Son Mühür - Sendika ve meslek örgütlerinin yaptığı ortak açıklamada, Taksim’in yalnızca bir meydan değil, emek mücadelesinin simgesi olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Taksim’in özgürleştirilmesi mücadelesi, ülkedeki adalet ve demokrasi mücadelesinden ayrı düşünülemez,” ifadeleri kullanıldı. Başvurulara rağmen Taksim’in 1 Mayıs’a kapatılması, anayasal hakların bir kez daha görmezden gelindiği yönünde eleştirildi.
Kadıköy'de buluşma çağrısı
Beşiktaş’taki iskelede yapılan basın açıklamasında, 1 Mayıs’ın Kadıköy’de kutlanacağı duyuruldu. “Biz bu ülkenin tüm değerlerini üretenleriz. İşçileriz, kamu emekçileriyiz, mühendisiz, mimarız, doktoruz, öğrenciyiz, kadınlarız, emeklileriz. Biz Türkiye’yiz,” sözleriyle başlayan açıklamada, yoksulluğa, hayat pahalılığına ve işsizliğe karşı dayanışma mesajı verildi.
Kaynaklar var, adalet yok
Bildiride öne çıkan bir diğer vurgu ise ekonomik adaletsizlikler oldu. “Bu ülkenin kaynakları hepimize yeter, yeter ki çeteler üzerine çökmesin, kaynaklar bir avuç sermaye grubuna aktarılmasın,” denildi. Üretimin hakkaniyetli bölüşülmesi, az kazananın az, çok kazananın daha fazla vergi vermesi gerektiği dile getirildi.
Özgürlük ve adalet talebi
Açıklamada, sadece ekonomik talepler değil, demokrasi ve özgürlük vurgusu da dikkat çekti. “Yeter ki çocuklarımız okula aç gitmesin, öğretmenler liyakate göre atansın. Yeter ki gazeteciler, akademisyenler, sanatçılar, belediye başkanları hapsedilerek susturulmasın,” denilerek, demokratik hakların genişletilmesi gerektiği savunuldu.
“Biz kazanacağız” mesajı
1 Mayıs bileşenleri, bu yılki kutlamaların “mücadele, umut ve birlik” ruhuyla gerçekleştirileceğini belirtti. “Biz kazanacağız, halk kazanacak” sloganı öne çıkarılarak, ülkenin dört bir yanında milyonların meydanlara çıkması çağrısında bulunuldu. 1 Mayıs’ın sadece bir kutlama değil, daha eşit, daha adil bir ülke için verilen ortak mücadelenin günü olduğu hatırlatıldı.
Tüm Türkiye’ye çağrı: Meydanlarda buluşalım
Açıklamanın sonunda, sendikalı ya da sendikasız tüm işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler ve geleceği için endişe duyan herkes, 1 Mayıs günü Kadıköy başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki meydanlarda buluşmaya davet edildi.