SİYASET HABERLERİ

Özgür Özel: Değişim olmasa İstanbul'u da İzmir'i de kaybederdik!

CHP lideri Özgür Özel 14 ve 28 Mayıs sonrası yaşanan travmanın ardından Ekrem İmamoğlu'yla birlikte değişimin şart olduğuna karar verdiklerine işaret ederek, değişim olmasa İstanbul'u da, İzmir'i de kazanamazdık diye konuştu. Özel keşke partimiz iktidar olsaydı da genel başkan değişimine ihtiyaç kalmasaydı diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Ekol Tv'de Armağan Çağlayan'ın 'Hepsi Bu Hafta Oldu' programına konuk oldu. Siyasete girerken bir gün genel başkan olurum diye bir düşünceniz var mıydı sorusuna, 'açıkçası yoktu. Askeri okula kaydolan öğrencinin birgün genelkurmay başkanı olma ihtimali vardır aklında ama ben bunun için yanıp tutuşan, buna göre siyasi tutum belirleyen biri olmadım' diye konuştu. 


Özgür Özel'in konuşmasından öne çıkan detaylar şöyle...


- İş odaklıyımdır, bir konuya kafayı taktım mı onu çok iyi yapana kadar gözüm başka bir şeyi görmez. 
- Keşke parti iktidar olsaydı da genel başkan olmaya gerek kalmasaydı. 
- Genel Başkan adaylığı tek kişilik bir karardı. Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi partileri içinde büyük partiler olarak söylüyorum, genel başkanını seçimle değiştiren ilk partiyiz. 
- CHP içinde herkesin sevdiği birisiniz, aday olduğunuz anda, birilerinin desteklediği, birilerinin karşı olduğu birine dönüşüyorsunuz. Bu kaçınılmaz bir şey. O kararı zor verdim.

Var gücümüzle çalıştık, olmadı...

- 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde bir çoğundan daha fazla ben çalıştım, çok istedim. Süreçte birçok yanlış yapıldı. O yanlışları kendi yönetim kadememizde dile getirdik. Seçimi almak için var gücümüzle çalıştık, olmadı. Sonra inanılmaz bir şey oldu sahada. O travmayı herkes gibi ben de yaşadım. Sokakta gençleri gözünün feri söndü. Sonra şunu fark ettim, 70 yaş üzeri CHP'nin iktidarını görmeden gidersem gözüm açık gider diyen bir kitle var. Bülent Ecevit'ten bu yana 50 yıldır ızdırap çeken insanlar bunlar. İnaılmaz bir duygusal travma vardı. Bunu en erken kamuya açıklayan kişi Ekrem İmamoğlu'ydu. Dedim ki biz böyle gidersek, 'Manisa'yı kazanma hayalim var benim, İzmir'i jaybedeceğiz dedim. Ekrem İmamoğlu da dedi ki 'zaten bir değişim olmazsa ben aday da olmam, İstanbul kazanılmaz, hiçir yer kazanılmaz' dedi. O yüzden biz partide bir değişim olması gerektiğini konuşmaya başladık. 
-  31 Mart akşamı seçim sonuçları bütün Türkiye'ye sürprizdi ama bir tek bize değildi. Hem anketlerle görmüştük. 14 Mayıs seçimleri sonrası iki kere ikinin dört ettiğini bildiğim gibi bildiğim bir şey vardı. Travmatik durumlarda değişine ve değişmeyen varsa değişen kazanır, eskiyle yeni varsa yeni kazanır.Devletle milet karşı karşıyaysa millet kazanır. Sahadaki değişimi doğru okuyan kadro bizdik. 
-Parti Meclisi'nin yaş ortalaması 43, MYK'nın 46. 60'lı ortalamalardan geldik buralara.
- Bence siyasetin tanımı, sokağın sesini duyma sanatıdır. Sokakta konuşulandan bir mesaj almıyorsan sen siyaset yapmıyorsun, sen siyasetçilik oynuyorsun. Değişimci dediğiniz ekipte herkes risk aldı.
- Karar alma anımı da anlatayım. Manisa'da kısık bir okuma lambası altında tek başıma üç saat düşündüm. Köprüden atlamak gibi bir iş. Eşim beni gördü, ürktü, napıyorsun sen karanlıkta tek başına diye.  Siyasi olarak beş altı arkadaşa mesaj attım, bir tanesi sen boş havuza atlıyorsun dedi, ben hesap ettim, ben düşene kadar o havuz dolacaktır diye.

- 10 bin lirayla geçinen emekli, asgari ücretli, çay ve buğday üreticileri ve borçlarını ödeyemeyen dünya kadar insan var. Sayın Erdoğan’a anlattım. Vergilerin yüzde 68’i dolaylı vergi. Fabrikatörle işçisi aynı vergiyi ödüyor. Yüzde 21 ise gelir vergisi yani maaş alanlardan. Yalnızca geri kalan yüzde 11’i sanayicilerin, gemi sahiplerinin ödediği vergi. Tam tersi olması lazım. Vergi reformu için Erdoğan, Mehmet Şimşek ile görüşmemizi istedi.
- Şimşek şu an rasyonel değil. Zenginlere rasyonel, fakirlere alabildiğine irrasyonel. Şimşek ile bayramdan sonra görüşeceğiz. Bizim IMF politikalarına destek verme durumumuz söz konusu olamaz. Kayıt dışı ekonomiyi ekonomiye katmak ve zenginden daha fazla vergi alınmasını istiyoruz.