Özellikle Türkiye gibi ülkelerde ise bu oran %20’ye kadar yükselebilir. Allianz Trade'in uzman ekonomistleri tarafından hazırlanan rapor, dünya genelindeki ekonomik durgunluğun, yüksek finansman maliyetlerinin ve jeopolitik belirsizliklerin yarattığı riskleri gözler önüne seriyor.
Küresel iflasların artışı
Allianz Trade, 2024 yılına yönelik ilk raporunda, küresel iflasların %9 artmasını öngörmüştü. Ancak, son ekonomik gelişmelerle birlikte bu tahminin daha karamsar bir hal aldığı ortaya çıktı. Küresel iflasların 2024 yılında %11 artacağı, ardından 2025 yılında %2'lik bir artışla zirveye ulaşacağı tahmin ediliyor. 2026 yılına kadar bu artışların devam etmesi bekleniyor. ABD’de iflasların 2025 yılında %12, Almanya’da ise %4 oranında artması beklenirken, Fransa ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde ise iflas seviyelerinin 2026 yılına kadar daha ılımlı rakamlara gerilemesi öngörülüyor.
Türkiye'de iflasların kayıt dışı kalması
Allianz Trade’in raporunda, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu zorluklar da ele alınıyor. Yüksek finansman maliyetleri ve ekonomik yavaşlama gibi etkenler, Türkiye’deki iflas oranlarının geçen yıla göre %20 artmasına neden olacağı belirtiliyor. Allianz Trade CEO’su Aylin Somersan Coqui, bu durumun Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülke için geçerli olduğunu vurguladı. “Pandemi ve enerji krizi döneminde şirketleri iflaslardan koruyan desteklerin kalkması, birikmiş iflasların ortaya çıkmasına yol açtı. 2024 yılı itibarıyla birçok ülkenin GSYH'si, pandemi öncesi seviyelerin üzerine çıkacak.” dedi.
Sektörel dağılım ve işsizlik riski
Rapor, iflasların sektörler bazında da önemli etkileri olacağını gösteriyor. İnşaat, perakende ve hizmet sektörleri, hem sayı hem de ölçek olarak en çok etkilenen alanlar olarak öne çıkıyor. Bu sektörlerdeki büyük iflas seviyeleri, istihdam üzerinde de olumsuz etkilere yol açma riski taşıyor. Özellikle işsizlik riskiyle karşı karşıya olan sektörlerin başında inşaat, perakende ve hizmet sektörleri geliyor.
Küresel ekonomideki riskler
Allianz Trade’in raporunda, dünya genelindeki ekonomik koşulların durgun talep, devam eden jeopolitik gerilimler ve dengesiz finansman koşullarıyla birlikte zorlandığına dikkat çekiliyor. 2024 yılı itibarıyla küresel ticari iflasların artış göstermesi, yalnızca şirketler için değil, aynı zamanda ülkelerin ekonomik istikrarı için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Küresel GSYH'nin yarısından fazlasını oluşturan ülkelerde çift haneli iflas artışlarının yaşanacağı öngörülüyor.
Allianz Trade’in Küresel İflas Raporu, ticari iflasların önümüzdeki yıllarda ciddi bir tehdit oluşturduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’deki yüksek finansman maliyetleri ve ekonomik yavaşlama, iflas oranlarının artmasına neden olurken, dünya genelinde de benzer bir trendin yaşanacağı öngörülüyor. Bu durumun, şirketlerin yanı sıra ülkelerin ekonomik istikrarı üzerinde de olumsuz etkilere yol açabileceği söyleniyor. Özellikle inşaat, perakende ve hizmet sektörleri, bu dalgadan en fazla etkilenen alanlar arasında yer alacak gibi görünüyor. Ekonomik belirsizliklerin sürdüğü bu dönemde, şirketlerin gelecekteki stratejilerini belirlemesi ve riskleri yönetmesi kritik önem taşıyor.