Türkiye’nin en geniş ürün gamına sahip yüzde 100 organik atıştırmalık markası Humm Organic’in Twentify’a yaptırdığı araştırma, Türk toplumunun organik beslenmeye bakışını belirleyen temel dinamikler konusunda son derece ilginç sonuçlar ortaya çıkardı.
“Toplum organik beslenmeyi meyve sebze tüketmek sanıyor”
Araştırmada ilk önce Türk halkının organik beslenmeden ne anladığı soruldu. Cevapların yüzde 32’si organik beslenmenin, koruyucu ve katkı maddesi içermeyen gıdaların tüketimi olduğu. İkinci sırada yüzde 26 ile doğal, üçüncü sırada yüzde 18 ile temiz üretilen, üçüncü sırada yüzde 13 ile organik sertifikalı gıdaların tüketimi cevapları geliyor. Diğer cevaplar ise organik beslenmenin meyve sebze, kuru yemiş ve zararsız her türlü gıdanın tüketimi olduğu şeklinde. Bu da toplumun yarıdan fazlasının Bir gıdayı organik olarak nitelendirebilmek için hangi kriterlere sahip olması gerektiği konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını gösteriyor. Bu da markaların bunu topluma öğretme konusunda aynı zamanda bir sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini gösteriyor.
“Çocuğum için organik beslenmeye başladım”
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 22’si çocuğu olduğunda ilk kez organik gıda tüketimine başlıyor. Hamileyken başlayanların oranı ise yüzde 9. Kilo problemiyle organik beslenmeye yönelenler yüzde 8, sağlık problemi olduğunu öğrendikten sonra besinlerin organik olmasına dikkat edenler ise yüzde 5 oranında. Eşinin kilo ya da sağlık problemi sebebiyle organik beslenmeyle tanışanların oranı ise sadece yüzde 1.
“Organik besleniyorum çünkü “temiz içerikli”
Araştırmada organik beslenen kişilere nedeni sorulduğunda ise en büyük sebep, yüzde 50’den yüksek bir oranla güvenilir olması ve katkı maddesi içermemesi gösteriliyor. Bu da organik beslenenlerin bilinç düzeyine ışık tutuyor. Organik beslendiğini belirten katılımcıların çoğu, katkı maddesi ve koruyucu içermeyen tanımlamalarını sıklıkla kullanırken; “sağlıklı kalori”, “temiz içerik”, “temiz üretim” ve “güvenilir ve masum beslenme” gibi kavramları da telaffuz ediyorlar. Ve bu kişilerin çoğu etiket okuduğunu, etiket üzerinde bilmediği kavramları araştırdığını ya da çocuğundan önce kendisinin tattığını da belirtiyor.
“Organik beslendiğimde kendimi iyi ve zinde hissediyorum”
Sağlıksız abur cuburlar yerine organik atıştırmalık tüketenler; kendilerini zinde hissettiklerini, sindirim sistemlerine iyi geldiğini, vitamin eksikliğini gidermede yardımcı olduğunu belirtiyor. Yüzde 45 gibi büyük bir çoğunluksa organik ürünlerin tatlarını daha çok sevdiğini belirtiyor. Diyet ve spor yapanların organik atıştırmalık tercih etme oranı ise yüzde 20’nin üzerinde. Sebep ne olursa olsun organik beslenenlerin neredeyse tamamı bunun için kendini iyi hissettiğini söylüyor.
“Yetişkinlerde organik atıştırmalık için ideal zaman öğle vakti, çay kahve yanı”
Araştırmaya göre organik atıştırmalık tüketiminde özellikle yetişkinler, çoğunlukla (yüzde 75) öğle saatlerini tercih ediyor. Çay yanında iyi gider (yüzde 39) diyenler, kahve yanında iyi gider (yüzde 37) diyenlerden 2 puan yukarıda. Öğle yemeğini sağlıklı organik atıştırmalıklarla geçirenler (yüzde 10) azınlıktayken; akşamüzeri yemekten sonra yine çay ve kahve yanında tüketenlerin oranı ise yüzde 14.