Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesine bağlı Erkmenhisarı köyü, 13. yüzyılda Selçuklu döneminde inşa edilen ve günümüze kadar ulaşmayı başaran nadir bir yapıya ev sahipliği yapıyor: "Kırık Minare". Erkmenhisarı köyünde yer alan bu tarihi minare, Selçuklu mimarisinin ince detaylarını taşırken, aynı zamanda tarih boyunca yaşanmış olayların izlerini de bünyesinde barındırıyor.

1801 yılı mayıs ayında Erkmenhisarı köyünde büyük bir yangın meydana gelmiş ve bu felaket köyü neredeyse tamamen yok etmişti. Yangın sırasında, köyün merkezinde yer alan “Akmescit” de harap olmuş, geriye sadece minaresi kalmıştı. O dönemden bu yana, "Kırık Minare" adıyla anılan bu yapı, köyün ortasında tek başına yükselerek hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Minarenin Yapımında Kullanılan Antik Taşlar

Minarenin Yapımında Kullanılan Antik Taşlar

"Kırık Minare"nin inşasında kullanılan taşlar, bölgenin tarihi zenginliğini gözler önüne seriyor. Yapının yapımında Polybotum Antik Kenti’nden getirilen taşlar kullanıldığı biliniyor. Polybotum, günümüzde Bolvadin yakınlarında bulunan ve antik dönemde önemli bir yerleşim alanı olan bir kenttir. Minarenin inşasında kullanılan bu antik taşlar, yapıya hem estetik bir zenginlik hem de tarihsel bir derinlik katıyor. Minarenin görkemli taş işçiliği, Selçuklu döneminin mimari anlayışını yansıtırken, aynı zamanda çok daha eski bir tarihe de işaret ediyor.

Tarlaların Ortasında Yalnız Bir Şahit

Köyde yaşanan büyük yangından sonra Akmescit’in tamamen yıkılmasına rağmen, minarenin ayakta kalmayı başarması bölge halkı için büyük bir anlam taşıyor. Günümüzde minare, etrafı tarlalarla çevrili bir alanın ortasında yükseliyor ve bu da ona ilginç bir görüntü kazandırıyor. Bu manzara, tarihin modern tarım arazileriyle iç içe geçtiği nadir anıtların başında geliyor. Özellikle tarih meraklıları ve doğa fotoğrafçıları için minare, her dönemde çekici bir ziyaret noktası olmayı sürdürüyor.

Yerel Halkın Gururu: "Ecdadımızın Mirası"

Erkmen Mahallesi Muhtarı Talip Ergün, "Kırık Minare"nin sadece bir mimari yapı değil, aynı zamanda geçmişten günümüze ulaşan önemli bir miras olduğunun altını çiziyor. Ergün, minarenin köyün simgesi haline geldiğini belirterek, “Bu eserimiz ecdadımızın mirasıdır. Eser mahallemizi Kırık Minareli yer olarak tanıtmakta. Köyümüz o dönemlerde yanınca mescidi de yanmıştır. Minare o dönemden beri tek başına kalmış, vatandaşların ilgisi büyük” ifadelerini kullandı.

 Geleceğe Taşınan Miras

Kırık Minare, sadece Erkmenhisarı köyü için değil, bölge ve Türkiye tarihi açısından da büyük bir öneme sahip. Bu tür tarihi yapılar, geçmişin izlerini günümüze taşıyan ve gelecek nesillere aktarılması gereken değerlerdir. Bölge halkının bu yapıya gösterdiği ilgi ve koruma çabaları, bu mirasın yaşatılmasında önemli bir rol oynuyor. Minarenin restore edilerek geleceğe aktarılması, yerel turizmin de gelişmesine katkı sağlayacaktır.

Kaynak: İHA