TMMOB’nin yaptığı basın açıklaması, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 20 Ağustos 2024 tarihinde duyurduğu habere dayanarak şekillendi. Açıklamada, "Belediye binasının yapımına karşılık Basmane Çukuru’ndan şartlı feragat" başlıklı haberin, kentin iki önemli sorunu olan Basmane Çukuru ve belediye hizmet binasıyla ilgili çözüm önerisinin feragat değil, bilimsel ve teknik yöntemler ile ele alınması gerektiği ifade edildi.
Kurul, "Kamuya ait olandan feragat edilemez." diyerek, kamu mülklerinin korunması gerekliliğine dikkat çekti. Ayrıca, Basmane Çukuru ve belediye hizmet binasının sorunlarının kökenine inildiğinde, bu sorunların temelinde kamu mülklerinden vazgeçmenin yattığını belirtti.

"Sermayeye teslim edilmiştir"

Kurulun açıklamasında, "Basmane Çukuru, kamuya ait bir mülkken, süreç içerisinde çeşitli yetki ihlalleri ile kamunun elinden çıkarılmış ve sermayeye teslim edilmiştir." denildi. Bu bağlamda, Basmane Çukuru’nun hikayesinin, yerel yönetim olanaklarının kamu yararına aykırı olarak nasıl sermaye yararına kullanıldığına dair bir örnek teşkil ettiği ifade edildi.

İmar planları ve sermaye ilişkisi

Yapılan açıklamada imar planı da detaylandırarak sermaye ile ilişiği; "1990'lı yıllarda, Basmane Çukuru ile ilgili çeşitli imar projeleri geliştirilmiştir. 1991 yılında "Kültürpark Mimari Proje Yarışması" açılmış ve bu yarışmayı kazanan projelerle birlikte alanda "borsa binaları, otel, kongre merkezi ve açık sergileme alanları" gibi yapılaşmalar gündeme gelmiştir. 1995'te onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı, Basmane Çukuru’nu "C Bölgesi - Otel-Kongre Merkezi" olarak belirlemiştir.
1997 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi, kamuya ait olan Basmane Çukuru’nu kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ihale etmiştir. Bu ihalede, belediyenin mülkünün yalnızca %11’i belediyede kalmış, geri kalan %89'u ise ihaleyi kazanan sermaye grubuna devredilmiştir." cümleleri ile anlatılarak bu durumun, kamu mülklerinin nasıl bir rant aracına dönüştüğünü gösterdiği vurgulandı.

TMMOB, açıklamasında şu talepleri sıraladı:

"Son dönemde, Basmane Çukuru ile ilgili TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) ile çeşitli görüşmeler yapılmış ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetindeki bazı taşınmazların Basmane Çukuru karşılığında devredilmesi gündeme gelmiştir. Ancak, bu süreçte, kamuoyunun bilgilendirilmemesi ve kamu yararının gözetilmemesi ciddi endişelere yol açmıştır." denilerek şu talepler sıralandı:

Şeffaflık Sağlanmalı: Basmane Çukuru ile ilgili imzalanan protokol, sözleşme ve yazışmaların eksiksiz olarak kamuoyuyla paylaşılması gerekmektedir.

Hukuka Aykırılıkların Giderilmesi: 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’na uygun 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı onaylanmadan düzenlenen ihale ve sonrasındaki kat irtifakına dayalı tapu devrinin iptal edilmesi talep edilmektedir.

Hukuki Sorumlulukların Ortaya Çıkması: Sürece ilişkin detaylı bir soruşturma süreci yürütülerek, hukuka aykırı belgelerde sorumluluğu bulunanların belirlenmesi gerekmektedir.

Güzelbahçe'de çifte toplu sözleşme! Güzelbahçe'de çifte toplu sözleşme!

Kamusal Hizmet Alanı Olarak Kullanım: Alanın yeniden bedelsiz olarak kamu mülkiyetine kazandırılması ve kamusal hizmet sunumu için kullanılması sağlanmalıdır.

TMMOB, kamuya ait mülklerin kamu yararına aykırı bir şekilde sermayeye teslim edilmesinin, kentsel sorunları derinleştireceğini ve geri dönüşü imkansız problemler yaratacağını belirtti. Son olarak, "Basmane Çukuru; kamuya, İzmir’e ve İzmirlilere aittir! Kamuya ait olandan feragat edilemez." ifadeleriyle mesajlarını güçlü bir şekilde ilettiler.

Basmane Çukuru'nun tarihsel süreci

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Basmane Çukuru'nun tarihsel sürecine de değinerek açıklamasını şu cümlelerle sonlandırdı: "Basmane Çukuru, tarihsel olarak oldukça önemli bir alan. 1922'deki İzmir Yangını öncesinde burada Ermeni Hastanesi bulunmaktaydı. Yangın sonrası, bu alan uzun bir süre şehir içi ve şehirlerarası ulaşımın merkezi olan bir garaj olarak kullanılmıştır. Ancak, 1990'lı yılların başından itibaren alanın kamuya ait olma niteliği sorgulanmaya başlamış ve çeşitli imar planları ile bu mülkün sermayeye devredilmesi süreci hızlanmıştır."

Muhabir: Osman Günden