Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) merkez üssünü Hemşin ilçesi olarak belirlediği deprem, yerin 12.85 kilometre derinliğinde meydana geldi ve kısa süreli paniğe yol açtı. İlk belirlemelere göre can ve mal kaybı yaşanmazken, depremin ardından bölgede heyelan riski tekrar gündeme geldi. Depremin heyelanları tetikleyip tetikleyemeyeceği üzerine yapılan değerlendirmelere göre, özellikle dik ve eğimli arazilerde, küresel ısınmaya bağlı yağış rejimindeki değişikliklerin toprak hareketliliğine yol açtığı ifade ediliyor. Konu ile ilgili açıklama yapan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden (RTEÜ) Prof. Dr. Ayberk Kaya, ‘Doğu Karadeniz’de deprem olmaz’ algısının tamamen yanlış olduğunu vurgulayarak, bu bölgenin aslında beklenmedik fay hatlarının aktif olabileceği bir alan olduğunu söyledi.
"Heyelan riskini azaltmak için önlem alınmalı"
Prof. Dr. Ayberk Kaya, Rize’deki heyelan riskinin, aşırı yağışların yanı sıra depremlerle de ilişkilendirilebileceğini belirtti. Kaya, “Bölgedeki kaya düşmeleri ve heyelanlar genellikle aşırı yağışlar ve kar erimeleriyle tetikleniyor. Ancak depremler de bu olayları bir ölçüde hızlandırabiliyor” dedi.
Prof. Dr. Kaya, bölgede depreme hazırlık seviyesinin yeterli olup olmadığının sorgulanması gerektiğini de dile getirdi. Kaya, “Rize’de depreme karşı hazırlıklı olup olmadığımızı, yapı stokunun depreme dayanıklı olup olmadığını değerlendirmemiz gerekiyor. Depremlerle birlikte heyelan ve kaya düşmelerinin etkisini azaltmak için daha fazla önlem alınmalı” şeklinde konuştu.