Okulumuza dokunmayın

Ayakkabılarımdan çıkan ses hala kulağımda. Bir adım, bir fışşkkk.Ortaokul birinci sınıfta biraz afacan, çokça hareketli bir kız çocuğu için okuldaki süs havuzunun böyle sonuçları olabiliyor. Islak formama, sünger gibi olmuş ayakkabılarıma aldırış etmeden derse girmek tam da bana göre bir şeydi. Şencebe Öğretmenimin 'seni ayaklarından tavana asarım' takılmasına, iki katım büyük erkek çocuklarına kafa tutup döverim sizi diye atıp savurmalarıma hatta o küçücük bedenle devasa okul bahçesinde koşma rutiellerime kadar hepsi dün gibi.

KADİM DOSTLUKLARIN İLK FİLİZİ

Nuray Öğretmenimin resim sergisi için tüm ”sanat eserlerimi" almasından aldığım cesaretle yıllarca öğretmenliğini yaptığım alanıma yönelmemin ilk adımları. Kadim dostlukların ilk filizleri. O zamanki adı ile Menemen Lisesi yıllarım. Ortaokul dönemimin hatıraları. Menemenli olup da o binada hatırası olan sayısız nesillerin Sevgili Okulu.

Atatürk Anadolu Lisesi kendi köklerinde kalmayı hak ediyor; gençlerimiz ve gelecek nesillerimiz de o okulu...

Sadece bir bina değil köklü bir kurumun hak ettiği değeri korumak ve “Okulumuza Dokunmayın “ feryatlarına kulak vermek, bu sorunun çözümüne el , omuz atmak  o kurumun yetiştirdiği binlerce öğrenciye, emek vermiş yüzlerce öğretmene vefa ve geleceğe umut borcudur.

OKULUMUZA DOKUNMAYIN

Taşınması düşünülen bina ve beraberinde getireceği sorunlar bu günün ve geleceğin ciddi riskleri de önemli ancak daha da vahimi bir tarihin yok sayılması. Okulumuza dokunmayın, taş yerinde ağırdır, kökleri olan ulu çınarı kesmek yazıktır, günahtır, acıdır. Etkisi, yetkisi ve katkısı olan herkesedir çağrımız.

Okulumuza dokunmayın!