CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara'da öldürülen ve geçtiğimiz gün davası görülmeye başlayan eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in annesi ve ablasını kabul etti. parti genel merkezinde Özel'in makamında yapılan görüşme, 35 dakika sürerken, Özgür Özel'in, Ateş'in ailesinden, devam eden davaya ilişkin bilgi aldığı ve destek olmaya devam edeceğini ifade ettiği öğrenildi.

"Ölene kadar düşeceğim peşine"

Anne Saniye Ateş görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yaptı. Ateş açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

Üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Bunu adi bir davaya çeviriyorlar.Sanki orada (mahkemede) suçlu olan biz gibiydik. Bunu herkes gördü, sizler de gördünüz. Benim torunlarım kapıya çıkamıyorlar. Hala benim yavrularımı tehdit ediyorlar. İşte bu yaştan sonra bana bu düştü. Böyle mi olmalıydı? Bu siyasi bir davadır. Bu kesinlikle adi bir suç değildir. O torbacılar mı bunu yaptı hayır. Arkasında bunları kollayanlar, bunlara bu rahatlığı verdi ki benim evladımı tehdit edecek cüreti buldular kendilerinde. Ölene kadar düşeceğim peşine oğul, düşeceğim peşine. Belki davanın sonuçlanmasını görmem ama uğraşırım bu yolda. Herkes, hepiniz, bütün basın gördü orada; böyle bir mahkeme olmaz, böyle bir siyasi dava olmaz."

"Sadece bizim canımız yanmadı, Türk halkının canı yandı"

"Talepleriniz de mahkemede reddedilmişti, 19 Temmuz'da ne bekliyorsunuz?" sorusuna Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş ise şu yanıtı verdi:

Sivas Binali Yıldırım Kız Yurdu’nda korku dolu anlar: Erkekler kilidi kırarak içeri girmiş! Sivas Binali Yıldırım Kız Yurdu’nda korku dolu anlar: Erkekler kilidi kırarak içeri girmiş!

19 Temmuz'da biz adalet bekliyoruz. Sinan Ateş'in hakkını tabiki savunacağız. Tehditlerine ve yapmış oldukları baskılara karşı hiçbirimiz yılmayacağız. Türkiye bir hukuk devletiyse, adaleti bizler aramaya devam edeceğiz. Çünkü sadece bizim canımız yanmadı, Türk halkının canı yandı. Bizler sadece 4 kadın olarak savaşmıyoruz burada. Türk kadınları, çocukları, erkekleri, hep birlikte verdiğimiz bir mücadelemiz var. Ve bu mücadeleden yılmayacağız. Biz orada isim verirken hakim beyin bizim avukatlarımızı susturması ne kadar acı verici. Oradaki avukatların kendi tutuklularını alkışlayarak çıkarması ne kadar acı verici. Benim annemin yaşadığı evlat acısını 22 tutuklu ve 30 avukatla tekrar yaşaması çok acı. Ama hiç kimse kusura bakmasın; burası bir hukuk devletiyse biz de hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Bu dava burada kapanmayacak.

19 Temmuz sonrasında ikinci bir iddianame çıktığında, isimleri girmeyen şahısların da isimlerinin girmesini istiyoruz. Çünkü bizler, isimleri tek tek saydık, isimleri tek tek verdik. Bu isimler işin içinde olmadıktan sonra, iki tane torbacıya verilmiş bir cinayet olarak kalacak. Türkiye'nin aydınlık yüzüne ulaşmasını istiyorsak, hep birlikte bu cinayeti aydınlatmak zorundayız. Ve sizlere de çok teşekkür ediyoruz. Adalet arayışımızda hepiniz yanımızda oldunuz. Allah razı olsun.

Kaynak: HABER MERKEZİ