Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Doğan, İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümlerinin ve kirliliğin çözümünün kısa vadede mümkün olmadığını belirtti. Prof. Dr. Doğan, "Balık ölümlerinin devam etmesi bekleniyor, ancak havaların serinlemeye başlaması bu ölümleri yavaşlatabilir" dedi. İzmir Körfezi'ndeki kirlilik ve kötü kokunun devam ettiğini ifade eden Prof. Dr. Doğan, çevre kirliliğinin çözülmesi için çeşitli kurum ve kuruluşların ortak çalışmalar yürüttüğünü vurguladı. EÜ Su Ürünleri Fakültesi akademisyenleri tarafından hazırlanan 'İzmir Körfezindeki Balık Ölümleri ve Kötü Kokunun Nedenlerinin İncelenmesi Raporu' ile körfezdeki felaketin çözülmesi için bir yol haritası oluşturulmaya çalışılıyor.

İç körfezde canlılık sıfır seviyesine indi!"İç körfezde canlılık sıfır seviyesine indi!"

Prof. Dr. Doğan, İzmir Körfezi’nin yapısal olarak dezavantajlı olduğunu belirterek, "Körfez içeriye doğru daralıyor ve sığlaşıyor. Çevresinde yaklaşık 5 milyon insan yaşıyor. Son yıllarda körfeze yapılan atık su deşarjları, bu dezavantajları daha da kötüleştirdi" şeklinde konuştu. Körfezin temizlenmesi için önceki yıllarda çeşitli çalışmalar yapıldığını hatırlatan Doğan, 1995 yıllarında iç körfezde canlılığın sıfır seviyelerine indiğini, 2000 yılında Büyük Kanal Projesi’nin devreye girmesiyle biyolojik çeşitliliğin belirgin bir şekilde arttığını aktardı. Ancak nüfus artışı ve arıtma kapasitesinin yetersizliği, körfezin tekrar kirlenmesine yol açtı.

Prof. Dr. Alper Doğan"Oksijen seviyeleri aşırı düşüşte"

Prof. Dr. Doğan, "Körfeze yapılan atık su deşarjları uydu görüntülerinde net bir şekilde görülebiliyor. Arıtma kapasitesinde yaşanan sorunlar nedeniyle körfeze atık su deşarjları yapılıyor. Küresel ısınma nedeniyle ortalama sıcaklıklar arttı ve bu durum mikroalglerin üremesini tetikledi. Sudaki kirlenme ve mikroalg yükü dışarıdan da gözlemlenebiliyor. Aldığımız örneklerde yabancı toksik alg türleri tespit ettik; bu da körfezin renginin kahverengiye dönmesinin sebebidir. Ayrıca, oksijen seviyelerinin aşırı derecede düştüğünü ve balık ölümlerinin temel nedeninin bu olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.

Oksijen için maaliyet gerek!"Oksijen için maaliyet gerek!"

Körfezin oksijenlendirilmesi için büyük maliyet ve altyapı gerektirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Doğan, iç körfezde belirli bir bölgenin güçlü biçimde havalandırılması durumunda o bölgedeki balıkların hayatta kalmalarına katkıda bulunulabileceğini belirtti. Ancak, balık ölümlerinin devam edeceğini, yağmur ve havaların serinlemesinin ölümleri yavaşlatabileceğini ifade etti. Uzun vadede arıtma tesisinin kapasitesinin artırılmasının gerektiğini söyleyen Doğan, "Şehrin atık sularının tamamen arıtıldıktan sonra körfeze bırakılması çok önemli. Bu sağlanabilirse, körfez yeniden hızlı bir değişim sürecine girebilir" dedi. Ayrıca, orta körfezin kirletilmesinin balık ölümlerine neden olduğunu, balıkların temiz iç körfeze geçmeye çalışırken kirli orta körfezle karşılaştığını ve dış körfeze çıkamadıkları için öldüğünü belirtti.

Kıyı bölgede midye türleri tamamen öldü"Kıyı bölgede midye türleri tamamen öldü"

Prof. Dr. Doğan, iç körfezden aldıkları dip örneklerinde kıyı bölgede midye türlerinin tamamen öldüğünü söyledi. Geçen yıl iç körfezde 19 türe ait bin 486 birey bulduklarını, bu yıl ise sadece 4 türe ait 7 birey bulduklarını belirterek, "Bu çok çarpıcı bir değişiklik. Körfezdeki kötüye gidişin sonucu olarak karşımıza çıkıyor" şeklinde konuştu.

Akademi olarak biz de bu durumdan mustaribiz"Akademi olarak biz de bu durumdan mustaribiz"

EÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. M. Tolga Dinçer ise, fakülte olarak 20 Ağustos’tan itibaren İzmir Körfezi’nde detaylı incelemeler yaptıklarını ve mevcut duruma ilişkin çalışmaların koordineli şekilde sürdüğünü belirtti. "İzmir’in güzel körfezinin eski günlerine dönmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi.
EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da, İzmir Körfezi’ndeki balık ölümleri ve kokuya yönelik yapılan bilimsel çalışmaların çarpıcı sonuçlar ortaya koyduğunu ifade etti. Prof. Dr. Budak, "Bilimsel yöntemlerle İzmir Körfezi’nin sorunlarının çözülebileceğine inanıyoruz. Yapılan çalışmaları valilik, bakanlık ve belediye ile paylaşmaya hazırız. Akademi olarak biz de bu durumdan mustaribiz" dedi.

Kaynak: DHA