Son Mühür/Gamze Eskiköy- TÜPRAŞ’ta süren Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin 10. oturumunda da anlaşma sağlanamadı. İşveren tarafı üç yıllık sözleşme ısrarını sürdürürken, ilk 6 ay için zam teklifini yüzde 25’e yükseltti. Petrol-İş Sendikası ise iki yıllık sözleşme ve ilk 6 ay için zam talebini yüzde 76’ya çekti. Ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadı. Görüşmelere işçileri temsilen sadece şube başkanları ile genel merkez yöneticileri alınırken, iş yeri temsilcilerinin toplantıya dahil edilmemesi tepki çekti.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) 500 listesinde birinci sırada yer alan TÜPRAŞ, 2024 yılında 18,3 milyar TL net kâr elde etti. Ancak şirketin dört rafinerisinde çalışan 1800’den fazla işçi, ortalama maaşların yoksulluk sınırının altında kaldığını belirtiyor.
“Bizi köle yerine koyuyorlar”
TİS sürecinin uzamasına ve işçilerin görüşmelere dahil edilmemesine tepkiler büyüyor. TÜPRAŞ işçileri, sendikanın zam talebinden geri adım atmasına da tepkili. İşçiler, anlaşmanın sağlanamayacağını öngördüklerini belirterek dört rafineride eş zamanlı ortak eylemler için çağrı yaptı.
Bir işçi, “Şunu yapma, bunu paylaşma, grev yasak. Böyle yaşanır mı? Zaten geçim derdi hepimizin derdi olmuş, ses çıkarmamamızı, beklememizi söylüyorlar. Bu duruma düşmemizin sebebi zaten sessizce beklememiz değil mi? Bizi köle yerine koyuyorlar” dedi. Aynı işçi, 10 gün içinde sonuç alınamayacağını belirterek eylemlerin bir an önce başlaması gerektiğini söyledi.
Bir diğer işçi ise, “Yoksulluk sınırı 77 bin TL’ye dayanmış. Bu neyin pazarlığı? Ben yoksulluğa imza atmak istemiyorum” sözleriyle sürece tepki gösterdi.
“Temsilciler dışlandı, işveren oyalıyor”
Başka bir TÜPRAŞ işçisi ise sürecin uzatıldığını ve işverenin yüksek hakeme başvurmak için zaman kazanmaya çalıştığını öne sürdü. “Temsilcilerle görüşülmeli, somut eylem planı oluşturulmalı. Sürecin sonunda biz değil sendika uzattı diyecekler” ifadelerini kullandı.
Bir işçi de TİS görüşmesine temsilcilerin alınmamasını eleştirerek, “Benim temsilcimi görüşmeye almıyorsun, ne görüşeceksin de almıyorsun?” diyerek sendika yönetimini sorguladı. İşçi, “Kaybedecek zamanımız da kalmadı. Bir an önce eylemler başlamalı” çağrısında bulundu.
“Sosyal medyada ücretlerimiz üzerinden algı yapılıyor”
İşten çıkarma tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını belirten bir işçi ise, sosyal medya üzerinden yapılan manipülasyonlara dikkat çekti. “Kendi trolleriyle aldığımız ücretler üzerinden yazdırıyorlar. Neymiş aldığımız ücret çok yüksekmiş. Biz yıllardır fazla mesaiyle eksik eleman çalışarak geçiniyoruz. Refah düzeyini yakalarız diye yüzde 85’e bile razıydık” dedi.
Başka bir işçi ise, 2019’daki sözleşme sürecinde kamuoyuna yanıltıcı bordrolar sunulduğunu hatırlatarak, “Bizi şımarık işçiler gibi göstermeye çalışıyorlar. Ama biz sadece hakkımız olanı istiyoruz. Sosyal medyada ses çıkardık diye tehdit görüyoruz ama patronlar diledikleri gibi konuşabiliyor” ifadelerini kullandı.