Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesi yüzde 19,86 oranında seviyelere gerileyerek son 16 yılın en düşük su seviyesine geldi
Prof. Dr. Doğan Yaşar su seviyesinde düşüşün artacağını söyleyerek “Tahtalı Barajı'nın dibini görecek gibiyiz. Su seviyesi kasım ayında yüzde 10'lara kadar düşebilir” dedi.
Su ihtiyacını karşılamada İzmir'de önemli bir yere sahip olan Tahtalı Barajın'da doluluk oranının %15 ile düşmesi geçen yıla kıyasla barajın doluluk oranında yüzde 34.13 olarak ölçülmesi ile bu yıl su seviyesi 19,86'lara düştü
Su seviyesinin yüzde 20'lerin altına düşmesiyle de 2008'den bu yana son 16 yılın en düşük rekor seviyesi kırılmış oldu. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar ise bu düşüşün devam edeceğini, Tahtalı Barajı'nın dibinin görülme riskinin bulunduğunu ve kasım aylarında su seviyesinin yüzde 10'lara kadar düşebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Yaşar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'na 2020 yılında “Ben mektubu yazdığım zaman Tahtalı Barajı yüzde 75 doluluk oranına sahipti. Bu İzmir'in hiç başka kaynaktan su kullanmadan, sırf Tahtalı'dan kullanmak şartıyla 1 buçuk yıllık suyu demektir. ‘Kuyuları rahat bırakın' dedim. İzmir o dönemlerde yüzde 60 oranında suyunu kuyulardan çekiyordu. Yeraltı suyu bir yere gitmez, orada rezerv olarak bekler” şeklinde iletişime geçtiğinden bahsetti
Yer altı kaynaklarının kullanılması, su çekilmesi ile Manisa'daki Gölmarmara'nın kurutulduğundan bahseden Yaşar; “Çünkü o dönemler her gün 250 bin metreküp Manisa'nın altından İzmir'e su çektik. Manisa da kendine yaklaşık 300 metreküp su çekti. Su dayanmadı. Şu an Tahtalı Barajındaki su seviyesi yüzde 19.86'lara düştü. Ekim-Kasım ayına kadar Tahtalı Barajı'nın dibini görecek gibiyiz. Yüzde 10-12'lere düşecek tehlike seviyesidir bu. Böylece tekrar yeraltına başvuracağız. Yeraltına başvurmak demek; fazla ağır metal çekmek demek. Hem ağır metal temizlenecek hem su çekilecek hem de pompalanacak. İzmir bundan dolayı Türkiye'nin en pahalı sularından birini kullanıyor.” dedi
İzmir su açısından gittikçe fakirleşiyor
Türkiye'de su sorunu yoktur, Türkiye'de su yönetimi sorunu vardır” diyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, Türkiye'de kişi başı su potansiyelinin bin 340 metreküp iken İzmir'de bu oranın 600 metreküp olduğuna değindi. Biz İzmir olarak fakirin de fakiriyiz diyen Yaşar, “Suyun kullanımı bilmemiz gerekiyor. 2007'lerde 40-50 metrelerden çekilen su, şu anda 400 metrelere inmiş durumda. Her geçen sene biraz daha aşağıya iniyoruz. İzmir'in bütçesinin 4'te 1'i enerjiye, elektriğe gidiyor. Bu büyük ölçüde de su sebebiyle gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.
Yağmur az yağıyor biz mahvoluyoruz
Tahtalı Barajın'da su seviyesinin gittikçe azalacağını söyleyen Yaşar; “Su olayında bizim kurakçıl peyzaja geçmemiz gerekiyordu. Biz hala İzmir'de çiçek açıyoruz, onlara tankerli su veriyoruz. Farkındalık oluşturmak gerekiyor. Biz henüz ciddi anlamda kuraklık yaşamadık. Şu anda yağmur yüzde 10 gibi eksik yağıyor ve biz mahvoluyoruz. Su olmayınca gıda olmaz, gıda olmayınca kimse kalmaz.” dedi
Gerektiği durumda suyun kesileceği gerektiğinde ise azaltılacağı uyarısında bulunan Prof. Dr. Yaşar, halkın bahçe sulamaması ve araba yıkamamasının önemli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Yaşar son olarak suyun her bir damlasını kullanırken oturup düşünmek gerektiğini, suyun bilinçli kullanılmadığı sürece durumun çok zor olduğunu kaydetti.