Bugün 11 Mart… Ramazan ayının ilk günü, ilk oruç günü… Tüm inananlara kutlu olsun, ülkemize bereket getirsin. Getirsin dileğimizi unutmadan gerçeklere bakalım. Ayrıca tam 4 yıl önce bugün Sağlık Bakanlığı ilk covit19 hastamızı ilan eylemişti… Ne günlerdi ama…
Ramazan da değişti alışkanlıklar da… Bazı İstanbul TV’lerinde tabii ki Allah rızası için lakin “dünyada mekan ahiretten iman” düsturuyla, dünyanın parasını alıp “sakız çiğnemek oruç bozar mı” şeklinde saçma salak sorulara yanıt vermeye çalışan, nur yüzlü görünmeye uğraşan hocaları dinleyeceğiz… İftara doğru programlarıyla, Anadolu’nun muhafazakar gıda şirketlerinin, bittabi helalinden ama iftardan önce türlü yiyecek ürünlerinin reklamlarını da izleyeceğiz yine… O akla ziyan yemek programlarının iftardan sonra çekildiğine inanarak, tabaklardaki yemeklerin nasıl israf edildiğine de tanıklık edeceğiz.
Tam da seçim öncesi, türlü “iftar yemeği” organizasyonlarına, adayların güya fakir fukara garip guraba yurttaşların yer sofralarına gittiğini, “Ramazan paylaşmaktır” nutukları altında, emeklilerin bu Ramazan bir hurmayı boş verin yarım kilo siyah zeytin almak için bile kırk saat düşündüğünü de bilmezden geleceğiz.
Alıştık nasılsa birbirimizi Allah ile aldatmaya… İyi de gerçekten bu zenginleri daha zengin yapan sistemde, hala “Allah kabul etsin” diyebilir miyiz? Peki Allah neyi kabul etsin? Siz cevapları düşünün de ben 25 yıl öncesinde kalmış Ramazanları özlüyorum… Gördüğünüze aldanmayın, duyduğunuza hemen inanmayın.
Haydi hayırlı Ramazanlar. Ne mutlu hala insan gibi kalabilene!
