Son Mühür / Ayşegül Koç - Manisa’da düzenlenen çölyak söyleşisi, hasta ve hasta yakınlarının yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Etkinlikte Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Koordinatörü Derya Hüner, Halk Eğitim Şube Müdürü Serap Gücüyen ve Nurcan Zeyrek de yer aldı. Katılımcılar, uzmanlarla birebir etkileşim kurarak merak ettikleri konulara doğrudan yanıt alma fırsatı yakaladı.
“Tanının geç konmasına neden olabiliyor”
Prof. Dr. Elmas Kasap, çocuk yaşta çölyak tanısı almanın hem çocuklar hem de aileleri için oldukça zorlu bir süreç olduğuna dikkat çekti. Sindirim sistemi sorunlarının yanı sıra iştahsızlık, huzursuzluk ve gelişim geriliği gibi genel belirtilerin tanıyı geciktirdiğini belirten Elmas Kasap, “Çocuklarda karın ağrısı, ishal, kusma gibi sindirim sistemi sorunlarının yanı sıra büyüme geriliği, iştahsızlık ve huzursuzluk gibi genel belirtiler görülebiliyor.
Bu durum tanının geç konmasına neden olabiliyor. Tanı sürecinde yapılan tetkikler, endoskopik işlemler ve biyopsiler hem çocuklar için travmatik hem de aileler için endişe verici olabiliyor. Ayrıca, glütensiz ürünlerin yüksek maliyeti ve beslenme düzenine uyum süreci ailelerin hem maddi hem de manevi olarak zorlanmasına yol açıyor.
Ayrıca, çocuğun özel beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, okulda ve sosyal ortamlarda yaşanan zorluklar ailelerin psikolojik olarak da yıpranmasına neden olabiliyor. Bu nedenle, tanı sürecinde hekimlerin ve sağlık personelinin ailelere sadece tıbbi bilgi vermekle kalmayıp aynı zamanda psikolojik destek de sağlaması büyük önem taşıyor” diye konuştu.
“Standart ürünlere göre çok daha pahalı”
Etkinlikte söz alan Çölyak Derneği Başkanı Halim Şivecan, glütensiz beslenmenin hastalar için bir tercih değil, zorunluluk olduğunun altını çizdi. Halim Şivecan, “Glütensiz ürünler, standart ürünlere göre çok daha pahalı. Ürün çeşitliliğinin sınırlı olması da hastaların beslenme seçeneklerini kısıtlıyor.
Dışarıda yemek yemek, misafirliğe gitmek gibi sosyal aktiviteler çölyak hastaları için sorun yaratabiliyor. Glütensiz diyete başladıktan sonra bağırsak dokusunun iyileşmesi en az iki yıl sürebiliyor. Bu nedenle diyetisyen desteği oldukça önemli” diye konuştu.
Başkan Ferdi Zeyrek’e özel teşekkür
Halim Şivecan, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e çölyak hastalarına sağladığı desteklerden ötürü teşekkür ederek, “Sayın Başkanımız Ferdi Zeyrek’in çölyak hastalarının yaşamını kolaylaştırmak adına verdiği katkılar çok kıymetli. Özellikle glütensiz gıda kolileriyle sağlanan destekler, birçok ailenin nefes almasını sağlıyor.
Bu kolilerde kullanılan ürünler de çölyaklı çocukların anneleri tarafından kurulan Mutlu Beslen Kadın Kooperatifi’nden temin edilerek hem ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor hem de annelerin emeği destekleniyor. Çölyak dostu bir belediyecilik anlayışını hayata geçirdikleri için hem derneğimiz hem de hastalar adına kendilerine yürekten teşekkür ediyorum” dedi.
Kuzey Avrupa’dan ilham verici gelişmeler
Halim Şivecan, İsveç, Norveç ve Danimarka gibi ülkelerde çölyak hastalığına yönelik yürütülen bilimsel araştırmalara değindi. Bu ülkelerde yapılan çalışmaların, gelecekte daha etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabileceğini belirterek, “Doğru tanı, multidisipliner bir yaklaşım, hasta ve ailelerin eğitimi ve desteklenmesi, glütensiz beslenmenin maliyetinin düşürülmesi ve yaşam kalitesini artırıcı çözümlerin üretilmesi, çölyak hastalarının ve ailelerinin karşılaştığı zorlukların üstesinden gelinmesinde kritik rol oynamakta” ifadelerini kullandı.
“Yanınızdayım” mesajı
Etkinlikte gönüllü olarak yer alan Nurcan Zeyrek ise, geçmişte yaşadığı alerji nedeniyle glütensiz beslenmek zorunda kaldığını belirterek, “Bir dönem alerjiye bağlı olarak glütensiz beslendim, ne kadar zor olduğunu biliyorum. Özellikle çocuklar için çok hassas bir konu. Yakınlarıyla birlikte çölyak hastaları için grup terapileri düzenleyebiliriz. Birlikteyiz ve çok güzel işler yapacağız. Her zaman yanınızda olmak için çalışacağım” dedi.
