ALPER TEMİZ - İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel ile 6 yaşında evlendirildiği ortaya çıkan H.K.G'nin, savcılığa verdiği ifadelere ulaşılmış ve o ifadesinde "Çocukların evlenmesini normal sanıyordum" dediği ortaya çıkmıştı. Açıklama, çocukların çocuk evliliği konusunda bilinçsiz bırakıldığını tekrar gözler önüne sermişti. Tüm Türkiye'nin içini burkan '6 yaşındaki gelin' trajedisi ve H.K.G'nin çocukların bilinçsiz bırakıldığına ilişkin ifadeleri, akıllara Aydın'ın İncirliova ilçesine bağlı Acarlar beldesindeki çocuk gelin trajedisini yeniden getirmiş ancak yine aynı dönemde Acarlar'da artık çocuk evliliklerinin yaşanmadığı aktarılmıştı. Acarlar'daki çocuk gelin vakaları ilk olarak 2001 yılında ilk okul çağındaki 100 kız çocuğunun evli olmasıyla ortaya çıkmıştı. 3 ilköğretim okulunda, öğrencilerden 168'inin hiç okula gelmediği anlaşılınca, araştırma yapılmış ve öğrencilerden 100 kızın evlendirildiği, kiminin hamile, kiminin de anne olduğu anlaşılmıştı. Okula devamsızlıkta görülen artış sonrası devam edilen araştırmalar neticesinde kız çocuklarının erken yaşta başlık parası karşılığında evlendirildiği sonucuna ulaşılmıştı.
Ülke gündemini geçtiğimiz yıllarda oldukça uzun bir süre meşgul eden Acarlar trajedisinin, son olarak 2014 yılında Acarlar Çok Programlı Lise öğretmenlerinin ve Aydın Valiliği, Milli Eğitim İl Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Ticaret Odası, Ticaret Borsası, Aydın Girişimci Kadınlar Derneği başta olmak üzere kentte birçok resmi kurum ve sivil toplum kuruluşunun desteğiyle geliştirdiği "Biz De Varız"adlı projeyle çözüme kavuşturulduğu iddia edilmişti. Ancak edinilen bilgiler neticesinde, Acarlar çocuk gelin trajedisinin çözüme kavuşturulmadığı ve olayın üstünün örtüldüğü dile getirildi. Acarlar Köyü'nden gelen ihbarlar ve Aydın Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden edinilen bilgilere göre, bölgede çocuk evliliklerine halen devam edildiği ancak "Biz De Varız" projesi sonucunda başarıya ulaşıldığı yönündeki kamuoyuna sunulan bilgiler etkisiyle, çocuk gelin vakalarının kamuoyundan gizlendiği dile getirildi. Mahalle sakinleri tarafından sosyal medyada sık sık çocuk düğünlerinin paylaşıldığına dikkat çeken Acarlar Köyü sakinleri "Hiçbir gelenek bir anda bitmez. Bölgenin uzun bir süre devlet tarafından gözetim altında tutulması gerekiyordu. Çocuk evlilikleri hala devam ediyor. 'Emniyet sokaklarda nikahsız evlendirilen bu çocukların düğünlerinde yaş kontrolü yapma kararı alacak' denildi ancak herhangi bir gelişme olmadı. Bu çirkinlik ve çürümüşlükten korkuyoruz çünkü çoğu tarikat mensubu ve kimi kime şikayet edeceğimizi bilmiyoruz " ifadelerini kullandı.
"Nüfus Müdürlüğü ihbar etmiş"
Köylüler yıllar önce, 18 yaş altında rızaları dışı evlendirilen çocukların çocuklarının nüfuslarına kaydedilmeleri, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yapılan ihbarlara yansıdığını aktardı. Bir köylü, "Erken yaşta evlenen iki çocuğun çocukları oldu. Çocukları olunca 15'li yaşlarında olan baba, çocuğu nüfusuna kaydettirmiş. Ancak nikahları olmadığı için nüfus müdürlüğü tarafından ihbar olunuyor ve dava açılıyor. Bu gibi olaylar maalesef Acarlar'ın kanseri gibi. Devlet 'Çözdük' demişti ancak hiçbir şeyi çözmediler. Okullarımızda öğrenci bile yok. Öğretmenler, boş sınıfa ders anlatıyor, çünkü öğrencilerin hepsi evlendirildi" diye konuştu. Nüfus Müdürlüğü'nde görevli memurlardan elde edilen ihbarda ise çocuk yaşta evliliklerin devam ettiği doğrulandı. Hem nikahsız hem çocuk yaşta olan çiflerin çocuk yaptığı ve çocuklarını bir şekilde nüfusa kaydettirdiklerini aktaran nüfus müdürlüğünden bir memur, "Acarlar maalesef kanayan bir yara" dedi.
"Barodan bilgi saklanmış"
Daha önce Aydın Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden edinilen bilgiler ise oldukça çarpıcı. Birkaç yıl önce bölgeyle ilgili veri talep ettiklerini ancak hiçbir kamu kurumunun kendileriyle veri paylaşmadığını aktaran Çocuk Hakları Merkezi, "2021 yılı içerisinde Acarlar'da çocuk evlilikleri üzerine bir araştırma yapmak istedik ancak böyle bir araştırmanın gerçekleştirilmesine izin verilmedi. Çocuk Hakları Merkezi olarak erken evlilikleri çözüme kavuşturduğu iddia edilen "Biz De Varız" projesiyle ilgili hiçbir veri bizimle paylaşılmadı. Bölgedeki son durumla ilgili tek bir güncel veri bulunmamaktadır. Acarlar'da halen çocuk evliliklerinin yaşandığına yönelik duyumlarımız var. Ancak bölgede araştırma yapılmasına izin verilmediği gibi, yetkili kurumlar kamuoyuyla bilgi bile paylaşmıyor. Bu nedenle gerçeği, verilerle birlikte ifade edemiyoruz" bilgilerini aktardı.
"Çocuk evliliği değil çocuk istismarı"
Çocuk yaşta evliliğin kanunlarımızda hiçbir şekilde yeri olmadığını dillendiren Avukat Perihan Kayadelen, 'Çocuk yaşta evlilik değil çocuk istismarı söz konusu. Teknik olarak zaten çocuk ve evlilik unsurları bir arada olamaz. Çocuk 15 yaşından küçükse, bu çocuk istismarı suçu kapsamına girmektedir. Ancak evlilik rızası halinde ve 15 yaşından büyük ve 18'inden küçükse, bu reşit olmayanla cinsel ilişki suçu kapsamında değerlendiriliyor. 15 yaş altında kesinlikle rıza durumu söz konusu olmamaktadır. Kanunlarımız caydırıcı ve oldukça güçlü ve sert çizgiler çekmektedir. Bu keskin çizgiye rağmen yine de 'çocuk evliliği' şeklinde ifade edilen çocuk istismarı ve reşit olmayanla ilişki evlilik adı altında gerçekleştiriliyor. Bu istismarın halen gerçekleştirilmesiyle ilgili esas problem kanunlardan değil, onu uygulayan belirli kişilerden ve politika aktörlerinden kaynaklanmaktadır" açıklamalarını yaptı.