Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programının konuğu Tüm Yerel-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Devrim Onur Erdağ ve Tüm Yerel-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ali Balık’tı. Erdağ; “İzmir’de Menemen Müftülüğü, ÇEDES kapsamında çocukları gerici Menemen ayaklanmasından yargılanan ve ceza alan Esad Erbili’nin mezarına götürdü. Ben buradan Milli Eğitim Bakanlığı’na sesleniyorum. Bu yapılan anayasaya aykırıdır. Acilen soruşturma açılması lazım” demişti. Devrim Onur Erdağ’ın Menemen olaylarına karıştığı için işaret ettiği kişi olan Esad Erbili’nin ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil’in büyük dedesi olduğu ortaya çıktı.
Menemen’de ‘Yaşasın Şeriat’ sloganları…
23 Aralık 1930 günü İzmir Menemen’de “Yaşasın Şeriat!” sloganları atarak yürümeye başlayan Derviş Mehmet Efendi liderliğindeki şeriat isteyen bir grup tarafından yedek subay öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki’nin öldürülmesi tarihimizde “Menemen Olayı” olarak adlandırılmaktadır.
Asteğmen Kubilay’ı kafasını keserek katledenlerin müritleri olduğu, Manisa halifesinin Kubilay’ın katillerini Erenköy’deki köşkte 15 gün misafir ettiği iddiasıyla Şeyh Esad Erbili hakkında soruşturma açıldı. Tekke ve zaviyelerin kapatılmasının ardından İstanbul Erenköy Kazasker’deki evinde inzivada iken Menemen olaylarına karıştığı gerekçesiyle Esad Erbili, oğlu Mehmed Ali Efendi ile beraber yakalanarak Menemen’e getirildi.
Şeyh Esad Erbili ‘nin İstanbul’da tutuklanıp yargılanıp idam cezasına çarptırılan Şeyh Esad Erbili, Divanı Harp’ın hakkında verdiği idam kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edildiği süreçte yaşamını yitirdi.
Esad Erbili’nin Menemen’de askerî hastanede tedavi görürken 3-4 Mart 1931 gecesi vefat ettiği aktarılsa da dönemin gazetelerinde yapılan taramada ölüm tarihinin 30 Ocak 1931 olduğu anlaşılmaktadır.
Mehmet Ali Erbil’in Büyük Dedesi…
Menemen hadisesi nedeniyle İstanbul’da tutuklanıp yargılanıp idam cezasına çarptırılan Şeyh Esad Erbili’nin Mehmet Ali Erbil’in dedesi değil, dedesinin babası olduğu belirtilmektedir.
Menemen Olayları yargılmaları sonucunda idam edilen (Alaşehir’den Esad’ın oğlu) Mehmet Ali’nin Mehmet Ali Erbil’in dedesi, Saadettin Erbil’in (6 Mart 1925 – 16 Kasım 1997) babası olduğu aktarılmaktadır.
Mehmet Ali Erbil: Dedemi polis zannediyordum…
Vatan gazetesinin Çikolata adlı ekinde 2005 yılında yayımlanan Kaynama Noktası isimli köşenin yazarı Ahmet Salih, Mehmet Ali Erbil’in polis sandığı dedesinin Menemen’de asıldığını öğrendiğini şu satırlarla ifade etmiş
“Ama Şeyh Es’ede’nin Mehmet Ali Erbil’in dedesi olduğu bilgisi, aynı çevrelerden başka bir kaynaktan geldi bana. Mehmet Ali’yi aradım hemen. Sağ olsun, onca işinin arasında zaman ayırdı ve cevapladı sorumu.
Bu bilgiyi, kendisi için de birçok giz taşıyan ailevi geçmişlerine ilişkin bu iddiayı yayımlamamda bir beis görmediğini söyledi. “Doğum tarihi, yeri, ölüm tarihi, hepsi doğru ama bize dedemin polis olduğu söylenirdi” dedi.
Sonra da şaşkınlıkla sordu: “Yani dedem Menemen olaylarına mı karışmış benim?”
Ve benden dedesinin bir şiirini okumamı istedi. Ben de ona “Kürtçe Gazel” başlıklı şiirinin Türkçe çevirisini okudum. Duygulandı. Teşekkür etti.
Bu tarihi bilgi beni şu açıdan ferahlattı: “Kim ne derse desin bu ülkedeki toplumsal bütünlüğün, kardeşliğin bozulması mümkün değildir.”..”
Osman Aydın, “Menemen Olayı ve Kürtler” başlıklı yazısında Şeyh Esad Erbîlî hakkındaki yanlışlara değinirken Mehmet Ali Erbil’in dedesi olduğu iddiasına şöyle değinmiş:
“Kamuya sunulan bilgi kaynaklarında Menemen Olayı nedeniyle yargılanıp asılan Şeyh Esad Erbîlî hakkında bazı yanlışlar mevcut.
Birinci yanlış, sanatçı Mehmet Ali Erbili’in dedesi olduğu yolundaki belirlemedir. Aslen Güney Kürdistan’ın Erbil kentinden olan Şeyh Esad, (ki Erbîlî isimini buradan almış) Mehmet Ali Erbil’in dedesinin babasıdır. Mehmet Ali Erbil’in dedesinin adı da Mehmed Ali’dir.
İkinici yanlış, Mehemet Ali Erbili’in dedesi Şeyh Esad’ın Menemen Olayı nedeniyle idam edildiği yolundaki belirlemedir. Şeyh Esad hakkında Menemen Sıkıyönetim Mahkemesi idam kararı vermiş, ancak 65 yaşından büyük olduğu için idim cezası 24 yıl ağır hapse çevrilmiştir.
Üçüncü yanlış, 95 yaşında öldüğüne ilişkin belirlemedir. Mahkemede kimlik tesbiti sırasında Şeyh Esad 1264 (1847) doğumlu olduğunu beyan etmektedir. 3 Mart 1931 tarihinde Menemen Hastahanesi’nde üremiden vefat ediyor. Buna göre 84 yaşında vefat etmiştir.”