Sözcü Gazetesi'nde yer alan habere göre, Diyarbakır'ın Bağlar İlçesi Tavşantepe Köyü'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve cesedi köyden 2 kilometre uzaklıkta dere yatağında bulunan Narin Güran'ın soruşturmasında, klasik otopsi öncesinde cesetten alınan 91 örnekten herhangi bir delil elde edilemedi. Soruşturma dosyasındaki bilgilere göre, Narin, 5 kişilik su altı arama ve kurtarma ekibi tarafından 8 Eylül sabahı saat 06.00’da, 37.SBF 06008 89639 koordinatlarında, derenin toprakla birleştiği noktada bulundu. Bir kaya altına sıkıştırılmış ve üzeri 3 taşla kapatılmış çuval içinde bulunan Narin’in cesedi, çuval ile birlikte kıyıya çıkarıldıktan sonra savcıya haber verildi.

Narin-16

Klasik otopsi yapıldı

Savcının talimatıyla açılan çuvalda, Narin’in kaybolduğu gün ayağında bulunan iki terlik, beslenme çantası ve Elifbası da ortaya çıktı. Delil kaybını önlemek amacıyla daha detaylı inceleme yapılması için ceset ve çuval, formu bozulmadan ceset torbasına yerleştirilerek Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı'na gönderildi. Narin’in cesedinin üzerini kapatan üç büyük kaya parçası da Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Çuval açılmadan önce skopi işlemi gerçekleştirildi ve ceset üzerinde moleküler ve genetik incelemeler yapıldı. Biyolojik bulgular ve sürüntü örnekleri alındı, istismar dahil her türlü suçun aydınlatılması için 91 farklı örnek toplandıktan sonra klasik otopsi işlemi gerçekleştirildi.

Başka kişiye ait DNA bulunamadı

Cesetten yapılan toksikolojik inceleme için çuval içinden elde edilen 1 kap toprak, 1 kap saç, 1 tüp mesane yıkama sıvısı, ayrıca 1’er kap kas, mide içeriği ile karaciğer ve böbrek örnekleri alındı. Entomolojik inceleme amacıyla cesetten ölü larva, canlı larva ve pupa örnekleri toplandı. Histopatolojik inceleme için ise beyin, akciğer ve cilt altı doku örnekleri alındı. Biyolojik inceleme kapsamında başucundaki çantadan alınan sürüntüler, terlik, tişört, atlet, çanta fermuarı, çanta iç kısmı, şortun arka kısmı, etek, kırmızı yazma, kırmızı plastik toka, pembe düğme, pembe çanta, Elifbası, ayak ucundaki çanta ipi sürüntüsü, çuvala bağlı pembe çanta ipi sürüntüsü, külotun ön kısmındaki iç sürüntü, sağ ve sol kasık sürüntüleri, ağız içi, yüz ve göğüs, iç ve dış genital bölge sürüntüleri, el ve tırnak sürüntüleri, ayrıca çuval dışına düşen 2 diş ve 1 adet ayak tırnağından da numuneler alındı. Tüm bu örnekler İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Toplam 91 numune ayrı ayrı incelendi, ancak farklı kişilere ait herhangi bir DNA bulgusuna ulaşılamadı.

Kimlik kartı bulundu

Dikkati çeken bir diğer husus, çuvaldan Narin’in kimlik kartının da çıkması oldu. 8 yaşındaki bir çocuğun köyde yaşamış olmasına rağmen, hiçbir iz bırakmamak amacıyla kimliğinin bile çuvala konulması, cinayetin ne denli profesyonel bir şekilde işlendiğini ortaya koydu. Narin’in şortunun sol cebinden çıkarılan 1 adet kalem pil üzerinde DNA bulguları olabileceği düşünülen örnekler alındı; ancak bununla ilgili bir tespit yapılamadığı belirlendi. Ayrıca, Narin’e ait atlet ve şort üzerindeki kıl örneklerinin belirgin kök ve kök kılıfı içermediği için DNA analizine alınmadığı belirtildi. Şort üzerinde tespit edilen 1 lekenin de DNA analizine uygun olmadığı ifade edildi.

DNA profilleri eşleşmedi

İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilen 91 numune arasında Nevzat Bahtiyar’dan alınan ağız içi sürüntü ve FTA üzerindeki kan leke örneklerinden otozomal STR DNA profili belirlendi. Ayrıca, ceset üzerindeki bulgularla birlikte anne Yüksel ve ağabey Enes’ten alınan DNA profiliyle bir eşleşme sağlanamadığı bildirildi. Narin’e ait şort, çanta ve saç sürüntü örneklerinin de DNA miktarının az olduğu ve bu nedenle eşleşmeye uygun bir DNA profili elde edilemediği ifade edildi.

Kaya parçalarından örnek alındı

Narin’in cesedinin bulunduğu dere yatağında çuvalın üzerini kapatan 3 büyük kaya parçasında kan, kıl, tükürük, salya, tırnak ve parmak izi gibi genotip uyumlu DNA profilleri olabileceği düşünülerek örnekler alındı. Adli Tıp Kurumu’na getirilen taşlar üzerinde 2 saat süren bir inceleme gerçekleştirildi. BN 10, BN 10A ve BN 10B olarak adlandırılan bu 3 kaya parçası ile olay yerinde bulunan Narin’e ait tırnaklardan alınan sürüntü örneklerinde de farklı DNA profillerine rastlanmadığı belirlendi. Cinayet faillerine dair alınan 91 numuneden herhangi bir delil elde edilememişken, yalnızca küçük kızın kesin ölüm nedeni tespit edildi. Boyun bölgesindeki tiroid kıkırdaklarda ileri derecede kırıkların oluşması, boynunun tutulup ağzı ve burnunun el müdahalesiyle kapatılması sonucu nefes borusunun oksijensiz kalarak ölmesiyle sonuçlandığı değerlendirildi. Şimdi, faillerle ilgili somut delil elde edebilmek için gözler, TÜBİTAK’a gönderilen görüntü çözümleri raporuna ve Van Jandarma Bölge Kriminal Laboratuvarı’na gönderilen örneklerden çıkacak rapora çevrildi.

Kaynak: Haber Merkezi