Son Mühür - Fransa'da son yıllarda siyasi gücünü artıran Ulusal Birlik (RN) partisinin lideri Le Pen, AB fonlarını zimmetine geçirdiği iddiasıyla uzun süredir yargılanıyor. Mahkeme tarafından suçlu bulunması halinde, beş yıl boyunca seçimlere katılmasının yasaklanabileceği belirtiliyor. Bu karar, aşırı sağcı siyasetçinin cumhurbaşkanlığı yarışındaki geleceğini tehlikeye atabilir.
Savcılık, Le Pen ve beraberindeki 26 sanık için cezai yaptırım talep ederken, özellikle seçim yasağının mahkeme sürecinin tamamlanmasını beklemeden hemen uygulanmasını istiyor. Fransız hukukçular, Anayasa Mahkemesi’nin geçmişte yerel yöneticiler için aldığı benzer bir kararın, Le Pen için de emsal teşkil edebileceğini dile getiriyor.
Fransa siyasi tarihinde bir dönüm noktası
Marine Le Pen’in yargı süreci, Fransa’daki siyasi dengeleri etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Aşırı sağın yükselişini sürdüren RN’nin en güçlü ismi olan Le Pen’in adaylığının engellenmesi, 2027 seçim sürecini kökten değiştirebilir. Ancak bazı hukukçular, bu tür bir yasağın yalnızca yerel yöneticiler için geçerli olabileceğini ve Le Pen’in dava süreci bitmeden seçim yarışına devam edebileceğini öne sürüyor.
Ne olmuştu?
Marine Le Pen’in Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilliği döneminde, danışmanlık hizmeti adı altında iki kişiye haksız ödeme yaptığı ve AB fonlarını usulsüz kullandığı iddia ediliyor. Fransa’da 2015 yılında başlatılan soruşturma kapsamında, Le Pen’in de içinde bulunduğu eski Ulusal Cephe (FN) partisi üyelerinin, 2004-2016 yılları arasında AP’de hayali istihdam sağladıkları öne sürülmüştü.
2018 yılında FN ismini değiştirerek Ulusal Birlik (RN) adıyla yoluna devam eden parti, bu davayla büyük bir siyasi sınavdan geçiyor. Le Pen, suçlamaları reddederken, kararın siyasi bir hamle olduğunu savunuyor.
Sonuç merakla bekleniyor
Paris Ceza Mahkemesi, 31 Mart’ta Le Pen ve diğer sanıklar hakkında kararını açıklayacak. Eğer mahkeme, temyiz sürecini beklemeden seçim yasağını uygularsa, Marine Le Pen’in 2027’de Cumhurbaşkanlığı yarışına katılması imkânsız hale gelebilir. Ancak temyiz sürecinin uzun sürebileceği ve Le Pen’in bu süreç boyunca siyasi faaliyetlerine devam edebileceği de belirtiliyor.
Fransa’da büyük yankı uyandıran bu dava, yalnızca Marine Le Pen’in değil, aşırı sağın geleceğini de belirleyebilecek kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor.
