Türkiye yeni haftaya ciddi bir regülasyon değişikliğiyle giriyor. 3.36 trilyon liraya dayanan kur korumalı mevduattan çıkışın en önemli adımlarından biri için Merkez Bankası liralaşma stratejisi kapsamında KKM’ye dönüşe yönelik getirdiği düzenlemeleri kaldırdı. Resmi Gazete’de dün gece yayımlanan tebliğe göre artık liralaşma stratejisi olarak da bilinen TL ve yabancı para mevduattan KKM’ye geçiş ve dönüşüm hedefleri kaldırıldı, KKM’den TL vadeli mevduata dönüşüm hedefi devreye alındı.

İlk aşamada yüzde 40’ın üzerine çıkabilir

Bankacılık sektörü kaynakları bu durumun ilk aşamada TL mevduat faizlerinde sert artış ve tahvil faizlerinde düşüş yaratacağını belirterek bankaların enflasyonun yüzde 60’lara gittiği bir dönemde bu faizi hemen veremeyeceği için de tahvil alımlarının artabileceğine işaret etti. İlk aşamada yüzde 30’un altına inen TL mevduat faizinin yüzde 40’ın üzerine çıkması muhtemel. Uzmanlar, ekonomi yönetimi değişse de parasal sıkılaştırmanın politika faizi artışıyla değil makroihtiyati tedbirlerle bankalar ve piyasa üzerinden gerçekleştirilmeye devam ettiğine vurgu yaptı.

Merkez Bankası yaptığı açıklamayla KKM’den TL mevduata geçişin sağlanarak kur korumalı mevduatın azaltılmasının gözetildiğini vurgularken TL vadeli mevduatın desteklenerek makro finansal istikrarın güçlendirilmesine katkı sağlanması amaçlandığı kaydedildi. Açıklamada Merkez Bankasınca kur koruma desteği sağlanan hesaplardan TL hesaplara geçiş ve kur korumalı hesapların belli oranda yenilenmesinin hedeflenmesine, kur koruması bulunmayan TL payı seviyesinde artış hedefine geçilmesine karar verildiği duyuruldu.

Mevduatta dolarizasyon yüzde 68

Bankacılık sektörü kaynakları bu hamleyle piyasada ilk aşamada iki etki görmeyi bekliyor, TL mevduat faizlerinde sert artış ve tahvil faizinde düşüş. Kaynaklar, bankaların hızla düzenlemeye uyum sağlamasının, KKM dönüşü olan müşteriyi TL mevduata dönmeye ikna etmesinin bir anda olmayacağına işaret ederek enflasyonun da yüzde 60’a gittiği bir dönemde yatırımcının ciddi bir reel faiz talebi olacağına da dikkat çekti. Bankaların bu faizi hemen vermesinin söz konusu olamayacağını söyleyen kaynaklar bu açıdan bankaların peşinen tahvil almayı kabullenebileceğini dile getirdi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre 11 Ağustos itibariyle kur korumalı mevduat büyüklüğü 3 trilyon 357 milyar 708 milyon liraya yükseldi. Dolar karşılığı ise yine BDDK verisine göre 124 milyar 742 milyon dolar seviyesinde. Dövize endeksli getirisi nedeniyle uzmanlar KKM’yi de mevduatta dolarizasyon oranı hesaplamasına dahil ediyor. 11 Ağustos itibariyle KKM’nin toplam TL mevduat içindeki payı BDDK verilerine göre mevduatta dolarizasyon oranı 11 Ağustos itibariyle yüzde 68'e yükseldi. Toplam mevduat içinde kur korumalı mevduatın oranı yüzde 26,13 olurken yabancı para mevduatın oranı ise yüzde 41,91 seviyesinde. TL mevduatın oranı ise yüzde 31,95 seviyesinde. Bu oranı yılın başında yüzde 37,7, mart sonunda ise yüzde 42,15 seviyesinde bulunuyordu.

TL mevduat faizleri yüzde 30’un altında

TL mevduat faizleri ise yeni ekonomi yönetimi ve sadeleşme adımlarıyla birlikte düşüş trendine girmiş yüzde 25’in bile altına gerilemişti. BDDK verilerine göre 11 Ağustos haftasında ise hafif yönünü yukarı çevirse de yüzde 29,06 ile yüzde 30’un altında kalmaya devam etti. Enflasyonun yüzde 47,83 olduğu yılsonu beklentilerinin ise yüzde 60-75 arası değiştiği ortamda en çok tercih edilen 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizi çok düşük bulunuyor. Merkez Bankası’nın yeni adımları bu yüzde 29 seviyesindeki faizin yukarıya çıkmasına imkan verecek. Ancak kaynaklar yeni ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası’nın faizleri bankaların yükseltmesini beklediğini politika faizinde ise yine mevduat ve kredi faizlerinin altındaki seyrin devam edeceği görüşünde.

7 milyar dolar rezerv artışı bekleniyor

Merkez Bankası’nın bu hamlelerinin KKM çıkışlarında döviz talebi yaratabileceğini belirten bankacılık sektörü kaynakları bu nedenle de döviz mevduata zorunlu karşılık artırımlarının da eşgüdümlü uygulamaya alındığını söyledi. 1 yıla kadar vadeli yabancı para mevduat ZK oranı 4 puan artırıldı. Bu sayede Merkez Bankası’nın 7 milyar dolar seviyesinde rezerv biriktirebileceğini söyleyen kaynaklar, döviz talebi oluşması durumunda da Merkez Bankası’nın silahı olacağını vurguladı.

Yatırımcının da tatmin edici bir faiz bulamadığı ölçüde ya KKM’de kalmak ya da dönüp döviz almak isteyebileceğini vurgulayan kaynaklar bir miktar yerli yatırımcı kaynaklı döviz talebi de görüleceğine işaret etti. Borsa açısından ise bir kez daha faizin ciddi bir alternatif olduğu döneme girildiğini belirten kaynaklar, borsaya bir miktar destek gelebileceğini kaydetti.

UZMANLAR YENİ ADIMLARI NASIL YORUMLADI?

Otoriteler faiz artışını bankalara yaptırmak istiyor

Ekonomist Uğur Gürses: Bankalara TL’den açılan KKM’ler için yüzde 50’lik TL vadeli mevduata çevirme yükümlülüğü geldi. Dövizden açılan KKM’lerin vadeli TL hesabına getirilmesi için yüzde 5’lik hedef var. Bunu gerçekleştiremeyen bankalara da aradaki fark kadar düşük faizli tahvil almak zorundalar. Gerçekten yatırımcıyı hangi faizle ikna edecekler. Belli ki yeni atanan PPK üyeleri TL faizini düzeltme umudu taşımıyorlar, işi ‘top çevirmeye’ dökmüşler. Döviz hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları 4-6 puan artmış. Kabaca 7 milyar dolar bankalarca Merkez Bankası’na yatırılacak, rezerv artışı olacak. TL faizini düzeltmeden, havuzun dibindeki delik kapatılmadan ne işe yarayacak? Böyle liralaşma olmadığını bizler uzmanlar söylüyorduk. Liralaşmanın aldatmaca olduğunu dolarizasyona teşvik eden sistem olduğunu belirttik. Şimdi bu yumaktan çıkılmak isteniyor. Bu anlaşılabilir ama hala en büyük kısıtın faizi artıramamak olduğunu bu alınan kararlar ortaya döktü. Otoriteler, Hazine, Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi faiz artışını bankalara yaptırmak istiyor. Anlaşılıyor ki KKM’yi teşvikten uzaklaşmak için bir takım kısıtlar getiriliyor. Ve gerçekleştirmezseniz düşük faizli devlet tahvili alacaksınız deniliyor. Görünen o ki Merkez Bankası bankaların mevduat faiz artışını görmek istiyor ve onun üzerine diğer kısıtları kaldırmayı gevşetmeyi düşünecek. Faiz artıramayan merkez bankası var ve faiz artışını da finansal kesime yaptırmaya çalışıyor. Bankalar düşük faizli tahvil almak yerine kendilerine cepten mevduat faizi ödemek zorundalar bunun oranını, seviyesini göreceğiz. Tüm bu gelişmelere karşı TCMB, TL’den açılan KKM hesaplarında potansiyel kapatmaya karşı bir döviz birikimi yapmak istedi. Bunu da munzam karşılık olarak yapıyor ve buradan 7 milyar dolar gelecek, gerekirse bunu da satabileceğini gösteriyor.

KKM’yi eritirken mevduat faizini de artıracak

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara: TCMB bankalara diyor ki TL’den KKM’ye geçmiş mudileri tekrar TL mevduata geçmeye ikna edin. Bir taşla iki kuş vuruyor, KKM’yi eritirken mevduat faizinin de artmasını sağlayacak. Tabii bu karmaşık işlere girmeden resmi faiz de artırılabilirdi ama belli ki oradaki ısrar sürüyor. TCMB ayrıca yabancı para cinsi yükümlülüklerde zorunlu karşılıkları artırarak bir miktar ilave rezerv biriktirmeyi amaçlıyor. KKM’nin eritilmesi sürecinde döviz talebi artabileceği için TCMB rezerv kaybedebilir, bunu zorunlu karşılıklarla telafi etmeye çalışıyor.

Makroihtiyati tedbirlerle bankalara baskı sürüyor

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Aslında bu hamleyle son günlerdeki enflasyona endeksli süper bono tartışması da rafa kalkmış oluyor. Bankalar hem daha fazla zorunlu karşılık vermekten kaçınmak için hem de mecburiyetten TL mevduat faizlerini yükseltecekler. TL mevduatta bir yarışa gidecekler. Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ın enflasyon raporunda söyledikleriyle uyumlu tüm bu hamleler. Başkan, biz faiz artırımından ziyada daha çok miktarsal sıkılaştırmayla, kredi musluklarının kapatılmasıyla ilerleyeceğiz mesajını vermişti. Bankalar TL mevduat faizlerini yükseltecekleri için kredi faizleri de yükselecek ve daha fazla sıkılaşma olacak. Diğer taraftan mevcut konjoktürde KKM’nin bazı açılardan faydalı bir ünün olduğunu düşünüyorum. Ancak Bakan Şimşek ve yeni ekonomi yönetimi göreve geldiğinden beri KKM’den yavaş yavaş çıkış stratejinin uygulandığını görüyoruz. Kısa sürede çıkış pek mümkün görünmese de adımlar devam ediyor. Öte yandan son haftalarda bankalarda dolar mevduat faizleri yüzde 6-7’ye yükselmişti bu hamle sonrası dolar faizlerinde düşüşler görmemiz de muhtemel. Ancak ekonomi yönetimi değişse de makroihtiyati tedbirler üzerinden bankalara baskı devam ediyor.

Kısa vadeli volatilitenin dışında Türk varlıkları için olumlu

Deniz Yatırım Yatırım Strateji ve Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek: Merkez Bankası’nın açıkladığı son kararlar bankacılık sisteminin normalleşmesi ve bilançoların daha sağlıklı bir hal alması için yerinde ve doğru atılmış bir adım. Yeni yönetim 3 ay gibi kısa bir süre içerisinde KKM’den klasik mevduata geçişin yolunu açtı. Uluslararası net rezervlerde seçim sonrası süreçteki toparlanma Banka için KKM’de bu adımı atmak için alan açtı. Buraya gelirken yaklaşık 2 yıllık bir süreçten geçtiğimiz için normalleşmenin de kısa sürede olmasını beklemek mantıklı değil. Haksızlık olur. Muhtemelen para politikası tarafında atılan faiz adımlarının büyüklüğü de aşağı yönde revize edilecektir. Sadece politika faizi üzerinden bakmak genel koşulları anlamak için eksik olabilir. Finansal koşullar sistemde seçim öncesi ve sonrasında ciddi sıkılaşmış durumda. KKM’den çıkış için atılan adımlar kredi derecelendirme kuruluşları için de not edilecek başlıklar arasında. Kısa vadede piyasada denge faiz oranı ve portföy oluşturma çabası öne çıkacağından bir miktar oynaklık beklemek doğal. Ancak, orta vadeli görünüme odaklanmak daha sağlıklı olacaktır. Bankalar cephesinde kredi piyasasında daha liberal fiyatlama ortamının oluşması ve devamında kredi hacminin de arttığını görecek olursak bilançolara yansıması da pozitif olacaktır. Kısa vadeli volatilitenin dışında Türk varlıkları için olumlu görüşümüzü koruyoruz.

Mevduat faizi aşama aşama yükselecek

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ünalmış: KKM’den çıkışla ilgili adımlar atılacağı uzun zamandır söyleniyordu. Merkez Bankası faizlerin piyasada belirleneceği bir çözümle geldi. Ki bu süper bono ya da enflasyona endeksli mevduat çözümlerine göre daha optimal bir çözüm. Merkez Bankası diyor ki vadesi gelen KKM’lerde belli dönüşüm oranlarını tutturamayan banka yüzde 19 faili tahvil almak zorunda. Düşük faizli tahvili tutmak istemeyen bankalar haliyle rekabetçi bir faiz vermek zorunda kalacaklar TL mevduata. Bu artış hemen olmayacak aşama aşama gerçekleşecek. TL mevduat faizi enflasyon beklentisiyle uyumlu bir yere gidecek sonunda. Merkez Bankası yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 58 seviyesinde bunun yüzde 2-3 puan üzerinde bir faiz TL mevduata ikna edebilir. Yani TL mevduat faizinin yüzde 60’lara gelmesi makul olur. Bu adımla Merkez Bankası PPK toplantısında faiz değil hazırladığı doküman şahinliği daha önemli hale geldi.

Yeni düzenleme neler getiriyor?

Hem Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ hem de ardından Merkez Bankası’nın yaptığı açıklamaya göre artık bankalar 31 Aralık 2023’e kadar KKM hesaplarının TL’ye dönüşümü için kriterler getirildi. Buna göre 29 Aralık 2023’e kadar Merkez Bankası tarafından kur koruma desteği sağlanan hesaplardan vadesi gelenlerin vadeli TL mevduat/katılma hesabına geçiş oranı yüzde 50’nin altında kalan bankalar eksik tutar kadar kısım için menkul kıymet almak zorunda. Merkez Bankası dönüşüm kriterini yüzde 95’e kadar çıkarıp, yüzde 20’ye kadar indirebilecek.

Döviz dönüşümlü KKM hesaplarının TL vadeliye çevrilmesi için hedef ise yüzde 5 olarak belirlendi. Ancak bununla sınırlı kalınmadı ve kalan yüzde 95’inin de yenilenmesi hedefi konuldu. Yenileme oranı yüzde 95’in altında kalırsa eksik kalan tutar kadar menkul kıymet tesis edilecek. Döviz dönüşümlü KKM yenilemesinde yüzde 75’in altında kalanlar ise eksik tutar kadar ek menkul kıymet tesis edecekler. Yüzde 5 TL mevduata dönüşümde Merkez Bankası bu oranı sıfırlayabilecek veya yüzde 50’ye kadar da çıkarabilecek.

Yine aynı tebliğe göre bankaların TL mevduat oranı bir önceki hesaplama dönemine göre fark gerçek kişilerde 2 puan altında kalırsa, tüzel kişilerde 18 Ağustos 2023 itibariyle hesaplanan payın altında kalırsa eksik tutarlar için menkul kıymet tesis edecekler. Gerçek kişi kriteri 0-5 puan arası belirlenebilecek. Getirisi yine dövize endeksli olan altın hesaplarında da gerçek kişilerin 30 Haziran 2023 itibarıyla bankalardaki altın hesapları dönüşüme tabi olacak. Tüzel kişilerin ise 31 Aralık 2021 itibarıyla bankalarda bulunan hesapları dönüşüme tabi olmaya devam edecek.

Ayrıca Merkez Bankası yabancı para zorunlu karşılık oranlarında da değişikliğe gitti 1 aya kadar vadeli olanlar için yeniden belirledi. Buna göre vadesiz, ihbarlı ve 1 aya kadar vadeli yabancı para hesapları için yüzde 25 olan zorunlu karşılık oranı 4 puan artırılarak yüzde 29’a yükseltildi. 3, 6 ay ve 1 yıla kadar vadeli olanlarda yüzde 25, 1 yıl ve uzun vadeli olanlardaki yüzde 19 olan karşılık oranı ise değiştirilmedi.

Editör: Ali Fatih Turgut