15 Temmuz öncesi Türkiye'nin en dikkat çekici kalemlerinden biri olan Mümtaz'er Türköne uzun cezaevi döneminin ardından bir kez daha yazılarıyla dikkat çekiyor. Yeni açılım sürecinin ilk işaret fişeğini atan kalem olarak dikkat çeken Türköne, Halep'in muhaliflerin eline geçmesiyle ilgili süreci mercek altına aldı.
İşte Mümtazêr Türköne'nin paylaşımı...
Sabahtan akşama düşman değişir...
"Türkiye HTŞ'yi destekliyor mu?" sorusu, realiteyi ıskalıyor.
Hüküm verirken acele etmeyin ve mutlaka tablonun bütününü dikkate alın. Burası Orta Doğu, sabahtan akşama dostlar da düşmanlarda değişir.
Kırmızı bir çizgi çekip aktörleri iki tarafa yerleştirin. Türkiye, İsrail, ABD, HTŞ ve PYD/YPG (PKK) aynı tarafta duruyor. Şam yönetimi, İran, Hizbullah ve Rusya, hatta pasif bir şekilde HAMAS karşı tarafta dayak yiyor.
İran Suriye'den çıkartılıyor...
İki cephe arasında kavganın ve Türkiye'nin yer aldığı tarafta uzlaşmanın konusu:
İran Suriye'den çıkartılıyor.
Başka türlü İsrail'in Lübnan'la ateşkes yaptığı, yönünü Suriye'ye döndüğü gün HTŞ'nin Halep için ileri harekata geçişini, PYD/YPG'nin Tel Rıfat'ı boşaltmasını açıklayamazsınız.
Bu gelişmelerin gösterdiği en önemli sonuçlardan biri: Suriye'de Fırat'ın doğusundaki Kürtlere ABD güvence vermiş. Demek ki içerde Açılım Süreci bütün hızıyla yol alacak.
"İsrail projesi" gibi hamasî suçlamalara aldırmayın. Reel politik hükmünü icra ediyor. Türkiye'nin Mülteci sorunu, büyük ölçüde İran'ın Halep'e yerleştirdiği Şii Hazaraların eseriydi. Taşlar yerli yerine oturuyor.
Türkiye Suriye'de Fırat'ın hem doğusunda hem batısında hem de Türkiye'deki kuzey kısmında üç kuşu aynı anda vurmuş görünüyor.