DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü'nden bilim insanları, 'Koca Piri Reis Araştırma Gemisi' ile İzmir Körfezi'ne açıldı. Balçova İnciraltı'dan Karşıyaka'nın Bostanlı hattının doğusunda kalan iç körfezde belirlenen 11 noktada numuneler alındı. İzmir'de yaşanan kötü koku ve balık ölümlerinin nedenleri; Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nil Kula Değirmenci, Öğr. Gör. Dr. Janset Kayaalp, Araş. Gör. Dr. Tarık İlhan, Dr. Öğr. Üyesi Nuran Özlem Yıldız, Prof. Dr. Şengül Beşiktepe, Dr. Öğr. Üyesi Hakan Alyürük, Dr. Mustafa Bilgin, Doç. Dr. Canan Eronat, Doç. Dr. Banu Bitlis Yiğit ve Dr. Burcu Omuzbüken ile öğrencilerin de yer aldığı ekip tarafından tespit edilecek. Numunelerle balık ölümlerinin nedeni ve körfezin son durumu hakkında bilgi edinilecek.

Sonuçlar 2-3 hafta sonra çıkacak

Çalışma hakkında bilgi veren Prof. Dr. Nil Kula Değirmenci, "Belirlemiş olduğumuz 11 istasyondan su örnekleri ve sedimanlar topladık. Laboratuvarlarımızda inceliyoruz. İzmir'de sadece deniz kirliliği ile değil, aynı zamanda bilgi kirliliğiyle de mücadele ediyoruz. Bu olayların gerekçesi, tarama faaliyetlerinden veya arıtma tesisinden ya da denize çöp atılmasından kaynaklanıyor da olabilir. Derelerin taşması, ısı değişimleri, yetersiz dip akıntıları da sebep olabilir. Aynı zamanda çok farklı bir neden de karşımıza çıkabilir. Yakın zamanlarda yine tespitlerimizde ve bilimsel araştırmalarda da gördüğümüz üzere, bunun sebebi bir hafta önce son bulan İzmir yangınları da olabilir. Kesin nedeni belirlemek için bilim adamları olarak toplamış olduğumuz verileri laboratuvarlarımızda değerlendireceğiz. Muhtemelen 2-3 hafta içerisinde ön tespit sonuçlarımız ortaya çıkacak" dedi.

Oksijen oranına vurgu yaptı

DEÜ'den deniz kimyası uzmanı Dr. Hakan Alyürük ise "İzmir Körfezi'nde geçen hafta görülen balık ölümleri, alg patlamaları ve koku gibi problemler nedeniyle gündeme gelen kirlilik konusunda araştırma yaptık. İlk belirlemelere göre, yerinde yaptığımız fiziksel ve kimyasal ölçümlere göre sıcaklık 28 derece civarındaydı. Normalden bir miktar yüksek. Ama bunlar yaz aylarında görülebilen değerler. Tuzluluk yine yüzde 39 ve yüzde 40'ın üzerindeydi. Yine bunlar da yaz aylarında görülebilen değerler. Ancak oksijen oranı, bir miktar düşüktü. 4 miligram/litrenin altında değerler gözlemledik. 2005-2015 arası değerlere baktığımızda oksijen oranı daha yüksekti, 6 ila 8 miligram/litreydi" diye konuştu.

''Minumum seviyelere ulaşabiliyor''

DEÜ'den deniz biyoloğu Dr. Janset Kayaalp da "İzmir Körfezi'nde özellikle son 1 senedir gözle görünür bir renk değişimi izliyoruz. Mikroskopta son 1 senedir aldığımız sonuçlara göre, 'Polykrikos hartmanni' denilen bir dinofilegellat türünün son 1 senedir baskın olarak fitoplankton popülasyonunu ele geçirdiğini görebiliyoruz. Bu kırmızı rengin sebebi bu. Körfezin en iç kısımlarında ise plankton hücrelerinin aşırı üremesi ve ölümlerinin başlaması, heterotrofik aktivitenin artmasına neden oluyor. Sonucunda oksijenin minimum seviyelere ulaşması ile koku problemi ortaya çıkmıştır" dedi.
 

Kaynak: DHA