CHP lideri Özgür Özel'in New York Belediye Başkanı Eric Adams'la ilgili Türk iş insanı, diplomatı ve THY yönetiminin de içinde olduğu rüşvet iddiaları karşısında 'Türkiye rüşvet verecek bir ülke değil' sözleriyle değerlendirmişti. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise Özgür Özel'in aksine Eric Adams'la ilgili iddianamenin çok daha önemli olduğu görüşünde. Adams hakkında hazırlanan iddianameyi üç ana noktada değerlendiren Günaydın, ilkinde adı kodlanarak açıklanan beş Türk iş insanının ardından THY yönetiminin ve en sonunda da yangın yönetmeliğine takılan Türk Evi için bir diplomatın içinde olduğu iddialar olduğuna dikkat çekti.
Gökhan Günaydın Adams hakkındaki iddianameyi mercek altına aldığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi.


2017'de başlayan bir süreç...

New York Belediye Başkanı Eric Adams’la ilgili olarak New York savcılığı tarafından yürütülen soruşturma, düzenlenen İddianame ile dava boyutuna evrildi.
Böylelikle kamuoyuna açılan İddianame incelendiğinde, Adams ile “Türkiye tarafı” arasındaki ilişkilerin, kendisinin 2017’de Brooklyn Belediye Başkanı olduğu dönemde başladığı görülüyor.
Benim görebildiğim kadarıyla, iddianame 3 ana husus üzerine kurulu:
1- Adams’a kampanyası sırasında Amerikan yasaları dolanılarak yapılan yüksek bağışlar.. 
Burada beş Türk iş insanından kodlanarak söz ediliyor.. ABD yurttaşı değiller, seçimde oy kullanamıyorlar ancak bağış yapmakta cömert ve hevesliler.. Amerikan yasalarına aykırılık Amerikan tarafı için temel sorun. Bizim açımızdan ise, bu iş insanlarının kimliği ve motivasyonları siyaseten sorgulanmaya değer..
2- Adams’a THY üzerinden sağlanan “avantajlar”..
Adams, daha önce verdiği röportajlarda, Türkiye'yi altıncı ya da yedinci kez ziyaret ettiğini belirtiyor. Sadece Türkiye’ye değil, dünyanın neresine giderse gitsin THY ile uçan Adams, “THY benim uçma yöntemimdir” diyor, bunun nedenini “vegan beslenme ihtiyaçlarının karşılanması” olarak açıklıyor..
Buna karşılık İddianame somut saptamalar içeriyor, bilgi ve hatta fotoğraflar barındırıyor. Buna göre THY tarafından Adams’a 123 bin dolarlık indirim, ucuz bilet, business upgrade, otel indirimi vs takdim edilmiş..
Sözü edilen tutar bugünkü kurla yaklaşık 4.2 milyon TL. ediyor. THY Yönetim Kurulu Başkanı’nın ayda 1 milyon 840 bin TL maaş aldığını biliyoruz. Yani rüşvet iddiasının tutarı, Bilal Ekşi’nin 3 aylık maaşı bile değil. İnsanın “fıkra bu kadar” diyesi geliyor. Ancak öyle değil elbette. Hukukun işlediği ülkelerde hukuka aykırılık nicel boyutu olmakla birlikte asıl olarak nitel boyutuyla değerlendiriliyor.
3- NY’ta açılan Türkevi’nin yetersiz yangın düzeneği nedeniyle verilemeyen iskân izninin alınması karşılığında sağlanan rüşvet iddiası. 
İddianameden anlıyoruz ki NY İtfaiyesi Türkevi’ndeki yangın alarmı sisteminde 60’tan fazla kusur tespit ediyor ve oturum izni vermemeye karar veriyor. Tam bu aşamada devreye bir Türk diplomat giriyor ve Adams’a geçmiş dönemde yapılan iyilikler anımsatılıyor. Ve ardından gelen “koşullu itirazsızlık mektubu” ile sorun çözülüyor.
Başlangıçta da belirttiğim gibi, İddianame ve sonrasında başlayacak dava süreci, iş insanı/diplomat/siyasetçi sıfatlı aktörleri yanında, “Türk Amerikan ilişkilerinin” kazandığı çok boyutlu düzeyi yansıtması açısından önem taşıyor.

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı