Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, Muğla'da son dönemlerde sıklıkla yaşanan depremleri inceledi.

Bölgenin tektonik yapısı gereği, depremlerin her zaman yaşanacağının altını çizen Öziçer, " Vatandaşlarımızın tedirgin olabilecek bir durumları olmayıp bu tür sismik hareketlere alışık olmalarını öneriyoruz. İzmir ve Ege Bölgesi tektonik yapısı itibari ile depremlerin sıklıkla yaşadığı ve yaşayacağı bir bölgedir. Bu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.

İşte Öziçer'in "deprem fırtınası" değerlendirmesi:

"

SON ZAMANLARDAKİ MUĞLA – ULA DEPREMLERİ HAKKINDA

Deprem etkinliğinde ani artışlar sadece Türkiye'nin farklı birçok bölgesinde değil, dünyanın herhangi bir yerinde sıkça meydana gelmektedir. Bu olay son zamanlarda Muğla'da sıkça gözlemlenmektedir. Görülen bu ani artan deprem etkinliği, 1 ay kadar devam edebilir, büyük bir deprem meydana getirmeden genelde bir süre sonra sönümlenir. Bizim toplumumuzda da tedirginliğe ve endişeye neden olacak şekilde çok sayıda depremin, çok kısa bir sürede (örneğin 1 ayda) birden oluşması genelde jeofizik mesleği açısından "deprem fırtınası" olarak tanımlanır. Basında bu gibi durumlara “deprem fırtınası” gibi tabirler kullanarak sanki depremlerin daha da büyük bir şekilde meydana gelebileceği gibi yorumlar artmaktadır. Deprem Fırtınası sismoloji biliminde bir bölgede insanların hissetmediği büyüklükte (2.0, 2.5 hatta 3.0) yer yer 200, 300 hatta 400 adet kısa sürede mikro depremlerin meydana gelmesidir. Bu depremler büyük depremi tetiklemezler, insanların hissedeceği büyüklükte değillerdir, birkaç kırıkta meydana gelebilirler, sayıları çok fazladır. Bundan dolayı Muğla Ula çevresinde meydana gelen depremler sadece artçı depremlerdir. Deprem fırtınalarını sadece Deprem izleme istasyonlarından, sismik laboratuvarlardan izlenerek tespit edilir ve yorumlanır. İzmir’de bu laboratuvar sadece Dokuz Eylül Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalındaki laboratuvarda ve AFAD’da incelenmektedir.

Son depremler Gökova Fay zonu ile ilişkilidir. 11 Şubat 2022'de Gökova Fay Zonunun en batı ucunda 4.1 büyüklüğündeki depremde olduğu gibi, farklı büyüklüklerde diğer depremler, fay zonunun değişik kesimlerinde oluşuyor ve bu durum sismik hareketliliğe neden olmaktadır.

Mart başından beri ise hareketlilik deniz tarafında değil de, Gökova Körfezinin doğusundaki Gökova grabenini oluşturan Güney ve Kuzey kenar fayları boyunca gözlenmektedir.

Gökoba grabenin güney sınırını oluşturan Güney Kenar Fayı, 3 Mart'da Mw=3.0 ve 13 Mart'da Mw=3.7 büyüklüğünde iki deprem üretti. Etkinlik, son 1 haftadır Kuzey Kenar Fayı boyunca gözleniyor. Burada önce 27 Mart'da Mw=3.5, sonra ise 30 Mart'da Mw=3.1 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi.

Sonuç olarak Şubat ve Mart ayından itibaren Muğla'da yine bu türden bir deprem etkinliğinde ani artış mevcuttur. Deprem fırtınaları bu bölgede sıkça gözlemleniyor. Geçmişte bunun örneği (2014-Kasım, 2015-Eylül, 2017-Kasım, Ağustos 2021) yaşanmıştır. Süreler bölgeden bölgeye değişmekle birlikte 1-3 ay olabiliyor. Muğla ve Gökova Körfezi, deprem fırtınasının sıkça gözlendiği ülkemizde bilinen en belirgin sismotektonik bölgelerden birisidir. Bundan dolayı vatandaşlarımızın tedirgin olabilecek bir durumları olmayıp bu tür sismik hareketlere alışık olmalarını öneriyoruz.

İzmir ve Ege Bölgesi tektonik yapısı itibari ile depremlerin sıklıkla yaşadığı ve yaşayacağı bir bölgedir. Bu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır. "

Sinancan ÖZİÇER

Jeofizik Müh. Odası İzmir Şube Başkanı

Editör: TE Bilişim