Son Mühür - "Öncelikle tüm arkadaşlarımızın kendileriyle dayanışma gösteren milyonlara, onların burada uğradıkları iftiraya, hiçbir kanıta dayanmayan gizli tanık ifadeleriyle hem kişisel namuslarına sürülmeye çalışılan lekeye hem de partileri üzerinden uğradıkları iftiraya karşı Türkiye'nin tüm siyasi görüşlerinden, AK Partili, MHP'li ya da muhalefet partilerine oy veren, Cumhuriyet Halk Partili olsun olmasın kendileriyle dayanışma içinde olan herkese selamlarını, minnetlerini iletiyor." diyerek sözlerine başlayan Özgür Özel, açıklamalarına çok sert devam etti.

"Gizli tanık dışında bir tane, bir tane paraya, pula, rüşvete ilişkin olarak belge yok"

Ekrem İmamoğlu'nun, gerçekleri anlatmak adına savunmasını televizyondan yapmak istediğini belirten CHP lideri şöyle konuştu: "Bu büyük iftiraya, bu büyük hakarete karşı sadece ve sadece gerçekleri anlattıkları savunmalarının televizyondan yayınlanmasını istiyorlar. Çünkü gizli tanık dışında bir tane, bir tane paraya, pula, rüşvete ilişkin olarak belge yok. Adı belli olmayan Meşe, Çınar, Ladin denen gizli tanıkların iftiraları var. MASAK raporundaki şüpheli görülen her işlemin açıklamasına ikna olmuş, buna bir şey söyleyemeyen bir iddianame, iddia makamı var. Yargılamanın mutlaka ve mutlaka milletin önünde olmasını istiyorlar. Ekrem Başkan'ın Çağlayan'daki mahkemesi geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarının simge salonuna alındı. Anlamlıdır, önemlidir. Fetöcülerin kurduğu kumpasları bugün Zekeriya Öz değil, Zekeriya Öz'ün bugünkü güncel hali kurmaktadır. O gün Zekeriya Öz'e sahiplenen, davanın savcısı benim diyen Erdoğan bugünkü savcıya sahip çıkmaktadır, onu o görevlendirmiştir"

"Timur Soykan'a ödül verecektim, göz altına aldılar"

Ankara'da katılacağı ödül töreninde ödül vereceği gazetecei Timur Soykan'ın sabah saatlerinde göz altına alınmasına da değinen Özel sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben bugün buradan hızla Ankara'ya gideceğim. Çünkü akşamüstü Ankara'da Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin ödül töreni var. Ödül vereceğim, vereceğim ödülü kazanan kişi Timur Soykan'dır. Timur Soykan skandal düğün haberiyle ödül aldı. Yani düğüne davet ettiği kişilerin yaptığı takılardan zenginleşen kişiyle ilgili yaptığı haberle ilgili ödül aldı. Ama o Timur Soykan bugün saat 11.00'de randevulaşıp gideceği bir ifade vereceği soruşturma için bu sabahın köründe evinden onlarca polisle birlikte alındı ve onlarca polisle birlikte alındığı, alınan Timur Soykan'ın YouTube'da Onlar TV kanalında yayınlanan programlarını milyonlar izliyor."

Özgür Özel-45"Ekrem başkanla aramızda bir uyuşmazlık çıktı"

Görüşme sırasında Ekrem İmamoğlu ile aralarında geçen konuşma sırasında bir konuda anlaşmazlık çıktığını ancak kardeşlik hukuku ile çözdüklerini dile getiren Özgür Özel, aralarında geçen görüşmeyi şöyle anlattı: "Bugün yaptığımız görüşmeyle ilgili Ekrem Başkan'la kısaca bilgi verecek olursam, görüşmede aramızda bir uyuşmazlık çıktı. Bunu son dakika verebilirsiniz. Sonra kardeşlik hukuku içinde hallettik. Ekrem Başkan dün tam avukatları kanalıyla Yozgat'taki traktörlere kesilen cezaları kendisinin üstleneceğini ilan edecekken benim üstlendiğimi öğrenmiş. Dedi ki: "Benden erken davrandın, bu iş olmaz." Dedim "Nasıl olacak? Ben de açıkladım." "O zaman bütün sorunları nasıl çözüyorsak" dedi, "bunu da kardeş payı yapalım." Yozgat'taki traktörlere kesilen cezaları ödeme meselesini kardeş payı, kardeşlik hukuku içinde halletmiş bulunuyoruz. Yarısını Ekrem Başkan ödeyecek, yarısını ben ödeyeceğim."

Yusuf Tekin'e: "Yalancı adam! Utanmaz adam!"

Hapisteki gençlerle ilgili Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in sözlerine sert tepki gösteren CHP lideri Özgür Özel; "Bir gün bile yatırı olmayan bir suçtan, yani gelmiş, mitingi izlemiş, yürüyemezsin demişler yürümüş, gelmemelisin demişler gelmiş. Maalesef Milli Eğitim Bakanı büyük bir iftira atıyor. "Bu elli baltalılar" diyor. Yani bu kadar büyük iftiracılık, bu kadar çocuklara, gencecik çocuklara hakaret ve iftira olmaz." diye konuştu. Gençlerin önce serbest bırakıldıklarını ardından bir telefonla tutuklandıklarını belirten Özel sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkes biliyor ki örneğin bu çocuklardan, bu gençlerden 55 tanesi "Salıveriliyorsunuz." denip bir gelen telefonla tutuklanıldı. Birçoğuna ev hapsi veriliyordu, bir gelen telefonla tutuklanıldı. Hakimin karşısında bir tek soruya cevap vermediler. İsmi okundu, tutuklandı. İsmi okundu, tutuklandı. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na muhalefetten daha önce cezası olmayan kişinin bir gün yatırı yok. Burada tutuldukları her gün işkencedir. Ailelerine ve kendilerine boşu boşuna ızdıraptır. Gördükleri kötü muamele, ters kelepçe, susuz bırakma, aç bırakma geçmişte, buraya gelene kadar hepsi yıldırmak içindir."

Gençlere büyük iftira atıldığını belirten Özgür Özel çok sert cümlelerle Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e yüklendi: "Bu konuyu artık bir gün bile yatırı olmayan ve asla eline bir taş almamış, bir sopa almamış... Ne baltası ya? Yalancı adam! Utanmaz adam! Ne baltası? Sadece gösterilere katılmış, evine gitmiş kişileri yüz tarama sistemiyle evlerden topluyorlar. Sonra da onlar eli baltalı. Eli baltalı kimse yoktu. Öğrencilerden bir tanesinin elinde bırak baltayı, böyle bir çubuk yoktu ya, çubuk yoktu. Hepimiz bunu biliyoruz. Yıldırmak için yapılan işler bunlar."

"Polislere kanunsuz emirler verildi. Emirleri verenler suçu polisin üstüne atacaklar..."

Türk Polis Teşkilatının 180. yılını da kutlayan CHP genel Başkanı Özgür Özel, eylemlerde onlara verilen emirlerin kanunsuz olduğuna da değindi ve şöyle konuştu: "Bu arada bugün Türk Polis Teşkilatı'nın kuruluşunun 180. yılı. Bizim polisimiz bu milletin evlatları, vicdanlı evlatları. Sonuçta bunlar devletin polisi, cuntanın polisi değil. Kanunsuz emirler verildi. Bunu ifade ettik daha önce de. Mutlaka ve mutlaka bunun için yazılı emir isteyin. Yazılı emri verenler ileride hesabını verecekler yoksa onlar kenara çekilecekler, suçu polisin üstüne atacaklar. Ben bir kez daha hem gençlerimizi kucaklıyorum hem de kanunsuz emirlere muhatap olan, kendisine bir gün bile fazla, bir saat bile fazla mesai verilmeyen, kaskını yastık yapıp yatan, aç bırakılan, kumanyalarla, kuru kumanyalarla zor günler yaşayan polisimize diyorum ki: Biz bu iktidarı değiştireceğiz. Bir daha sizi milletin evlatlarıyla karşı karşıya dikmeyeceğiz. Ne emeğinizi sömüreceğiz ne size suç işleteceğiz. Size suç işleten, kanunsuz emir veren ve size eziyet eden bunlardan sizi kurtarmak da bu milletin evlatlarının birinci görevidir."

"Terörsüz Türkiye'yi destekliyoruz"

Konuşmasının sonunda, bugün gerçekleşecek olan AK Parti-Dem Parti görüşmesine de değinen Özel şunları keydetti: "Bugün önemli, kamuoyunun büyük önem atfettiği bir görüşme yapılacak. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Kürt meselesindeki duruşu yıllardır çok nettir, çok bellidir, çok tutarlıdır. Biz bir kere "Kürt meselesi" diye bir meselenin var olduğuna inanıyoruz. Niye? Kürtler "Sorunum var." diyorsa vardır. Çözmek hepimize düşer. Bunu "Yoktur." deyip de görmezden gelmemeli. "Terörsüz Türkiye" diyorlar. Biz terörü de kınıyoruz, terörsüz Türkiye'yi de destekliyoruz. Terörsüz Türkiye demokratik açılımlarla mümkündür. Bunun için doğru zemin Meclis'tir. Bu sorunun çözümü için Meclis zemininde şeffaf, kimseyi dışlamayan, başta şehit aileleri ve gazilerimizin duygularını yok saymayan, onların da fikirlerini alan, tüm mağdurları kapsayan bir süreç için Meclis meselesini, Meclis'te olmayı çok önemsiyoruz."

"Terörsüz Türkiye'yi de, Kürt meselesini kökten çözmeyi de, bütün Kürtleri eşit vatandaş yapmayı, bu devleti onlara ait hissettirmeyi de başaracak anlayışın Cumhurbaşkanı adayı şimdi içeride yatıyor"

"Şimdi arkamdaki cezaevinde biri yatıyor. Onu içeri kimin attırdığını da herkes biliyor. Soru şu: Batıdaki Kürtlere, batıda seçim kazanamayacakları halde DEM partisinin batıdaki Kürtlere belediye meclislerinde görev teklif etmek suretiyle onları şehrin yönetiminde söz sahibi kılma suçu... Bunu terör suçu kabul ediyor, Ekrem Başkanı bununla suçluyor." diye sözlerine devam eden Özgür Özel daha sonra şunları iletti: "Bununla suçlanan birisi içeride yatıyor. Kürtler belediye meclis üyesi olursa bu terör faaliyetidir diyen birisi, onu içeri attıran birisi de bugün güya Kürt meselesinin... Ona Kürt meselesi de yok diyor artık ve terörsüz Türkiye yaratacakmış. Terörsüz Türkiye'yi de, Kürt meselesini kökten çözmeyi de, bütün Kürtleri eşit vatandaş yapmayı, bu devleti onlara ait hissettirmeyi de başaracak anlayış buradadır. Bu anlayışın Cumhurbaşkanı adayı şimdi içeride yatıyor. Ancak biz Meclis zemininde atılacak her türlü şeffaf, barışçıl çözüme yönelik adımı da desteklemeye hazırız ama Meclis'i yok sayıp da, Kürtleri yok sayıp da, sorunu yok sayıp da, ipe un serip de buyurganlıkla laf edenlerin bu sorunu çözmede samimi olmadıklarını bir kez daha, başarısızlığa da hiçbirimizin tahammülü olmadığını ifade etmek isterim."

Kaynak: Haber Merkezi