SON MÜHÜR - BALAMİR YILDIZ / Basın açıklamasının başında konuşan dernek yetkilileri, "Terörist başı Öcalan’ın bebek katili olduğunu hatırlatalım diye toplandık" ifadelerini kullandılar. Açıklamada, Türkiye'nin terörle mücadele sürecinde yaşadığı kayıplar detaylı şekilde sıralandı. Dernek yetkilileri, şehit ailelerinin acılarının ve verdikleri mücadelelerin unutulmaması gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Terörle mücadelede verdiğimiz 7000 asker, 900 polis, 1005 korucu, 200 öğretmen, savcı, imam şehidimizi, 40’a yakın kundakta katledilen bebekleri, 5000 sivil şehidimizi anlatmak için buradayız. Bu acılar, siyasetin gölgesine sığdırılamaz."
"Şehit aileleri siyasetin bir parçası olmadı, olmayacak"
Açıklamanın devamında, şehit aileleri ve gazilerin siyasi süreçlere müdahil olmama kararlılığı dile getirildi. "Şehit aileleri ve gaziler, bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı, bundan sonra da bir parçası olmayacaktır" denilen açıklamada, şehit ailelerinin en büyük arzusunun terörün son bulması olduğu belirtildi. Ancak, bu sürecin "bebek katilinin özgürlüğüyle" olmaması gerektiği vurgulandı. Dernek yetkilileri, sözlerine şu şekilde devam etti: "Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusu, terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu, bebek katiline özgürlük tanımak olmamalıdır."
2013'teki çözüm süreci ve olaylar
Dernek açıklamasında, 2013 yılında yaşanan "çözüm süreci"ne de dikkat çekildi. O dönemde yaşanan olaylar ve kayıplar hatırlatılarak, şehit ailelerinin ve gazilerin yaşadığı acılar tekrar dile getirildi:
"2013’te yaşanan sözde çözüm sürecini konuşalım. Akıl, insanları kazılan hendeklerle, sokaklara kurulan bariyerlerle, o süreçte yitirdiğimiz 800’ün üzerinde şehidimizle, terörle en sıkışan günlerimizi hatırlatmak istiyoruz. O dönemde nasıl acı bir şekilde tecrübe ettiğimizi unutmayalım."
TUSAŞ saldırısına tepki: "Unutulmaz"
Açıklamada, özellikle 2013’te yaşanan ve terör örgütünün hedef aldığı TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ) saldırısına da değinildi. Dernek yetkilileri, terör örgütünün Meclis’e yönelik çağrılarını ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan saldırıları unutmanın imkansız olduğunu ifade ettiler. Dernek yetkilisi, "Ya da el kanlı bebek katilinin Meclis’e davet edilmesi, edilmezse de TUSAŞ saldırısını unutur muyuz? Bu kadar kısa sürede unutmuş olamayız" dedi.
"Gazi Meclis, teröriste çiğnetilmemelidir"
Konuşmalarına devam eden dernek yetkilileri, şehitler ve gaziler adına, Meclis'in bir teröriste teslim edilmemesi gerektiğini vurguladılar. Türk milletinin ve atalarının mirası olan Meclis'in, bu aziz vatanın ve şehit evlatlarının emaneti olduğu ifade edildi. Şehit ve gazilerin yaşadığı büyük fedakarlığın ve acının, Meclis’te çiğnenmemesi gerektiği anlatıldı. Şu ifadeler kullanıldı:
"Gazi Meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk töresinde vatana ihanetin affı yoktur. İslam’da da zalime merhamet, mazluma ihanettir."
"Ya silahları gömecekler, ya da gömülecekler"
Dernek açıklamasının son kısmında, şehit ve gaziler adına, terör örgütü üyelerinin silahlarını bırakıp teslim olmaları gerektiği, aksi takdirde bunun bedelini ödeyecekleri ifade edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, şehitler ve gazilerle ilgili söylemlerine de atıfta bulunarak, ilerleyen süreçte izlenecek tutumun net olduğu belirtildi. Şehit ve gazilerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü bir teminatı olduğunu vurgulayan dernek yetkilileri şu şekilde sonlandırdılar:
"Bizleri kardeşim mesabesinde gören sayın Cumhurbaşkanımızın Samsun’da şehitlerimizi ve gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimize, bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık. Bundan sonraki süreçte bizim için senettir: Ya silahları gömecekler, ya da silahlarla gömülecekler. Üçüncü bir yol yok."
Son olarak, dernek yetkilileri, şehit ailelerinin ve gazilerin ülkenin birlik ve beraberliği için her zaman fedakarlık yapmaya devam edeceklerinin altını çizdiler.