Sarı, alınan kararlara ve uygulanan önlemlere rağmen, özellikle atık su arıtma alanında kayda değer bir iyileşme sağlanamadığını ifade etti. Sarı, müsilajın 23 Ekim 2024’te Erdek Körfezi’nde yeniden ortaya çıktığını ve ardından Marmara Adaları çevresi, Tekirdağ kıyıları, Prens Adaları, İzmit Körfezi gibi bölgelerde de görüldüğünü vurguladı. Yalnızca 7 hafta içinde tüm Marmara Denizi'ne yayılan müsilaj, son olarak Kuzey Ege’ye doğru ilerledi.

Ege’ye Kadar Yayılıyor

Prof. Dr. Mustafa Sarı, 19 Aralık 2024’te Çanakkale Boğazı çıkışında, Kumkale açıklarında yoğun müsilaj görüntülendiğini belirterek, bu durumun özellikle deniz ekosistemini tehdit ettiğini vurguladı. Müsilajın, suyun ısınmasıyla birlikte, derinliklerden yüzeye çıkma olasılığının yüksek olduğunu söyleyen Sarı, müsilajın deniz canlıları üzerinde oluşturduğu tehdide de dikkat çekti. Deniz çayırları, mercanlar, pinalar gibi deniz altı canlıları ve balıkçılar, müsilaj nedeniyle ciddi zararlarla karşı karşıya kalıyor.

Müsilajın Oluşumu ve Çevresel Etkileri

Müsilajın Oluşumu ve Çevresel Etkileri

Sarı, müsilajın oluşumunu, denizdeki kirlilik, deniz şartlarındaki durağanlık ve özellikle iklim değişikliği ile artan su sıcaklıklarının etkisiyle açıklıyor. Bu faktörler, deniz yüzeyinde aşırı çoğalan fitoplanktonların, deniz suyunda birikmesine ve müsilajın oluşmasına yol açıyor. Ancak, müsilajın önlenmesinde en etkili faktörlerden biri, denize atılan azot ve fosfor gibi kirletici maddelerin kontrol altına alınması. Sarı, Marmara Denizi’nin kirlilik yükünün azaltılmadığı sürece müsilajın devam edeceğini belirtti.

Marmara Denizi’nin Kirlilik Yükü

Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi'nin, 25 milyonluk nüfusu ve yoğun sanayisiyle, etrafındaki çevresel faktörler nedeniyle ciddi bir kirlilik tehdidi altında olduğunu vurguladı. Denizin, Karadeniz'den Akdeniz'e ve tersine olan akıntı sistemleriyle sürekli bir kirlilik döngüsüne girdiğini ifade etti. Bu döngü, denize bilinçsizce boşaltılan evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklarla daha da kötüleşiyor. Sarı, özellikle Ergene Nehri'nin arıtılamayan sularının Marmara Denizi’ne boşaltılmasının, kirliliği artıran bir diğer önemli faktör olduğunun altını çizdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ