Sahim-SEN Başkanı Özlem Akarken, 5510 Sayılı Kanun’un memurların emeklilik haklarını ciddi şekilde tehdit ettiğini vurguladı. 2008 yılında yürürlüğe giren bu kanun, sosyal güvenlik sisteminde köklü değişiklikler yaparak, önceki 5434 Sayılı Kanun’u yürürlükten kaldırdı. Akarken, 5510 Sayılı Kanun’un memurların emeklilik maaşını önemli ölçüde düşürdüğünü belirtti ve bu durumun büyük adaletsizliklere yol açtığını ifade etti.
"Memurlar taşeronlarla aynı seviyeye indi"
Akarken, 2008 öncesinde memurların 5434 Sayılı Kanun’a tabi olduklarını ve bu kanunun memurların eğitim, unvan ve iş risklerini dikkate alarak ek göstergeye dayalı bir emeklilik maaşı hesaplama sistemi sunduğunu belirtti. Ancak 5510 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte ek gösterge sisteminin kaldırıldığını ve yerine prime dayalı bir sistem getirildiğini belirtti. Bu değişikliklerin memurların emekli maaşlarını taşeron işçilerinkinden bile düşük seviyelere çektiğini ifade etti. Akarken, “5510 Sayılı Kanun, kamu görevlilerini önce taşeron işçilerle aynı seviyeye indirdi. Akabinde bu düzenleme ile birlikte, memurların emeklilik sistemindeki hiyerarşi, eğitim, unvan ve iş riskleri gibi kriterler göz ardı edildi. Ek gösterge yerine, prime dayalı bir sistem getirildi” dedi.
"2008 sonrası herşey değişti"
5510 Sayılı Kanun’un uygulanmasıyla memurların emekli maaşlarının 2008 öncesine kıyasla ciddi şekilde azaldığını belirten Akarken, “Bugün 2008 sonrası 5510 Sayılı Kanun’a tabi memurların en düşük emekli maaşı 12.500 TL iken, 2008 öncesi 5434 Sayılı Kanun’a tabi olanların en düşük emekli maaşı 17.587,10 TL’dir” diye konuştu. Ayrıca, 600 ek gösterge puanı ile 3600 ve 4200 gibi ek göstergelere sahip unvanların 2008 öncesi emeklilik sistemine göre ciddi bir zam aldığını, ancak 2008 sonrası bu zamlardan memurların mahrum kaldığını ifade etti.
"Emekliliğe yansıyan tek kalem maaş talebimizi yineliyoruz"
Akarken, eşitsizliğin son bulması için 5434 Sayılı Kanun’a dönülmesi gerektiğini vurguladı. “Adaletsizliği gidermek için ek göstergeye dayalı, hiyerarşiyi ve eğitim düzeyini dikkate alan bir emeklilik sistemine ihtiyaç duyulmaktadır” diyen Akarken, memurların ve emeklilerin parça parça ödenen maaş artışlarından ziyade, kalıcı iyileştirmeler talep ettiğini söyledi. Vergide adalet ve çalışan ile emeklilerin mağdur edilmeyeceği bir sistem talep ettiklerini belirten Akarken, “Yardımcı hizmetler sınıfındakilerin Genel İdari Hizmetler Sınıfına ya da Teknik Hizmet Sınıfına geçirilmesi. Emekliliğe yansıyan eşit adaletli liyakat esaslı ek gösterge düzenlemeleri istiyoruz. Son olarak tüm memurların 5434 Sayılı Kanun’a tabi olması gerekiyor. Emekliliğe yansıyan tek kalem maaş talebimizi yineliyoruz. Böylelikle çalışan ve emeklilerin hak ettikleri emeklilik koşullarına kavuşabilecektir” dedi.