Donald Trump, eğer seçimleri kazanırsa, arama sonuçlarını Demokrat aday Kamala Harris'i kayırmak amacıyla manipüle ettiğini öne sürdüğü Google'ı dava etme tehdidinde bulundu.
Trump, kendisine ait sosyal medya platformu Truth Social'da yaptığı paylaşımda, Google'ın kendisi hakkında olumsuz haberlere öncelik verirken, Harris'e dair olumlu haberleri öne çıkarmak için "yasa dışı" bir algoritma kullandığını iddia etti. "Bu yasa dışı bir faaliyettir," diyen Trump, bu durumun Amerikan seçim sistemine müdahale anlamına geldiğini vurguladı.
Trump, Kasım seçimlerinde zafer elde etmesi halinde, ABD Adalet Bakanlığı'na çağrıda bulunarak Google'a karşı yasal işlem başlatmasını isteyeceğini belirtti. Bu durum, Trump'ın geçmişte teknoloji şirketleriyle olan çatışmalarının yeni bir boyutu olarak değerlendiriliyor.
Trump’ın açıklamalarının, muhafazakar Medya Araştırma Merkezi'nin Google’ın arama algoritmasının kendisinden ziyade Harris’e fayda sağladığını iddia eden çalışmasıyla bağlantılı olduğu düşünülüyor. Bu tür iddialar, sosyal medyada ve diğer platformlarda, Trump’ın seçmen kitlesi arasında derin yankı buldu.
"Tüm kullanıcılar eşitbir şekilde bilgiye erişiyor"
Google ise, Trump’ın suçlamalarına yanıt vererek, arama algoritmalarının herhangi bir adayı kayırmak için manipüle edilmediğini ve tüm kullanıcıların eşit bir şekilde bilgiye erişimini sağlamak amacıyla tasarlandığını bildirdi. Şirket, arama sonuçlarının bağımsız ve şeffaf bir şekilde oluşturulduğunu vurguladı.
Bu gelişmeler, seçim sürecinde teknoloji devlerinin rolüne dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok gözlemci, bu tür iddiaların, sosyal medya ve arama motorlarının siyasi süreçlerdeki etkisini sorgulamak için yeni bir zemin oluşturduğunu belirtiyor. Trump’ın bu açıklamaları, 2024 seçimleri öncesinde, siyasi iletişim ve medya ile ilişkilerin nasıl evrileceğine dair önemli bir tartışma başlatabilir.
Ayrıca, Trump'ın sözleri, teknoloji şirketlerinin seçim dönemlerindeki etkisini sorgulayan tartışmaların bir parçası olarak, önümüzdeki dönemde daha fazla gündeme gelebilir. Sosyal medya platformları ve arama motorları, politik içerikleri nasıl yönlendirdikleri konusunda eleştirilerin hedefi olmaya devam ediyor.