Ünlü oryantal Tanyeli’nin annesi ve kökeniyle ilgili bilgiler, onun zorlu hayat hikayesinin bir parçasını oluşturuyor. Tanyeli’nin annesinin kimliği ve ölümü, sanatçının çocukluk yıllarını şekillendiren önemli detaylar arasında yer alıyor. Aynı zamanda Tanyeli’nin aslen nereli olduğu da hayranları tarafından sıkça merak ediliyor. İşte bu soruların yanıtları ve detaylar!
Tanyeli’nin Annesi Kim?
Tanyeli’nin annesi, Dolgun Sezer adlı bir Yeşilçam oyuncusuydu. Gerçek adı Öznur Kral olan Tanyeli, annesi hakkında verdiği röportajlarda, Dolgun Sezer’in İzmir’de şarkıcılık yaptığını ve henüz 15 yaşındayken üç çocuk dünyaya getirdiğini belirtmişti. Tanyeli iki yaşındayken ailesi dağıldı ve annesi, genç yaşı ve zorlu koşulları nedeniyle çocuklarının bakımını üstlenemedi. Bu nedenle Tanyeli, çocukluk yıllarını Çocuk Esirgeme Kurumu’nda geçirdi. Annesini 12 yıl aradıktan sonra bulan Tanyeli, daha sonra annesinin geçirdiği bir trafik kazası sonrası ona ve iki kardeşine bakmak zorunda kaldı.
Annesi Neden Öldü?
Dolgun Sezer, 2015 yılında pankreas kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Tanyeli de annesinin ölümünden yaklaşık 10 yıl sonra, 17 Mart 2025’te aynı hastalıktan vefat etti. Tanyeli’nin vasiyetinde, annesinin yanına, Bodrum’a defnedilmek istediği belirtiliyor. Annesinin kanserle mücadelesi ve ölümü, Tanyeli’nin kendi hastalığı sırasında sıkça hatırladığı bir detay oldu; hatta bu ortak kader, sevenlerini derinden etkiledi.
Tanyeli Aslen Nereli?
Tanyeli, aslen İzmirli. 1 Ocak 1972’de İzmir’de doğan sanatçı, çocukluğunun büyük bir kısmını burada geçirdi. Ailesinin dağılmasıyla zor bir başlangıç yapan Tanyeli, daha sonra İstanbul’a taşındı ve kariyerini burada şekillendirdi. 1996’dan itibaren ikinci evliliğinden sonra Avustralya’ya yerleşse de, köken olarak İzmir’le bağını hiç koparmadı. Annesinin de İzmir’de şarkıcılık yapması, Tanyeli’nin bu şehirle olan bağını daha da anlamlı kılıyor.
Özetle, Tanyeli’nin annesi Dolgun Sezer, Yeşilçam’da iz bırakmış bir isimdi ve pankreas kanserinden vefat etti. Aslen İzmirli olan Tanyeli, hayatı boyunca hem kökenine hem de annesine duyduğu bağlılığı sıkça dile getirdi. Annesinin mezarının yanına defnedilme isteği, bu bağı bir kez daha gözler önüne seriyor.
