Enerji piyasası yorumcuları, petrole yönelik finansal talebin tarihinin en düşük seviyesine gerilediğine dikkat çekiyor. "Net uzunluk" olarak bilinen bu ölçüm, petrol fiyatlarının yükseleceğini öngören yatırımcı sayısı ile düşeceğini öngörenler arasındaki farkı gösterir. Net uzunluk düşük olduğunda, fiyatların artacağına dair inanç zayıflamış demektir.
Bunun yanı sıra, Brent ham petrolü türev piyasasında ilk kez "net kısa" pozisyonlar görüldü; yani, petrol fiyatlarının düşeceğini öngören yatırımcı sayısı, yükseleceğini öngörenlerden daha fazla. Bu durum, fiziksel küresel petrol stokları hızla azalırken bile piyasanın fiyatlarda daha fazla düşüş beklediğini gösteriyor.
Bu durumun önemi, genellikle düşük arz durumlarında fiyatların yükselme eğiliminde olmasıdır. Ancak, şu anda fiziksel stoklar azalırken, finansal piyasaların düşük fiyatlar üzerine bahis yapması alışılmadık bir durum. Bu, petrol piyasasında belirsizlik ve fiyat dalgalanmalarının artabileceğini işaret ediyor.
Hedge fonları ve diğer para yöneticileri, petrol vadeli işlemlerinde düşüş eğilimindeler. Örneğin, Citi'nin 2025 fiyat tahmini varil başına 60 dolara düşürüldü ve diğer büyük bankalar da fiyat tahminlerini aşağıya çekti. Ayrıca, Brent vadeli işlemlerinin 36 aylık farkının bir ay içinde 9 dolardan 2 dolara düştüğü gözlemleniyor.
Kanadalı enerji analisti Eric Nuttall, bu durumun tarihi düşük seviyeler olduğunu ve fiziksel küresel petrol stoklarının da çok düşük olduğunu belirtiyor. Ayrıca, iklim krizi ve sürdürülebilir enerji çözümlerinin etkisiyle petrol fiyatlarının daha da düşme potansiyeli bulunduğunu vurguluyor. Karbon yakalama ve düşük emisyonlu hidrojen gibi teknolojilerin yaygınlaştırılması, bu dönüşüm sürecini hızlandırabilir ve petrol fiyatlarının düşüşünü tetikleyebilir.