İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki işten çıkarmalar, şehrin çeşitli hizmet alanlarında görev yapan işçilerin iş güvencelerinin tehlikeye girmesiyle, kamuoyunun gündemine oturdu. Son olarak İZDOĞA A.Ş.'de bazı birimlerin kapatılacağı açıklanırken, 7 işçiye belediye bünyesindeki farklı şirketlerde iş bulmaları için süre verildi. Ancak kısa süre sonra, aynı işçilere işten çıkarılma tebligatları da gönderildi. Bu gelişme, belediyedeki işten çıkarmaların sadece birim değişikliklerinden ibaret olmadığını, iş güvencesinin ciddi şekilde zedelendiğini gözler önüne serdi.
Sendikal haklar ihlal mi ediliyor?
İZDOĞA’daki son durumu aktaran işçiler, yeni atanan yöneticilerin keyfi bir şekilde işten çıkarma işlemleri başlattığını öne sürüyor. İşçiler, bu operasyonların sadece yöneticilerin kişisel tutumlarından kaynaklandığını savunuyor ve DİSK’in bu konuda yetersiz kaldığını, işçilerini yalnız bıraktığını dile getiriyorlar.
İzelman’da ise, işten çıkarma süreci daha sistematik bir hale gelmiş durumda. Noter aracılığıyla işten çıkarma tebligatlarının gönderildiği öğrenilirken, sendikalı olup olmadıklarına bakılmaksızın tüm işçilere aynı şekilde işlem uygulandığı bildirildi. Bu durum, özellikle sendikal hakların ihlal edildiği endişesini doğuruyor.
İşçiler tedirgin ve tepkili
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki işçi kıyımlarının ardında yalnızca iş güvencesi kaybı değil, aynı zamanda yönetim kadrolarındaki değişiklikler de etkili. Ege Aktüel Haber'in haberine göre kendilerine gelen bir ihbar, yeni üst düzey yöneticilerden birinin, "ikna odası" benzeri toplantılar düzenleyerek, daire başkanları ve şube müdürlerinden gelen “istenmeyen personel”i emekli olmaya ya da kendi isteğiyle ayrılmaya zorladığını ortaya koydu. Bu görüşmelerin bazı çalışanların gözyaşları eşliğinde emekli olmalarına yol açtığı söylentileri, işyerindeki gerginliği daha da artırdı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, özellikle işçi kıyımları ile ilgili olarak hiçbir açıklama yapmaması, işçiler arasında büyük bir hayal kırıklığına yol açmış durumda. Başkan Tugay’ın, belediyedeki tüm "kapsam dışı" personelin durumunu yeniden gözden geçireceği ve yeni işçi alımları yapıp yapmayacağı da merak konusu oldu. Bu belirsizlik, işçilerin ve sendikaların tepkilerini daha da artırıyor.
Büyükşehir politikası merakla bekleniyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan bu gelişmelerin, şehrin kamu hizmetlerini aksatıp aksatmayacağı da tartışılan bir başka konu. Belediyedeki üst düzey yöneticilerin, "istenmeyen personel"e karşı uyguladığı baskılar ve işten çıkarmalar, İzmir’deki işçi hareketlerini daha da güçlendirmiş durumda. İşçiler, sosyal medyada ve diğer platformlarda haklarını savunmak için seslerini duyururken, demokrasi ve insan haklarından taviz vermeyen CHP’li yönetiminin, bu durumla nasıl bir çözüm bulacağı merakla bekleniyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yılda, işten çıkarma süreçleri ve belediye içindeki yöneticilerin uygulamalarına karşı açılacak davalarla birlikte, İzmir Adliyesi’nde önemli bir dava trafiği yaşanacağı da şimdiden konuşulmaya başlandı. Yerel yönetimin, bu süreçte işçi haklarına dair nasıl bir politika izleyeceği, hem çalışanlar hem de kamuoyu açısından büyük önem taşıyor.
