ALPER TEMİZ - İstanbul Şişli'de, Gübretaş'a ait olan deniz manzaralı Gübretaş eski Genel Müdürlük binasının, Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) bildirilmeden ve ihaleye çıkartılmadan satıldığı bildirildi. 2012 yılına dek Gübretaş tarafından kullanılan 8 katlı binanın 5 katına 500 milyon TL değer biçiliyor. Ancak Gübretaş'a ait olan 5 katın satış bedelinin 130 milyon lira olduğu da öne sürülüyor. Binayı satın alan alıcı hakkındaysa Azerbaycanlı bir iş insanına işaret ediliyor. Diğer taraftan ise binanın adrese teslim satıldığı iddia ediliyor. Edinilen bilgilere göre Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü ve Gübretaş'ın Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın'ın, gerçekleştirilen satış için Gübretaş Genel Müdürlük görevini yürüten Aytaç Onkun'a yetki verdiği ve satışın gerçekleştiği aktarıldı.
Gübreştaş ilk defa yapmamış!
Tarım Kredi Kooperatfileri'nde daha önce müdürlük görevini yürüten ve ismini gizli tutmak isteyen eski bir yönetici, "Gübretaş bunu ilk defa yapmadı. Daha önce de benzer işlemler nedeniyle KAP'a bilgilendirme yapmamışlardı. Belli yerlere yatırım yapıyorlar, ancak bilgilendirme yok. Niyetleri nedir, kimse bilmiyor. Mesela Gübretaş'ın elinde Bilecik'te bulunan bir maden ocağı var. Bu maden ocağı önceden gübre ile ilgili işlemlerin yürütüldüğü bir yerken, burada altın keşfediliyor. Altın madeni daha sonra Koza Altın İşletmeleri A.Ş'ye yüzde 2 bedelle kiralanıyor. Biz bu oranın yüzde 10'a çıkartılması için dava açtık ancak biz, bu dava sonucunda görevden alındık. Gübretaş maalesef çok fazla tuhaf ve absürt işlere imza atıyor. Zaten en son 700 milyon TL'ya yakın bir zarar açıkladılar. Yönetim kurulu üyelerine 32 milyon TL'ye dek huzur hakkı ödendi. Bir kooperatifte böyle şeyler yaşanamaz. Yönetim kurulu ve Türkiye'nin yüzde 35 gübre ihtiyacını en pahalı fiyattan sağlayan Gübretaş kesinlikle soruşturulmalı ve kamuoyu eğrisi ve doğrusuyla aydınlatılmalı" açıklamasını yaptı.
"Kimin malını kime satıyorsunuz?"
Tarım Orman İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş ise söz konusu satışa dair genel bir değerlendirme yaptı. Durmuş, "Bu gibi satışlar Türkiye'de mevcut hükümetin tarıma karşı bakış açısının en net göstergesidir. Çiftçinin değerleri, onun emeği ile temin edilen unsurların, çiftçiye dahi sorulmadan ihalesiz verilmesi, iflasın göstergesidir. Bu durumda meslek örgütleri, kendilerine destek vermesi gereken kurumlar eğer zarar veriyorsa söylem ile değil, yasal yollarla tepki göstermeli. Böyle satışlarda kooperatifler birliğinin karar alması ve satıştan elde edeceği tasarufu ve faydayı izah etmesi gerekirken, yetki dışı bir yöntemle birinin malı bir başkasına satıyor. O zaman soruyoruz, kimin malını kime satıyorsunuz?" diye konuştu.
