperatif üyeleri ve hak sahipleri mağdur edilmiştir . Tunç Soyer’in bahsettiği gibi KDV muafiyetleri de yoktur . Eski kooperatif yönetimi , İzbeton ile yapılan ve bakanlık uyarısı ile belediye tarafından usulsüz olduğundan iptal edilen sözleşmeler ile en başından beri bildikleri muafiyetlerden yararlanamama durumunu ve birçok gerçeği üyelerden gizlemişlerdir. İnşaatlarımızda %1 yerine %20 KDV ödenerek , mağdurlar bile isteye kötülüğe sürüklenmiştir. Yani Tunç Soyer’in bahsettiği gibi şeffaf, kontrol edilebilir ve hesap verilebilir bir yapı kooperatifleri ilk günlerden beri tahsis edilememiştir . İBB Eski Belediye Başkanı Tunç Soyer bu yapılarının kontrolünde hiçbir etkin rol izlememiştir. Gelinen noktada Şenol Aslanoğlu’nun bahsettiği , Belediye ile ne bir anlaşma , ne uygun şartlarda ödeme imkanı , ne de etkin bir iletişim noktasına ulaşılamamıştır. Bu iki ismin İzmir’e kattığı hiçbir değer yoktur. Aksine, yarattıkları tahribat büyüktür. İzmir halkı nezdinde bu kişilerin bir karşılığı kalmamıştır. Onların "başarı" dediği şey, yıkılmış hayatlardan, içi boş vaatlerden ve boşa harcanmış yıllardan ibarettir. Gerçekleri çarpıtan bu açıklamalar, bizleri daha da kararlı kılmıştır. Kamu kaynağının nasıl heba edildiğini, halkın nasıl mağdur edildiğini ve kimlerin bu süreçte sorumluluğu bulunduğunu hem yargı önünde, hem de kamuoyu nezdinde tüm şeffaflığıyla ortaya koyacağız. Biz bu tiyatroyu izlemeyeceğiz. Adalet için, gerçekler için, hakkımızı almak için susmayacağız. Süreç ; Tunç Soyer, Şenol Aslanoğlu ve yanlarındaki birçok siyasetçi ve işadamına, kendilerine inanan insanları mağdur etmenin , hesap vermeden kenara çekilmenin mümkün olmadığını gösterecektir" dedi.