HTK-Sen'in son dönemde kamuoyuna yaptığı açıklamalar hava trafik kontrolörlerinin yaşadığı sıkıntıları kamuoyunun gündemine taşıdı. Hava yolunu tercih edenlerin yaşadığı rötarların sosyal medyada sıradan bir konu haline gelecek sıklıkta yaşanması hava trafik kontrolörünün İAÇ denilen 'İnisiyatif Almadan Çalışma' faaliyetine geçmesiyle birebir etkili. Gazeteci Burcu Durmuşoğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yaşanan krizi tüm yönleriyle mercek altına aldı.
İşte Burcu Durmuşoğlu'nun 'neden rötar oluyor' sorusuna verdiği yanıtlar...

Rötarlar neden bu kadar sık yaşanıyor...

Uçak rötarları neden bu kadar sık yaşanmaya başladı? Anlatıyorum. Havayolu taşımacılığında artan gecikmelerin temeli yaklaşık 1 yıl öncesine dayanıyor. Kendilerini pilot anonslarındaki “kule” olarak bildiğimiz hava trafik kontrolörleri, 8 Eylül 2023’de özlük haklarının peşine düştüklerini duyurdu. Ve her şeyden bundan sonra başladı. Haklarını alamadıkları için seslerini duyurmak isteyen hava trafik kontrolörleri, inisiyatif almadan çalışma (İAÇ) modelini uygulayacaklarını açıkladı. İnisiyatif alarak çalışmaları uçuş sürelerini kısaltır ve uçuş başına ortalama 7 dakika kazandırır. 

Sadece İstanbul'da günde 7 bin dakika...

Sadece İstanbul hava sahasına günlük ortama 1000 uçak indiğini düşünürsek, tek günde sadece İstanbul’a 7000 dakika kazandırmak demek bu. Aynı zamanda üst üste koyacağınız binlerce 7 dakika ile uçak yakıtlarından tasarruf yapılıyor, havayolu şirketleri de yakıttan milyonlarca dolar kar elde ediyor. Kontrolörler inisiyatif almayı bıraktığında aksaklıklar yaşanmaya başlıyor. Bir uçuşta yaşanan aksaklık gidiş-geliş sistemini de hesaba katarsanız zincirleme biçimde tüm uçuşları etkiliyor. 

Eurocontrol'e bağlı çalışırlar...

Ülkemizde kamu personeli olan hava trafik kontrolörleri mesleki olarak Eurocontrol’e bağlı çalışıyor. Kar amacı gütmeyen bu organizasyon kendisine bağlı hava sahasını kullanan uçaklardan o ülkenin birim maliyetinde ödeme alır. Bu bir havuza aktarılır. Bu havuzdanda da kendilerine bağlı çalışan tüm kontrolörlere tazminat adında ödemeler yapılır. Bu ödeme kontrolörlerin hesabına Eurocontrol tarafından direkt yatırılmaz, arada resmi kurumlar var. 


İki meslek grubu arasında uçurum var...


İşte hadise burada patlak veriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili resmi birimleri çalışanların hakkı olan bu parayı Eurocontrol’den alıp onların maaşlarına eklemiyor. HTK-SEN tarafından yapılan açıklamalarda bu hak ihlalinin yıllardır yaşandığını söyleniyor. Diğer ülkelerde hava trafik kontrolörleri ve pilotlar denk özlük haklarına sahipken, ülkemizde bu iki meslek grubunun özlük hakları arasında uçurum var. İşin ilginç yanı Eurocontrol’den gelen ve kontrolörlerin maaşına eklenecek tutarı devlet vergilendirebiliyor. Gelir vergisi yoluyla ülke bütçesine katkı oluyor. Ancak sebebi anlaşılmayan bir şekilde Eurocontrol’den gelen paranın tamamı çekilip ilgili kişilere dağıtılmıyor. 

İAÇ faaliyeti önceden duyurulduğu halde...

Hava trafik kontrolörleri inisiyatif almadan çalışacakları tarihleri duyurmalarına ve bu çalışma biçiminin rötarları beraberinde getirdiğinin bilinmesine rağmen, havayolu firmaları herhangi önlem almıyor. Aslında rötar krizleri biraz da buradan doğuyor gibi görünüyor. Avrupa’da olaylar böyle gelişmiyor. İş yavaşlatma ya da grev gibi durumlarda havayolu firmaları gerekli tedbirleri alıyor. Bizde hiç kimse HTK-SEN’in duyurularını dikkate almıyor. Görüştüğüm bir kabin memuru tüm aksaklıklara rağmen hava trafik kontrolörlerinin aldığı kararı destekliyor ve onları haklı buluyor. Ben HTK-SEN’in inisiyatif almadan çalışma kararını yerinde buluyorum. Yıllardır hak arama mücadelesinde pasif kalmış bir topluma, ilham oluyorlar.

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı