İZMİR HABERLERİ

Nalbantoğlu'ndan kuyu tipi cezaevleri çıkışı: "Morg ve ölüm evi" derhal kapatılsın!

CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, "Kuyu Tipi" cezaevlerinin insanlık onuruna aykırı kötü muamele ve işkencelere sahne olduğunu belirterek, bu cezaevlerinin derhal kapatılması gerektiğini vurguladı. TAYAD üyeleriyle yaptığı görüşmede, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve işkence olaylarına dikkat çekerek, Türkiye'deki cezaevlerinde ciddi bir cezasızlık kültürü olduğunu ifade etti.

CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, Türkiye'deki "Kuyu Tipi" cezaevlerinin insanlık onuruna yakışmayacak şekilde kötü muamele ve işkencelere maruz kalan mahkumların yaşadığı trajedilere dikkat çekerek, bu cezaevlerinin derhal kapatılması gerektiğini vurguladı. Nalbantoğlu, TAYAD (Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği) üyeleriyle gerçekleştirdiği görüşmede, "Bu suça ortak olmayın ve 'kuyu tipi' hapishaneleri kapatın" çağrısını yaptı.

Tutuklu aileleri ile görüştü

TAYAD’lı aileler, hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri, işkence ve kötü muamelelerle ilgili bilgileri Nalbantoğlu ile paylaştı. Aileler, İstanbul'dan Ankara'ya gerçekleştirdikleri imza kampanyası için yolculuklarında karşılaştıkları zorlukları aktardılar. Üç gün süren yolculukları boyunca yaşanan durdurma, arama ve alıkoymalar, yüksek güvenlikli cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin maruz kaldığı kötü koşulların altını çizen bir örnek oldu. Aileler, bu cezaevlerinin "morg ve ölüm evi" haline geldiğini belirterek, acil bir kapatma talebinde bulundular.

"İnsanlık suçu" olarak tanımladı

Nalbantoğlu, Türkiye'deki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin yalnızca "Kuyu Tipi" cezaevleriyle sınırlı kalmadığını; gözaltı merkezleri, karakollar ve diğer cezaevlerinde de benzer durumların yaşandığını dile getirdi. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Merkezi verilerine göre, 2023 yılında hapishanelerde işkence ve kötü muameleye uğradığını iddia eden mahpus sayısının 594 olduğunu kaydeden Nalbantoğlu, "Hapishanelere girişten itibaren uygulanan kaba dayak, keyfi muamele ve keyfi disiplin cezaları, hücre cezaları, sürgün ve sevkler son yıllarda görülmedik boyutlara ulaşmıştır" dedi.
Nalbantoğlu, bu tür muamelelerin sonucunda 2023 yılında en az 20 mahpusun çeşitli sebeplerle yaşamını yitirdiğini, 2024 yılının ilk beş ayında ise aynı gerekçelerle 7 kişinin hayatını kaybettiğini vurguladı.

Cezasızlık kültürü

Nalbantoğlu, işkencenin bu boyutta yaşanmasının en temel nedeninin "işkence konusunda çok ciddi bir cezasızlık kültürünün varlığı" olduğunu ifade etti. "Bizler hem insan olarak hem de CHP’li İnsan Hakları Komisyonu üyeleri olarak bu durumu sürekli gündeme getiriyoruz" diyen Nalbantoğlu, "Tek bir amacımız var, o da insan haklarına, hukuka ve adalete uyulmasıdır. Aksi takdirde, hangi makamda olursa olsun buna seyirci kalanlar insanlık suçu işlemekle suçlanacaklar ve tarihin tozlu sayfalarında yer alacaklardır" diye ekledi.

İmza Kampanyasına destek verdi

TAYAD tarafından başlatılan imza kampanyasına destek veren Nalbantoğlu, kendisine hediye edilen cezaevinde yapılan bilekliği Meclis’teki makam odasına astığını belirtti. Cezaevlerinde yaşanan sorunların hem komisyonda hem de Meclis Genel Kurulu’nda takipçisi olacağını ifade eden Nalbantoğlu, "İşkenceye sıfır tolerans" diyenlerin sözlerini tutmalarını beklediğini vurguladı ve "Kuyu Tipi" cezaevlerinin derhal kapatılması talebinde bulundu.