Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'a "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Ayrıca, tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar ise 4 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Paylaştıklarıyla dikkat çekti
Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz, davanın süreci ve sonrasında dikkat çeken paylaşımlar yaptı. "Derenin sessizliğine gömülen beden, üzerine bırakılan iki soğuk tanık" mesajını paylaştıktan sonra "Dört gölgenin dualarıyla mühürlenmiş, çözülmeyi bekleyen bir bilmece" ifadesini de kullanan Eryılmaz'ın kastettiği iki tanık ve dört gölgenin kimlere ait olduğu merak uyandırdı.
Romandan alıntı yapmış
CNN TÜRK İstanbul Haber Müdürü Nihat Uludağ'a açıklamalarda bulunan Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz, şu ifadeleri kullandı: "Aslında daha önce bir açıklama yapmıştım. Diğer sanık avukatı cinayeti 45 adımla çözebileceğini ifade etmişti. Hatırlarsanız, Salim Güran'ın müdafisi. Ben o zaman demiştim ki bu ancak roman ismi olabilir. '45 adımda cinayet' diye bir roman ismi olabilir, başka bir şey ifade etmiyor benim için demiştim. Aslında bu paylaştığım şeyler bir nebze olsun "45 adımda cinayet" romanından alıntılardır diyebiliriz. Nasıl alıntılardır? Duruşmada bahsedilmeyen, konuşulmayan konularda yapılan alıntılardı.''
''2 taş daha koymuşlar üstüne''
Daha sonra Eryılmaz açıklamalarına şu şekilde devam etti:
''Aslında ben orada bir alegori yapmaya çalıştım. Nevzat Bahtiyar, 1 tane taş koyduğunu söylemişti ama biliyorsunuz cenaze üzerinden 3 tane taş çıktı. Demek ki daha sonradan 2 taş daha koymuşlar üstüne. Aslında gizli tanık o 2 taştı. Diğer 4 gölge de yine dava sırasında pek konuşulmadı aslında, biliyorsunuz Salim Güran'ın kullanmış olduğu 47 plakalı aracın içinde 4 kişinin daha DNA'sı çıkmıştı. Bunlardan birisi Devran Güran, Kurtuluş Güran, Muhammed Kaya ve Salim Güran'ın kendi DNA'ları çıkmıştı. Benim iddiam her zaman şu olmuştu. Bunlar 4 kişi arabaya binerek akşam dere kenarına gittiler. Ve üzerine bir taş konmuş olan Narin'in üzerine diğer 2 taşı koyup çalılarla çırpılarla örterek kamufle etmek amacıyla gittiler. Kalan DNA'ların o geceden kaldığını düşünüyorum.
Sıradan bir cinayet davası olmuş olsaydı bütün bir aile bütün bir köy bu katili saklamakla uğraşmazlardı. Burada saklanmak istenen aslında ben katilden ziyade cinayetin işlenme sebebi olduğunu düşünüyorum. Bu onlar için çok daha ciddi bir tehlikeydi. Ben savunmamı yaparken ne zaman 'namus' vurgusu yapsam aile bireyleri hemen celallenmeye başladı. Birdenbire çığırından çıkıyorlar. İyice hırçınlaşıyorlar. O cinayetin sebebi onlar için çok önemli. Dolayısıyla bunu kamufle etmeye çalıştılar onlar. Cinayetin sebebi bu sanıklar için çok çok önemliydi."