ALPER TEMİZ - Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı en büyük kuruluş olan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından açılan gübre ihalesinde komisyon kararı henüz sonuçlanmadı. Ancak ihale sürecinde tuhaf bir süreç yaşanıyor. İhale müdürlüğünden edinilen bilgilere göre, Türkiye'de gübre ham maddesi üretilmemesine rağmen, yerli ve milli gübre ürettiğini iddia eden bir firma, ihalede bu avantajı kullanarak teklif sundu. Ancak Türkiye'de yerli ve milli gübre üretiminin olmaması, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın açtığı ihaleye var olmayan bir faaliyetin (yerli ve milli gübre üretimi) belgesi ile katılım sağlanması tuhaf karşılandı.
"Haksız rekabeti bakanlığın kendisi yarattı"
İhale müdürlüğü konuya dair şu bilgileri paylaştı, "2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 61. Maddesine göre yerli ve milli ürünlere yüzde 15 fiyat avantajı sağlanıyor. Granül üre Türkiye'de üretilmiyor. TİGEM'in yaptığı ihalede ise bir istekli 14 bin 600 lira teklif sunmuş, bir diğer istekli de 15 bin 800 lira teklif vermiş. Burada 15 bin 800 lira teklif veren firma, dosyaya 'yerli ve milli' belgesi koymuş. Ancak Türkiye'de granül üre üretimi yok. Dolayısıyla ihale dosyasında gübre için yerli ve milli belgesinin yer alması, gübre üretmeyen Türkiye'nin Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı en büyük kurumu olan TİGEM tarafından normal karşılanması çok tuhaf bir durum. Bu firma yerli ve milli belgesi koyduğu için muhtemelen ihaleyi de alacak. Daha düşük teklif varken yerli ve milli belgesi koyan firmaya ihalenin bu gidişata göre verilecek olması anormal bir durum. Aslında esas anormal olan nokta, Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı'nın verilerine göre, azotu Çin'den, Mısır'dan, Rusya'dan ve İran'dan alıyor. Fosforu, Kuzey Afrika'dan, potasyumu da Avrupa Birliği ülkelerinden ithal ediyor. Türkiye, gübrenin yüzde 50'sini ithal ediyor ancak diğer yüzde 50'sini de kendisi üretiyor. Tabi kendi ürettiği gübrenin ham maddesi tamamen ithal. Üre gübrenin ise yüzde 90'ınını ithal ediyoruz. Ham madde ithal olması nedeniyle, Türkiye teknik olarak yerli ve milli gübre üretmemektedir. Buna rağmen bir firmanın yerli ve milli adı altında ihaleye girilebilmesi çok büyük bir hata. Bu koşullarda bizzat bakanlığın kendisi açtığı ihalede haksız bir rekabet ortamı yaratmış oluyor. Ayrıca ihalenin yerli ve milli iddiasında bulunan kuruma gitmesi durumundaysa, devlet çok büyük bir maddi zarara uğratılmış olacak."