GÜNDEM HABERLERİ

Parti içi iktidar kavgasına sahne olan CHP bir yol ayrımında! Ya 'küçük olsun benim olsun', ya da!

BUPAR Araştırma Genel Koordinatörü Doç. Dr. Onur Alp Yılmaz CHP'de Genel Merkez'le parti içi muhalifleri karşı karşıya getiren 'normalleşme' tartışmalarını değerlendirdi. BUPAR'ın son yaptığı araştırma sonuçlarına atıfta bulunan Yılmaz, 'Verilere bakıldığında ilginç bir biçimde Ak Parti seçmeni ve CHP seçmeninin normalleşmeye verdiği destek aynı oranda. AK Parti tabanı normalin üstüne, CHP tabanı ise normalde verdiği desteğin altında destek veriyor' hatırlatmasında bulundu.

CHP lideri Özgür Özel'in olağanüstü kongreye kapıları sıkı sıkıya kapatmasına rağmen parti içinde 'normalleşme siyasetine' tepki gösteren kesimlerin tepkisi dinmiyor. Kemal Kılıçdaroğlu döneminde partinin en güçlü isimleri arasında yer alan Oğuz Kaan Salıcı'nın Özel'in normalleşme politikalarını hedef alan açıklamalarıyla alevlenen tartışmaya BUPAR Araştırma Genel Koordinatörü Doç. Dr. Onur Alp Yılmaz da katıldı. 

AK Parti ve MHP tabanı olumlu buldu...

BUPAR'ın 'normalleşme' siyasetini mercek altına aldığı son araştırmaya atıfta bulunan Yılmaz, '5-17 Ekim tarihleri arasında TÜİK’in belirlediği 12 bölge ve 24 ilde 2333 kişiyle yüz yüze olarak yapılan araştırmamıza göre normalleşme Ak Parti ve MHP tabanlarında olumlu karşılanmış görünüyor' hatırlatmasında bulundu.

Erdoğan'la kişisel kavga...

''Kutuplaşmanın kimlik üzerinden cereyan ettiği Türkiye’de siyasi parti tabanları rakip siyasi parti liderlerinin ne yaptığından ve ne söylediğinden azade olarak izledikleri politikalara muhalefet ederler. Nitekim bu tabanların ekseriyeti rakiplerin ne soyledigini duymazlar bile' vurgusu yapan Onur Alp Yılmaz
'Türkiye’de geçmiş deneyimlerimiz bize gösterdi ki Erdoğan’la kişisel bir kavgaya tutuşunca Erdoğan seçmeni partisinden kopma eğilimi dahi gösterse lideri etrafında kenetlenme etkisi ile geri dönüyor. Bunu tespit eden mevcut CHP yönetiminin hem müzakere hem mücadele olarak adlandırdığı politikanın da sebebi bu.
Yani CHP, topluma Erdoğan’la kişisel bir kavgaları olmadığını, fakat Erdoğan’ın izlediği halkı yoksullaştırıcı politikalarla problemleri olduğunu göstermeye çabalıyor. Yani kavganın elitler arası basit bir iktidar kavgası değil, iş ve aş kavgası olduğunu göstermek istiyor' mesajı verdi.

Erdoğan iyi ama çevresi kötü anlayışı...

Doç. Dr. Onur Alp Yılmaz sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, CHP'nin bir yol ayrımında olduğuna işaret etti. 
Yılmaz şunları söyledi.
Nitekim Erdoğan’la yapılan normalleşme görüşmeleri boyunca Özgür Özel‘in asgari ücret, emekli maaşı gibi konularda çözüm önerilerini Erdoğan’a iletip bunları da topluma açıklaması Erdoğan seçmeninin “Erdoğan’ın bu sorunlardan haberi yok, olsa hemen çözer. Yani Erdoğan iyi ama çevresi kötü” algısını aşmaya yönelikti.

CHP seçmeni normalin altında destek...

Verilere bakıldığında ise ilginç bir biçimde Ak Parti seçmeni ve CHP seçmeninin normalleşmeye verdiği destek aynı oranda. Dolayısıyla Ak Partililer, CHP politikalarına normalde verdiklerinin çok üzerinde bir destek verirken, CHP seçmeni ise CHP politikalarına normalde verdiğinin çok altında destek vermektedir.
Buradan çıkan sonuç şudur: Özgür Özel ve CHP yönetimi, kolayı seçip seçmeni tatmin edebilir. Yani normalleşme sürecini bitirebilir ve seçmenine anti-Erdoğanizm üzerinden ikna edebilir. Ancak bu politikanın %25’in üzerinde bir üretmediğine yıllardır şahit olduk. 

Küçük olsun, benim olsun...

Özgür Özel, parti içi muhalefete bunu anlatıp partinin ve ülkenin çıkarlarına olanın parti içi birliktelik olduğunu açıkça ifade edip onları bu noktada beraber çalışmaya davet etmişken artık parti tabanı bir yol ayrımında. 
Ya CHP parti içi muhaliflerin Özgür Özel‘in bu siyasetinin kutuplaşmanın bir tarafını temsil eden CHP tabanında yarattığı rahatsızlığa yaslanıp ülkenin ve CHP’nin çıkarlarının aksine parti içi muhalefeti körükledikleri yolu tercih edecekler, ya da Özgür Özel‘in siyaseten bir risk alarak partilerinin oy oranını yükseltmeye cüret eden, “küçük olsun benim olsun” psikolojisinden çıkan politikasına destek verecekler. Yani aslında yankı odalarına sıkışıp tatmin olmayı mı yoksa dışarıya açılıp iktidar olmayı mı tercih ettiklerine karar verecekler.