TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Cuhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği grev yasaklama kararına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Okuyan, kararın gerekçesi olarak sunulan “milli güvenlik” argümanına atıfta bulunarak, AKP'nin güvenlik anlayışının patronların güvenliğiyle özdeşleştiğine dikkat çekti. Okuyan, paylaşımında şunları ifade etti: "Grev yasakları, 'milli güvenlik' tehdidi ile gerekçelendirilmiş. Her zamanki gibi. AKP açık sözlü bir parti. Patronların çıkarının milli güvenlik meselesi olduğunu açıkça söylüyor. Sadeleşme iyidir. Halk’ın güvenliği ile tepedekilerin güvenliği farklıdır."
Kemal Okuyan, hükümetin yaklaşımını eleştirirken, işçi sınıfının çıkarlarının korunması gerektiğini vurguladı. Türkiye Komünist Partisi de yaptığı açıklamada grev yasaklarının kabul edilemez olduğunu belirtti ve metal işçilerinin mücadelesine devam edeceklerini açıkladı.
Grev yasakları ve işçi mücadelesi
Birleşik Metal-İş Sendikası'nın 4 Aralık'ta başlattığı grev, Türkiye’nin önde gelen sanayi şirketlerinden Koç grubunun da içinde yer aldığı MESS (Metal Sanayicileri Sendikası) tarafından örgütlenen patronlar tarafından yasaklandı. Grevin yasaklanmasının hemen ardından açıklama yapan TKP, söz konusu grevlerin, Koç grubu ve diğer tekelci sermaye gruplarının çıkarlarını savunan MESS’e karşı başlatıldığını belirtti. Yapılan açıklamada, yaklaşık iki bin metal işçisinin grev kararnamesiyle yasaklandığı ifade edilerek, iktidarın işçi sınıfına yönelik tavrına sert eleştirilerde bulunuldu.
TKP'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Metal işçilerinin 4 Aralık günü dört fabrikada başladığı, dün itibariyle iki fabrikanın daha katıldığı grev, Cumhurbaşkanı kararnamesiyle yasaklandı. Yasaklanan grevlerin arasında, önümüzdeki günlerde başlayacak iki fabrikanın daha grevi var. Böylece Birleşik Metal-İş üyesi yaklaşık iki bin üyenin grevi bir gece yarısı kararnamesiyle yasaklanmış oldu. Yasaklamanın arkasında, grev kararı alınan işletmelerin üyesi olduğu ve Koç grubu başta olmak üzere Türkiye’nin tekelci sermaye gruplarının patron örgütü MESS var.”
Açıklamada ayrıca, Türkiye’de işçi sınıfının örgütlü mücadelesine tahammül edilmeyen bir düzenin varlığına da dikkat çekildi. TKP, bu düzenin büyük şirketlerin kazançlarını birinci öncelik olarak gördüğünü, işçi sınıfının hak arama mücadelesinin ise tehdit olarak görüldüğünü belirtti.
İktidarın işçi sınıfı korkusu
TKP’nin açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin işçi sınıfından korktuğu iddia edilerek, bu korkunun birçok grevin yasaklanmasının temel nedeni olduğu vurgulandı. İktidarın işçilerle ilgili tutumunun, sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir korku olduğunu belirten TKP, bu tür uygulamaların işçi sınıfının sesini kısmayı amaçladığını öne sürdü. TKP, açıklamasında şunları söyledi: "Türkiye’de işçi düşmanı bir düzen var. Bu düzen örgütlü işçiye tahammül edemiyor; hak arayan, sözünü söyleyen, örgütlenen, grev yapan işçi istemiyor. Bu düzende ülkenin tek önceliği, şirketlerin büyük kazancı. 'Afrika’da devlet barıştırdım, Suriye’de kontrolü sağladım' diye böbürlenenlerin, işçi sınıfından bu ölçüde korkması tesadüf değildir. Neredeyse her grevde getirilen yasak, iktidarın ve patronların işçiler karşısında zavallılığıdır.”
Grev yasaklarına karşı mücadele ve dayanışma
TKP, grev yasağının kabul edilemez olduğunu belirterek, metal işçilerinin yanında olmaya devam edeceklerini vurguladı. Partinin, yasağa karşı mücadelesini sürdüreceğini belirten açıklamada, işçi sınıfının kazanacağına olan inanç ifade edildi. Ayrıca, TKP’nin her zaman işçilerin haklarının savunulması gerektiği konusunda kararlı oldukları belirtildi. Açıklama şu sözlerle sona erdi: "Grev yasakları kabul edilemez. Partimiz, yasağa karşı mücadelesini sürdürecek, metal işçilerinin yanında olacak. İşçi sınıfı mutlaka kazanacak!"