SON MÜHÜR - ALPER TEMİZ / Çiftçilerin ekonomik menfaatini korumak amacıyla 1 Merkez Birliği, 17 bölge birliği, 1615 kooperatiften oluşan ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da temsil edildiği Tarım Kredi Kooperatifi’nde, toplu işten çıkarım yaşanıyor. İzmir’deki şubelerinde birçok işçi, kod 26 ya da kod 47 gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldıklarını, aylarca mobbinge uğradıklarını ve kıdemsiz işten çıkartıldıklarını söylüyor. Tarım Kredi Kooperatifi’nin İzmir Buca’daki bir şubesinde çalışan Lokman Demirel, “Baştan sona kadar asılsız bir gerekçeyle işten çıkartıldım. Bana kod 26 verildi. Kıdemimi yaktılar. Bazı arkadaşlara da başka şubelerde kod 47, yani hırsızlık gibi suçlamalar yönelttiler diyerek mağazalardaki baskı ve usulsüz olduğunu dile getirdikleri uygulamaları anlattı.
“Çayları yanlış rafa dizdin baskısı”
2 yıl önce Tarım ve Kredi Kooperatifi Buca Şubesi’nde çalışmaya başladığını dile getiren Demirel, “Bu süreçte işime zamanında gider, zamanında çıkar ve çalışma esnasında herhangi bir uyumsuzluk içerisinde bulunmazdım. Ancak 2 yıl sonra disiplinsizlik ve devamsızlık nedeniyle işime son verildi. Alenen iftiraya uğradım. Amaçları ne, neden mobbing uyguladılar bilmiyorum ancak kendi yakın çevrelerinden birilerinin işe alınmasını istedikleri için bu şekilde bir yol izlemiş olabileceklerini düşünüyorum. Yaklaşık bir sene önce ‘Raflara hatalı çay dizilimi’ suçlamasıyla bir süreç başladı. Ancak hatalı dizim yoktu. Olsa da bu, büyük bir suç unsuru da olamaz. Ancak bunun gibi tuhaf bahanelerle surat asmaya, kötü davranmaya ve gittikçe dozu artan mobbing uygulamalarına başladılar. Sadece ben değil, diğer birçok arkadaşımıza benzer mobbingler uygulamaya başladılar. Beni evime uzak bir şubeye gönderdiler, yıldırmaya çalıştılar. Tarım Kredi Kooperatifi mağazalarında büyük bir personel açığı var. 6 işçinin işi, 2 işçiye yükleniyor. Kasada birikme oluyor ya da raflarda müşteri herhangi bir ürünü bulamıyor ve sinirlenip şikayet ediyorlar. Tüm bunların suçlusu işçiler ilan ediliyor ve savunmamızı istiyorlar. Mobbinglerin dozu artmaya başladıkça, çalışma motivasyonumuz da düşmeye başlıyor. Depo biriminde çalışan arkadaşlar, mağaza içinde çalışan çalışanlar; onlarca kişiyi hiç olmayan ve yaşanmayan bahanelerle kovdular” dedi.
“Hırsızlık iftirası atılan işçiler oldu”
“Bir işçi arkadaşımızı hırsızlıkla suçladılar” diyen Demirel, “Bu arkadaşımız kesinlikle böyle bir suç işlemedi. Ancak iftira atıldı. Atılan iftiradan sonra arkadaşımız araya tanıdık insanlar soktu ve atılan iftirayı geri çektirdi ve kod 47 değiştirildi. Birisi gerçekten bu suçu işlese, kod değiştirilir mi? Mağazalarda büyük bir denetimsizlik söz konusu. Beni ise kod 26’dan çıkartarak kıdem tazminatımı yakmak istediler. Kooperatife ihtarname de çektim ve iş akdimin haksız yere bitirildiğini ifade ettim. İzmir’deki hemen hemen tüm mağazalarda eşgüdümlü bir mobbing ve işten çıkarım söz konusu. İş Mahkemesi’nde dava da açacağım. Evliyim ve bir çocuğum var. Bakıma muhtaç bir annem var. Diğer arkadaşlarımız da aynı durumdalar. Kimisi memleketine geri döndü kimisi de haksızlık karşısında mücadele edecek enerjiyi bulamadıkları için vakit ayıramadı. İzmir’deki şubelerin ve atılan iftiraların, adaletsizliklerin son bulmasını istiyorum” diye konuştu.
