Ayşegül Koç/Son Mühür TV’de yayınlanan Gündem Yorum programının bu haftaki konuğu İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar oldu. Hasan Tahsin Kocabaş’ın sorularını yanıtlayan iklim bilimci, alınması gereken önlemleri anlattı.

“İnşaat sektörü, sigorta sektörünün atına girmediği sürece çok mal ve can kaybederiz”
Prof. Dr. Doğan Yaşar, depremin Türkiye gündeminde her zaman yer bulduğunu belirtirken, ‘Türkiye depremsellik açıdan en çok sallanan yerlerin başında gelir. 1999 depreminden sonra, biz bunun önüne nasıl geçebiliriz diye konuştuk. İnşaat sektörü, sigorta sektörünün atına girmediği sürece çok mal ve can kaybederiz. Her şey sigortalanır ve binalarımızın da sigortalanması gerekir’ dedi.

‘Bizim suya verdiğimiz para petrolden daha fazla’

‘Bizim suya verdiğimiz para petrolden daha fazla’

Prof. Dr. Doğan Yaşar, dünyada su ticaretinin petrolden fazla olduğunun altını çizerek, ‘Bizim suya verdiğimiz para petrolden daha fazla’ dedi.

Bafa Gölü Tabiat Parkı'nda yasa dışı avcılığa geçit yok Bafa Gölü Tabiat Parkı'nda yasa dışı avcılığa geçit yok

“Yeraltında ne kadar çok derine inersen o kadar çok metal çekersin”
2008 yılında arsenik nedeni ile ciddi sorunlar yaşandığını belirten İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, bu durumun o zamanki belediyenin hatası olduğunu söyledi. Yaşar, ‘Biz de uyardık, arsenik kuyularda olur dikkat edin diye. 2008 kuraklığında Tahtalı yüzde 2’ye düştü. Bu sefer kuyular derine indi. Yeraltında ne kadar çok derine inersen o kadar çok metal çekersin. İzmir’de arsenik çok değildi. Bir anda arsenik testleri gündeme geldi, gerek yok. Siz bu sudan 70 yıl boyunca 2 litre de içseniz kanser olmazsınız. Birileri çok kurnaz bir şekilde bize arsenik tesisi yaptırdılar ve 15 milyon Euro’muzu aldılar.

“Barajlarımız yüzde yüz dolu olsa bile her bir damla suyu düşüneceğiz”

Belediye ve Çevre Bakanlığı’nın şikayetler olduğu zaman su örnekleri alıp bakması gerekir. Şirinyer’de hatlar yenilendi ama bu demek değildir ki su temiz. Bana göre temiz ama bakılması gerekiyor. Barajlarımız yüzde yüz dolu olsa bile her bir damla suyu düşüneceğiz.

“Biz doğanın bize söylediğini yapmıyoruz”
Gelişmiş ülkelerin rezerv suları kuyularda bekliyor. Bizde kuyulardaki su oranı düştü, çünkü biz çekiyoruz. Şu anda yüzde 28’e düştü bu durum. Doğa kalleş değildir. Biz doğanın bize söylediğini yapmıyoruz. Göller bölgesini çöller bölgesine çevirdik, iklimler diyoruz. Ne alakası var ?

“Bütün savaşların çıkış noktası su”

“Bütün savaşların çıkış noktası su”

Bütün savaşların çıkış noktası su. Su varsa devlet vardır. İklim bildiği gibi gider. Doğaüstüdür. İklimler size ne yapacağını söylüyor ama siz ısrarla yanlış tarım politikalarına, yanlış sulamaya devam ediyorsunuz ardından iklimleri suçluyorsunuz.

Bu sene Çevre Günü’nde ‘Herkes için dünya’ teması var. Dünyada konulan temalarda iklimleri görmüyorum. Türkiye’de hala hava kirliliği vardır. Marmara’da müsülaj patlıyor iklim diyorlar. Ne alakası var? Kim diyor sana 23 milyon insanın atığını arıtmadan denize ver? Yarın her yerde iklim çevre gibi şeyler göreceksiniz. Bunlar tamamen bu konulardan uzak kişilerin olayıdır’ şeklinde konuştu.

‘STK’ların çok büyük suçu var’ diyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, ‘Bilmedikleri konularda ahkam kesiyorlar. Benim doktora konum son 18 bin yıldaki iklimsel değişiklikler. 9600 yıl önce dünyada deniz seviyesi yükselimi her yıl 2.5 mm’dir 9600 yıl önce 25 mm. Günümüzden 10 kat fazla. İnsanlar olayları bilmeden iklimleri suçluyorlar. Su ve tarım. Tarım Bakanlığı’nın bu 25 tarım havzasında her yıl su potansiyeli ve olası yağışa göre her yıl yeni bir ürün deseni belirlemesi ve ekilmesi lazım. Bu dünyada böyle. Mesela elma üreteceğiz diye güneydeki bütün göllerimizi çöle çevirdik. İzmir’de yapılması gerekenler körfezin temizlenmesi gerekiyor. Bütün alanlarımızı maalesef tarıma kapattık. Hala da iklim çevreyi konuşuyoruz' ifadelerini kullandı.

Muhabir: Ayşegül Koç