Çevresel ve yaşam tarzına bağlı etmenlerin, şehirleşme, yetersiz fiziksel aktivite, sağlıksız beslenme ve stresin bu artışta önemli rol oynadığı düşünülüyor. İşte hastalıkların artış oranlarına dair veriler ve uzman görüşleri:

Kalp ve Damar Hastalıkları (yüzde 819 Artış)

Kalp damar hastalıkları, son otuz yılda yüzde 819 oranında arttı. Modern yaşamda artan stres, yüksek kalorili ve işlenmiş gıdaların tüketimi, hareketsizlik ve sigara gibi faktörler kalp sağlığını tehdit eden başlıca unsurlar olarak görülüyor. Uzmanlar, yüksek tansiyon, diyabet ve obezitenin yaygınlaşmasının da bu hastalıkları tetiklediğini belirtiyor.

Images-138

Alzheimer (yüzde 299 Artış)

Alzheimer hastalığındaki artış oranı yüzde 299 olarak dikkat çekiyor. Bu hastalığın yaşla beraber artışı doğal olarak beklenirken, yeni nesillerde daha erken yaşlarda görülmesi kaygı verici. Alzheimer’ın artışında stresli iş hayatı, düzensiz uyku ve yetersiz beyin egzersizlerinin etkili olduğu düşünülüyor. Gelişmiş ülkelerdeki yaşam süresinin uzaması da bu artışı kısmen tetikliyor.

Images 2-5

Otizm (yüzde 2094 Artış)

Otizm teşhislerinde yüzde 2094 gibi çarpıcı bir artış var. Bunun temel nedenlerinden biri, hastalıkların teşhis yöntemlerindeki gelişme ve toplumdaki farkındalığın artması olarak gösteriliyor. Bununla birlikte, çevresel toksinlerin, hamilelik sürecinde anne sağlığının ve çocukluk dönemindeki beslenme alışkanlıklarının etkisi de inceleniyor.

Images 1-10

Bipolar Bozukluk (yüzde 10,000 Artış)

Bipolar bozukluk vakalarında yüzde 10,000’lik büyük bir artış, modern toplumun ruh sağlığına dair endişeleri artırıyor. Sosyal medyanın, ekonomik dalgalanmaların, iş hayatında artan stresin ve yalnızlığın artışı bu tür psikiyatrik rahatsızlıkları tetikleyebiliyor. Psikologlar, gençler arasındaki uyumsuzluk ve stresle baş etme mekanizmalarındaki eksikliklerin bipolar bozukluğu körüklediğini söylüyor.

Çölyak Hastalığı (yüzde 1111 Artış)

Çölyak hastalığında yüzde 1111’lik bir artış, glütene duyarlılığın artmasıyla ilişkili. Uzmanlar, bu artışta daha işlenmiş gıdalar tüketilmesinin, buğday türlerindeki değişimlerin ve çevresel toksinlere daha fazla maruz kalınmasının etkili olabileceğini belirtiyor. Artan farkındalık ve teşhislerin yaygınlaşması da çölyak tanılarının artmasına katkıda bulunuyor.

Depresyon (yüzde 280 Artış)

Depresyon oranlarında yüzde 280’lik bir artış var. Uzmanlar, bu artışı hızlı kentleşme, ekonomik zorluklar, artan yalnızlık hissi ve sosyal medya etkisi gibi nedenlere bağlıyor. Özellikle gençlerde sosyal medya üzerinden karşılaştırmaların ve performans kaygısının artması, depresyonun yaygınlaşmasına sebep oluyor.

Diyabet (yüzde 305 Artış)

Diyabet, yüzde 305 oranında artarak dünya çapında bir sağlık krizi haline gelmiş durumda. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve obezite, diyabetin en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Artan hazır gıda tüketimi ve hareketsiz yaşam tarzı, özellikle Tip 2 diyabet vakalarının artışında etkili.

Fibromiyalji (yüzde 7272 Artış)

Fibromiyalji vakaları yüzde 7272 oranında artış gösteriyor. Kronik ağrı, yorgunluk ve uyku bozukluklarıyla kendini gösteren bu hastalık, kadınlarda daha sık görülüyor. Stres, düzensiz yaşam tarzı ve çevresel toksinler, fibromiyaljiyi tetikleyen etkenler arasında yer alıyor. Günümüzde fibromiyalji hakkında daha fazla bilgiye ulaşılabilir olması da teşhis oranlarını artırıyor.

Hipotiroidi (yüzde 702 Artış)

Tiroid bezinin yetersiz çalışmasıyla ortaya çıkan hipotiroidi, yüzde 702 oranında artış gösterdi. Çevresel kirlilik, iyot eksikliği ve beslenme düzenindeki değişiklikler bu artışın başlıca nedenleri arasında görülüyor. Hipotiroidi, kadınlarda erkeklere göre daha yaygın olarak karşımıza çıkıyor ve hormonal dengeyi etkileyerek genel sağlık durumunu olumsuz etkiliyor.

Sonuç: Modern Yaşamın Bedeli mi?

Uzmanlar, modern yaşamın getirdiği değişimlerin sağlık üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak bireylerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri gerektiğini belirtiyor. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişikliklerinin bu hastalıkları önleyici etkileri olduğu kanıtlanmış durumda. Toplumda sağlık farkındalığının artırılması, erken teşhislerin yaygınlaştırılması ve koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, bu artışı durdurmak adına önem taşıyor.

Muhabir: Alper Temiz