Gerçek Ammons musallat hikâyesinden esinlenen Kurtuluş (The Deliverance), perili ev temalı bir drama olarak türün alışılmış kalıplarından çok da uzaklaşmıyor. Ancak, diğer korku filmleri arasından sıyrılamadığı için eleştirmenlerden genellikle karışık yorumlar almış ve Rotten Tomatoes'da %36 gibi düşük bir puan elde etmiştir.
Yine de, eleştirilerin çoğu filmin korkutucu olmasa da oyuncu kadrosunun performansları sayesinde izlenmeye değer olduğunu vurgulamıştır. Bu durum şaşırtıcı değil, çünkü filmde Andra Day, Caleb McLaughlin ve Glenn Close gibi yetenekli oyuncular yer alıyor. The Deliverance, korku dramasını etkileyici kılan oyunculuklarıyla dikkat çektiği için birçok izleyici, filmde hangi karakterleri kimin canlandırdığını merak edebilir.
Kurtuluş (The Deliverance) Oyuncu Kadrosu ve Karakterleri
| Oyuncu | Karakter |
|---|---|
| Andra Day | Ebony Jackson |
| Glenn Close | Alberta |
| Anthony B. Jenkins | Andre Jackson |
| Caleb McLaughlin | Nate Jackson |
| Demi Singleton | Shante Jackson |
| Aunjanue Ellis-Taylor | Reverend Bernice James |
| Mo'Nique | Cynthia Henry |
The Deliverance Gerçek Bir Hikâyeden Uyarlanıyor
Filmin daha ilk sahnelerinde, The Deliverance’ın gerçek bir hikâyeye dayandığı belirtiliyor. Bu durum, filmin ana olaylarını yaşayan gerçek ailenin başına neler geldiği ve bu perili evdeki olaylarla nasıl başa çıktıkları konusunda merak uyandırıyor. Aynı zamanda, filmin gerçek olaylara ne kadar sadık kaldığı ya da dramatik etkiyi artırmak için yaratıcı dokunuşlar yapıp yapmadığı sorusunu da gündeme getiriyor. Jackson ailesinin yaşadığı korkunç olaylar göz önüne alındığında, filmin gerçekler ve kurguyu nasıl dengelediğini incelemek ilgi çekici hale geliyor.
Lee Daniels’ın yönettiği Netflix korku filmi, Andra Day, Glenn Close, Caleb McLaughlin, Anthony B. Jenkins ve Aunjanue Ellis-Taylor gibi isimleri başrollerde buluşturuyor. Eleştirmenlerden beklenen ilgiyi göremese de, “gerçek bir hikâyeden uyarlanmış” teması, şeytani musallatları ve karmaşık dramaları izleyiciler için daha ilgi çekici hale getiriyor. Film izlendikten sonra, doğaüstü olayların gerçekten yaşanmış olabileceğine inanmak zor. Ancak gerçek hikâye, oldukça şaşırtıcı detaylar barındırıyor.
The Deliverance, Gerçek Ammons Musallat Hikâyesinden Esinlenildi
Filmde Ebony, annesi ve üç çocuğunun yeni bir eve taşındığı gibi, gerçek hayatta Latoya Ammons, annesi Rosa Campbell ve üç çocuğu, Kasım 2011’de Indiana’nın Gary kentindeki Carolina Sokağı 3860 numaralı eve taşınmışlardır. Ailenin iddialarına göre, kısa bir süre sonra verandalarında büyük, siyah sinek sürüleri belirmeye başlamış ve ne yaparlarsa yapsınlar bu sineklerden kurtulamamışlardır. Bu başlangıç olaylarından sonra işler daha da tuhaflaşmış; bodrumdan gelen gıcırdama ve yürüme sesleri duyulmuştur.
Latoya Ammons’un annesi Rosa Campbell, mutfakta gölgemsi bir figür gördüğünü ve görünmez bir güç tarafından boğulduğunu iddia etmiştir. Ailenin ifadelerine göre, çocuklar da rahatsız edici olaylar yaşamıştır. Bir çocuk görünmeyen bir güç tarafından odanın bir ucuna fırlatılmış, diğer çocuk ise yatağının üzerinde süzülürken bulunmuştur. Filmde de gösterildiği gibi, Çocuk Hizmetleri Departmanı (DCS) olaydan haberdar olmuş ancak ailenin iddialarına inanmamıştır.
Ailenin yaşadıkları ulusal medyaya kadar ulaşmış ve bir DCS yetkilisi, ailenin en küçük çocuğunu “duvarda geriye doğru yürürken” gördüğünü iddia etmiştir. Aile daha sonra medyumlara danışmış ve evlerinin 200’den fazla şeytan tarafından musallat edildiği söylenmiştir. Bu durum, eve “200 Şeytanlı Ev” ismini kazandırmıştır. Nihayetinde, Rahip Michael Maginot evde üç ayrı şeytan çıkarma ayini gerçekleştirmiş, Latoya Ammons da bir ayin yapmıştır.
Ammons Ailesi 2011’deki Musallat Olaylarından Sonra Ne Yaptı?
Aile, Kasım 2011’den Mayıs 2012’ye kadar altı ay boyunca bu evde yaşadıktan sonra Indianapolis’e taşınmıştır. The Deliverance’ın final sahnelerinde de gösterildiği gibi, Latoya Ammons’un çocukları, Çocuk Hizmetleri Departmanı’na yapılan bir ihbar sonrası kendisinden alınmıştır. Ancak Kasım 2012’de çocuklarının velayetini yeniden kazanmıştır.
Daha sonra Ghost Adventures yapımcısı ve sunucusu Zak Bagans, bu evi satın almış ve “orada karanlık, güçlü ve oldukça zeki bir şey vardı” diyerek evi yıkmıştır.
Filmin yönetmeni Lee Daniels, hazırlık sürecinde Latoya Ammons ile tanıştığını ve filmin Ammons’un hikâyesinin bir yorumu olduğunu belirtmiştir. Ammons’un “huzur içinde” olduğunu ifade etmiştir. Ammons ve ailesi medyadan uzak bir yaşam sürmektedir, ancak Daniels’ın anlatımına göre aile güvende ve huzurlu bir hayat yaşamaktadır.
